AK Parti'ye DSP'den destek

Meclis yapısının iktidarı ve muhalefetiyle belirlendiğini hatırlatan Türk, “YSK’nın kararında ‘yönetimde istikrar’ ilkesi belirleyici olacaktır. Seçimlerin iptali hukuken mümkün değil.” dedi. Sahte belge düzenleyerek 3 Kasım seçimlerine katıldıkları gerekçesiyle mahkum olan DEHAP’ın Yargıtay’daki temyiz davası yarın görüşülüyor. Onama kararı çıkması durumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun nasıl bir tavır alacağı merakla beklenirken, Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, iddia edildiği gibi seçimlerin iptal edilmesinin söz konusu olmayacağını söyledi. Türk, “İptal hukuken mümkün değil. YSK muhtemel bir itirazı inceleyecektir. Ancak Anayasa’nın 67. maddesinde yer alan ‘seçim kanunlarının yönetimde istikrar ilkesine uygun olmasına’ ilişkin hükmü dikkate alacaktır.” dedi. Seçim sistemleri ve seçim hukuku konusunda kitap ve makaleleri bulunan Prof. Dr. Türk, DEHAP davasını Zaman’a değerlendirdi. “Yargıtay’ın kararı onaylamasıyla bu partinin sahte evrak düzenleyerek hakkı olmadığı halde seçime katıldığı ortaya çıksa bile bu, seçim sonuçlarını bütünüyle etkileyecek bir durum değildir.” görüşünü dile getiren Türk, YSK’nın da bu gerekçeyle seçimin yenilenmesine karar veremeyeceğini öne sürdü. 3 Kasım’daki seçimden açık bir tablo ortaya çıktığını, Meclis yapısının iktidarı ve muhalefetiyle belirlendiğini hatırlatan Türk, “Seçim Kurulu’na yapılacak itiraz başvurularının Anayasa’nın seçim kanunlarıyla ilgili yönetimde istikrar ilkesi ve Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 33. maddesine göre reddedilme ihtimali ağır basıyor.” şeklinde konuştu. Hikmet Sami Türk, seçimlerin yenilenmesi yönündeki görüşlerin yüksek sesle dile getirilmesi üzerine YSK’nın daha önce verdiği kararları incelemiş. Türk, yaptığı araştırma sonuçlarına göre, bu olaya emsal oluşturacak şekilde yerleşmiş bir içtihadın olmadığını dile getiriyor. Yerel seçimlerle ilgili 1968 ve 1974’te verilmiş iki kararın varlığına işaret eden Adalet eski Bakanı, “Ancak bunlar da birbiriyle çelişkili. Bu sebeple YSK, seçimle ilgili hükümleri kıyas yoluyla uygulayarak bir karar verecektir.” dedi. Eski Bakan, seçimlerin düzen içinde yapılması ve bu konudaki yolsuzluk iddialarını incelemekle görevli tek yargı organının YSK olduğuna da işaret ederken, sonradan ortaya çıkan seçim yolsuzluklarıyla ilgili herhangi bir süre sınırlamasının bulunmadığını savunan akademisyenlere de katıldı. Tartışmayı Anayasa, seçim mevzuatı ve YSK kararları çerçevesinde irdeleyen Hikmet Sami Türk’ün değerlendirmeleri özetle şöyle: “Seçimle ilgili bu tür yolsuzluk hallerinde 7 günlük itiraz süresi aranmaz. YSK daha önceki kararlarında süreye bağlı olmaksızın her zaman bu itirazların inceleneceği yönünde kararlar vermiştir. Bu nedenle Yargıtay kararından sonra böyle bir başvuru olduğu zaman YSK, üyeleriyle toplanarak konuyu inceleyecektir. Yapılacak incelemede Anayasa’nın 67. maddesinde yer alan seçim kanunlarının yönetimde istikrar ilkesine uygun olmasına ilişkin hüküm dikkate alınacaktır. Ayrıca Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 33. maddesinin son fıkrasında yer alan “Bir veya bir kaç seçim çevresinde seçimin iptaline karar verlimesi ülke genelinde alınan oy yüzdesinin yeniden tespitini gerektirmez.” hükmü kıyas yoluyla uygulanarak yapılan itiraz başvuruları reddedilebilir. YSK bu hükmü kıyas yoluyla dikkate alarak ülke genelindeki barajın yeniden tespitine gerek olmadığına karar vererek ‘Seçimlere yolsuzluk karıştırılmış olsa dahi DEHAP kararı daha önce tespit ve ilan sonucu değiştirmez.’ diyebilir. Hukuk çerçevesinde bu gerekçeyle verilecek bir karar sayesinde 3 Kasım Seçimi ile ilgili tartışma da son bulur.” Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk hukuk camiasında ‘hocaların hocası’ olarak telakki ediliyor ve değerlendirmeleri için ‘objektif yaklaşımlar’ nitelemesi yapılıyor. Milletvekilliği süresince Meclis'te çeşitli görevler üstlenen Türk, İnsan Haklarından sorumlu Devlet Bakanlığı ve son olarak da 57. Hükümette Adalet Bakanlığı yaptı. Eski Bakan Hikmet Sami Türk’ün yayınlanmış çok sayıda makalesi var.