AK Parti'ye ağır suçlama!
Abone olAvrupa Parlamentosu Sosyal Demokratlar Grubu Üyesi Ozan Ceyhun, İstanbul'daki terör eylemlerinden AK Parti iktidarını sorumlu tuttu..
Ozan Ceyhun, www.abhaber.com sitesindeki yazısında, eleştiri
oklarını önce Almanya Hristiyandemokrat politikacılara
yönlendiriyor. İşte Ceyhun'un yazısı: "Türkiye’de ne yazıkki
insanlar iğrenç kökten dinci teröre kurban olmaya devam ediyorlar.
Türkiye’nin güzel insanlarının İslam Dinini politikaya alet eden ve
Türkiye’yi Afganistan’a benzetmek isteyen “insanlıktan nasibini”
almamış” ve uygarlık düşmanı köktendinci teröristler eylemlerini ne
yazıkki oldukça “serbest bir ortamda” sürdürürlerken Almanya’da da
kimi hristiyandemokrat politikacı çok çirkin bir şekilde yeni bir
tartışma başlattılar. Haftasonu verdikleri demeçlerle “Türkiye AB
üyesi olamaz, olursa bize de terörü getirir” şeklinde “ucuz”
söylevlerle ortaya çıkanların yaptıkları dünyada teröre karşı ABD
ve AB ile birlikte tavır aldığı için terör saldırılarına hedef olan
Türkiye’de ölen suçsuz insanlara karşı büyük bir saygısızlık. Kimi
hristiyandemokratlar ölenlere saygısızlık ederken aynı zamanda
ölenleri istismar ederek Almanya’da seçim kampanyası yapmaktalar.
Buna cevap ancak: “Ayıptır! Utanın!” olabilir. Bu politik etiğe
aykırı çıkışlara Almanya’nın Şansölyesi Gerhard Schröder çok açık
bir tavır alarak tepki gösterdi. Bu tip politikacıların
“karaktersiz” olduğunu söyledi. Yine AB’nin Genişlemesi’nden
sorumlu komiser Günter Verheugen partimin Hessen Eyaleti Teşkilatı
tarafından gerçekleştirilen “Avrupa” konulu Hessen Zirvesi’nde
Almanya’da kimi hristiyandemokratların Türkiye’ye yönelik
açıklamalarını “utanç verici” olarak tanımladı.
Hristiyandemokratlara her olanağını bulduğumuzda sormalıyız: 70’li
yıllarda Almanya’da ortalığı kasıp, kavuran RAF/Baader-Meinhof
terör örgütü nedeniyle Almanya’nın AB üyeliğinden çıkarılmasını
niye talep etmediler? İngiltere’de IRA ortalığı kana bularken aynı
konuda bir talepleri oldu mu? İspanya’da hala sorun olan ETA terör
örgütü bir çok Alman turisti de katletti. Hristiyandemokratlar “Biz
İspanya’yı bu nedenle istemiyoruz.” Diye demeçler verdiler mi? Hele
en son olarak ABD’nde ikiz kuleler ve ABD Savunma Bakanlığı
binasında binlerce cana neden olan katliamın lideri terörist ve
diğerleri bu iğrenç eylemi Hamburg’ta planladıkları için birileri
çıkıp “Almanya bize terör ihraç etti” diye haksız suçlama yapsaydı
acaba hristiyandemokratlar buna nasıl bir tepki verirlerdi? Elbette
bu soruların cevapları ortada. İşte şimdi İstanbul’da gündeme gelen
acı terör eyleminin daha acıları sarılmamışken ortaya çıkıp “ileri
geri konuşanlar susun lütfen, susun başka bir beklentimiz yok!”.
Türkiye karşıtı olabilirler. Ancak bu politikanın da etik ölçüler
içinde yapılabilecek yeterince platformu var. Kimse merak etmesin
meydan boş değil ve biz sosyaldemokratlar bu acı günlerinde
Türkiye’nin yanındayız. Ancak üzerinde tartışılması gereken ve
hatta belki de hristiyandemokratlarında eleştirdiğimiz tavırlarına
olanak sunan bir başka sorun var. O da son günlerde AKP Hükümeti’ne
yönelik olarak “terörle mücadele’ uzmanlarının yaptıkları
açıklamalar. Bu açıklamalara göre son bir yıldır Türkiye’de
tehlikeli gelişmeler olmuş ! Bilindiği gibi İstanbul’da gündeme
gelen terör eylemleri uzun süre hazırlanmak zorunda. Bu hazırlık
döneminde de istihbarat birimleri uyumadığı takdirde kanlı
eylemcileri etkisiz hale getirmek mümkün. Tonlarca patlayıcı
maddenin bir yerden bir başka yere nakli kolay olmasa gerek. Aynı
şekilde daha önce istihbarat ve emniyet birimlerinin ağına takılmış
teröristlerin de profesyonelce izlendiği koşullarda onların
planlarını engelleme şansı var. İstanbul’da gündeme gelen eylem
AB’nin her kentinde de gündeme gelebilirdi. Ancak bu eylemden beş
gün sonra aynı yöntemlerle ikinci eylemin aynı kentte ve aynı
ülkede gündeme gelebilmesi İstanbul Polisi için düşündürücü olmalı.
