AK Parti'nin türban mesaisi başlıyor
Abone olAK Partili Hüseyin Çelik, bu hafta içinde CHP, MHP ve BDP'den randevu isteyeceklerini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yarın
yada öbür gün CHP, MHP ve BDP'den türban yasağıyla ilgili görüşmek
için randevu talep edeceğini açıkladı.
Çelik, AK Parti MYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Çelik, yarın grup toplantısının, parti genel merkezinde,
basına kapalı gerçekleştirileceğini söyledi.
Bir gazetecinin, ''CHP'nin, başörtüsünün üniversitelerin dışında
kullanılmayacağı yönünde hükümetin bir taahhüdünün olup
olmayacağı''na ilişkin beklentisini hatırlatması üzerine Çelik,
şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir davette bulunuyor. 'Türkiye
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, sizi davet ediyor' diye davet
gönderiyor. Siz diyorsunuz ki burada 'Türkiye Cumhuriyeti
yok'. Cumhuriyetin olmadığı yerde Cumhurbaşkanı olur mu?
Orada kral mı yazıyor, sultan mı yazıyor, melik mi
yazıyor? Konuyu saptırmayalım, konuyu zemininde
tartışalım. Mesele ne ise ona yoğunlaşalım. Biz CHP'ye de
MHP'ye de BDP'ye de gideceğiz. Grup başkanvekillerimiz
onların kapısını çalacak. Belki yarın, belki hafta içinde bunlardan
görüşme talebinde bulunacaklar ve neler yapılabileceği konusunda
onlar arasında görüşülüp konuşulacak. İyi niyetle yaklaşılması
halinde çok rahatlıkla bu mesele Türkiye'nin gündeminden çıkar. Biz
de enerjimizi böyle bir meseleyle tüketmemiş oluruz.''
''KİMSE NOTER TUTMA HAKKINI KENDİSİNDE
BULAMAZ''
''CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay bir açıklama yaptı,
'Ben iktidara şunu sormak istiyorum, hakim ve savcılardan
ileride türban takan olacak mı? İktidar bunun yanıtını net
biçimde verebilir mi?' dedi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?''
sorusu üzerine Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:
''Efendim ileride şunlar olacak mıdır, olmayacak mıdır? Tekrar
altını çiziyorum. Bunun adı aslında abesle iştigaldir. CHP, öyle
bir şartlanmışlık içindedir ki... Bakın Türkiye Cumhuriyeti devleti
bir hukuk devletidir. Anayasamız bellidir, yasalarımız bellidir,
işleyiş bellidir, Cumhuriyetin ilkeleri bellidir. Hangi
iktidar gelirse gelsin, buna göre hareket etmekle mükelleftir,
yükümlüdür.
Şimdi CHP'deki esas temel sıkıntı şu, bir söz
verdiler, fakat parti içerisinde buna karşı ciddi anlamda bir
direnç var. CHP, kendi evinin içini düzene sokamadığı için,
meseleyi başka türlü tartışmalarla gölgelemeye çalışıyor. 'Aslında
biz bunu söyledik ama yapamıyoruz' diyemiyorlar.
KCK DAVASI
''Bugün KCK davası başladı. Ancak hiçbir tahliye
çıkmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Acaba PKK'nın eylemsizlik
kararının değiştirilmesinde etkisi olabilir mi?'' sorusuna Çelik,
''KCK davası, adı üzerinde, adliyede görülen, yargı tarafından
yürütülen bir davadır. Burada hükümetin bir şekilde müdahil
olması, inisiyatif yüklenmiş olması söz konusu olmaz.
Böyle bir beklentinin olduğu kanaatinde de değilim. Mademki yargı
bağımsız yargı, yargı kendi görevini yapacaktır. Netice itibarıyla
orada hukukun gereği neyse bunun yapılmasını temenni ediyoruz, her
meselede ve her davada olduğu gibi'' karşılığını verdi.
''BAKANLIK, KENDİ AMBLEMİ ALTINDA SEÇİME Mİ
GİRDİ?''
Muhalefetin, HSYK seçimlerine ilişkin eleştirilerinin
hatırlatılması üzerine de Çelik, şunları kaydetti:
"Ben bunu, onlara hakaret kabul ederim. Adalet Bakanlığı,
kendi amblemi altında seçime mi girdi? Yok böyle bir şey.
Hakimler, savcılar, gitmişler kendi hür iradeleriyle oy
kullanmışlar ve 16 değerli hukukçuyu HSYK'ya seçmişler. Gariplik
nerede burada? Ama bunu illa da eleştirmeniz gerekiyor. Niye,
'Ben şu adamı biliyorum. Benim kafama göre değil, bizim
partiye yakın bir adam da değil. YARSAV üyesi de değil'.
Yapmayın arkadaşlar. Demokrasiye inanıyorsanız, iradeye
inanıyorsanız, herkes bu olup bitenleri hazmetmek zorunda.
Hazmetmeyi, kerhen katlanmak olarak da değerlendirmeyelim.
Muhalefet, bu eleştiri kabiliyetini, kendi içine yöneltse
öz eleştiri yapsa 'Biz nerede hata yapıyoruz? Biz bu halkın parmak
uçlarına, sinir uçlarına niye dokunamıyoruz? Bu halk bizi niçin
iktidar yapmıyor?', bu anlamda özeleştiri yapsalar, çok daha iyi
olur. CHP'ye bakın, Bremen mızıkası gibi her yerde ayrı bir
ses çıkıyor. Bunu siz de izliyorsunuz. Hiçbir partinin
CHP'nin durumuna düşmesini istemem. Yeri geldiği zaman, 'Biz
Cumhuriyetle yaşıt bir partiyiz, kuran bir partiyiz, Atatürk'ün
partisiyiz' diyorlar. Canım, Atatürk'e haksızlık yapmayın.
Mesele bundan ibarettir''
SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINA ERBAKAN'IN SEÇİLMESİ
Hüseyin Çelik, bir soru üzerine, Saadet Partisi Genel
Başkanlığına Necmettin Erbakan'ın seçilmesi konusunun MYK'da
gündeme gelmediği yanıtını verdi. Çelik, Erbakan'ın Genel
Başkanlığa seçilmesiyle ilgili, ''Bize, 'Hayırlı olsun'
demek düşer. Ama, Sayın Başbakan kendisini arayacak mı, bu konuda
bilgi sahibi değilim'' dedi.
''Size kongre için davet geldi mi?'' sorusuna Çelik, ''En azından
ben, gelmiş bir davetten haberdar değilim'' karşılığını verdi.