AK Parti'ye ağır eleştiri
Abone olTESEV tarafından İstanbul'da düzenlenen ''Batı Toplumlarında Müslüman Kadın' konulu toplantıda konuşan Dr. Hidayet Tuksal isim vermeden AK Parti'yi topa tuttu:
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından İstanbul'da düzenlenen ''Batı Toplumlarında Müslüman Kadın'' konulu toplantıda Almanya, Fransa, Hollanda ve ABD'den örnekler verilerek o toplumların Müslümanlığa ve Müslümanlara bakışı konuşuldu. Tartışmalar, daha çok başörtüsü etrafında gelişti. ''Kadın Aleyhtarı Rivayetlerde Ataerkil Geleneğin Tesirleri'' başlıklı teziyle doktora alan ilahiyatçı Dr. Hidayet Şefkatli Tuksal'ın, ismini koymadan AKP iktidarına yönelttiği eleştiriler İslami kesimde büyük tartışmalar yaratabilir. İşte Tuksal'ın sözleri: * Dindar kesim sütten çıkmış ak kaşık değil. Özgürlükçülük, çoğulculuk anlamında pek çok problemi var. Ve kendisini ideal konuma getirmeden başkalarını eleştiremez. * Türkiye'de müslüman ve dindar kadınlar ayrımcılığın her türünü yaşıyor. Doğrudan, dolaylı ve taciz düzeyinde. * Türkiye'de bir takım elitler, müslüman erkeklerle uğraşmayı pek göze alamadılar, adamlar belki örgütlenir, silahlanır filan diye damarına basmadılar. Daha zayıf, zaten onların kullandıkları bir kesim var, onların üzerine gidelim, dediler ve bizim üzerimizden bu kavgayı götürüyorlar. Gözleri yükseklerde * Ama Müslüman erkekler de bu kavgada sınıfta kaldı. Çünkü bizim doğrudan dolaylı ve taciz boyutunda uğradığımız baskılara kendileri çok uğramadığı, bunun ne demek olduğunu bilemedikleri için ve şu anda da gözleri yükseklerde, ihalelerde filan olduğu için bu meseleyi kendi çıkarları için ötelenebilir, ertelenebilir bir mesele olarak görüyorlar. Beyefendi utandı! * Hatta çok ilginç artık başörtülü kadınların varlığından rahatsız oluyorlar. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Vahit Bıçak'la görüşme talebimiz var. Başkent Kadın Platformu olarak ziyaretine gideceğiz, basına da haber vereceğiz. Vahit Bey soruyor: ''Açık arkadaşınız var mı? Yüzde 50 açık yüzde 50 kapalı olursanız...'' Böyle olursa bizi kabul edebilecekmiş beyefendi hazretleri huzuruna ve o zaman basını çağıracakmış. Öyle değil de sadece başörtülü olarak gidersek beyefendi bizden utandığı için, bizim ziyaretine gitmemiz kariyerine zarar vereceği için, -belki o zaman basının aklına eşinin başörtülü olduğu gelir- utanmadan böyle bir şey söyleyebiliyor. Ve basına haber vermeyi kabul etmedi. Biraz siz uğraşın * İnsanın kader birliği yaptığı zannettiği insanlardan gördüğü dışlama çok daha acıtıcı oluyor. Bazen şöyle senaryo kuruyoruz. Arkadaşlar, 50 kadın toplanalım, şu adamlara gidelim, başörtülerimizi şöyle top gibi yapalım taak alın size başörtüsü diye fırlatalım. Kendilerine hediye edelim, alın şimdi biraz da siz uğraşın diyelim... Kaynak:www.vatanim.com.tr