Türkiye’de köktendinci teröristler son bir yıldır niçin bu kadar
kolay hareket edebilmekteler ? Bu soruya cevabı geçen gün
terörizmle mücadele alanında uzman eski polis ve İç İşleri Bakanı
Sadettin Tantan verdi: “Son bir yıl içinde güvenlik birimleri dinci
örgütler içinde eskisi gibi yuvalanamıyor!... Eskisi gibi
istihbarat alamıyor!...Türkiye’nin ulusal güvenliğinin
geliştirilmesi için oluşturulan Milli Güvenlik Kurulu’nun arşivinin
içi boşaltıldı.” Emniyet Teşkilatı’nda köktendinci terörizm ile
ilgili birimlerde görevli deneyimli uzmanlar son bir yıl içinde
pasif görevlere atanmışlar. Aynı şekilde son bir yıldır Türkiye’nin
bu açıdan hassas bölgelerine atanan vali ya da emniyet müdürü gibi
devlet personelinin “uzmanlıklarına” değil “AKP’ye yakınlıklarına,
eşlerinin türbanlı olup olmadığına” ya da “beş vakit namaz kılıp,
kılmadıklarına” bakılarak görevlenrildikleri anlatılmakta. Hatta
kendisi ile görüştüğüm halen aktif üst düzeyde bir güvenlik uzmanı
içinde bulundukları durum için “Ozan Bey, Türkiye şu anda
köktendinci teröristlerin gözünde köpeksiz bir köy gibi gözükmekte”
diye dert yandı. Hele şimdi değerlendirdiğimizde CHP’nin ve Alevi
örgütlerinin karşı çıkmakla ne kadar haklı olduğunu gördüğümüz
“Topluma Kazandırma Yasası’nın” topluma “bela” ettiği köktendinci
teröristlerin uyumadığı da ortada. Sözde PKK sorununu çözeceğiz
diye çıkarılırken AKP’liler “Sivas Canilerini ve Hizbullahçı
Katilleri” de bu yasa kapsamında tutmayı başardılar. Acaba şimdi
pişman oldular mı ? 414 kişi tahliye edilmiş durumda ve bunların
316’sı Hizbullahçı. Acaba uzmanlarının pasif görevlere atandığı
Emniyet bu kişileri şu anda izleyebiliyor mu ? İstanbul Emniyet
Müdürü’nün halen görevde kalabilmesine bile şaşırdığımız bir sırada
beceriksizliğini medyaya saldırarak örtbas etmeye çalışması durumun
ne derece vahim olduğunu gözler önüne seriyor. 3 Kasım 2003
tarihinde AKP’nin iktidara geldiğinden beri müdahale etmeye gücünün
yetmediği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendi özel istihbarat
birimleri dışında İç İşleri bünyesindeki tüm birimlerin köktendinci
terörizme yönelik olarak sabote edildikleri iddiası çok ağır bir
iddia. AKP bu işe ne diyor bilmiyorum, ancak atalarımız “Ateş
olmayan yerden duman çıkmaz” demişler. Evet sormadan edemiyorum:
Acaba AKP Hükümeti’nin köktendinci teröre yönelik bir gözü kör mü
yoksa kapalı mı ? Avrupa Birliği yolunda başarılı adımlar atan
Türkiye’nin bu konuda çok titiz olma zorunluluğu var. Dünya çapında
teröre karşı verilen mücadelede kendisinden sadece askeri alanda
değil aynı zamanda toplumsal olarak çok şeyler beklenen Türkiye’nin
kapalı gözünü açıp uzmanları ile köktendinci teröristlere şans
vermeyerek kararlılığını göstermesi çok önemli." Kaynak:
www.abhaber.com Yazı : Ozan CEYHUN