AK Partinin son kozu
Abone olAk Parti, reform paketine destek vermeyen muhalefeti gizli silahı ile zorlamaya çalışacak... O silah ise;
İNTERNETHABER
ZÜBEYİR KINDIRA
ANKARA/ Ak Parti, hakkında Anayasa
Mahkemesi’nde açılan kapatma davasının muhtemel sonuçları
kamuoyunda olduğu kadar AK Parti’nin kapalı toplantılarında da
tartışılıyor. AKP, gizli silahlarını ve iktidar gücüyle elinde
tuttuğu kozlarını henüz oynamadı. Bugün yapılan
toplantılarda bu silahları kullanıp kullanmamaya karar
verilecek.
İlk koz AB ipine sarılmak: “Demokrasi Paketi” adı
altında muhalefetin de desteği ile gerçekleştirmeyi planladığı
köklü değişikliklerin arasında 301 süsü ile birlikte parti
kapatmayı zorlaştırmak var. Ama muhalefetin desteğini alamadı.
Bu nedenle muhalefete karşı gizli kozunu oynamaya
hazırlanıyor. Bu koz; erken seçim.
AKP’nin sandalye sayısı da tek başına referandumsuz Anayasa
değişikliğine yetmiyor. DTP’den destek alabilir ama o da 359
rakamına ancak ulaşıyor. Oysa AKP’ye 367 oy gerekiyor. Bu oyu
sağlamanın bir yolu muhalefeti zorlamak. AKP, gizli silahı
olan erken seçim kozunu masaya sürerek, muhalefeti parti kapatmayı
zorlaştıracak reform paketine desteğe zorlayacak.
KÖŞK'TE İŞE YARADI
Cumhurbaşkanı seçim sürecinde Abdullah Gül’ü Çankaya’ya
çıkartamayan AKP, erken seçim kozunu kullanmıştı. 22 Temmuz
seçimlerinin ardından Gül’ü rahatca Çankaya Köşkü’ne çıkarmıştı.
AKP benzer bir taktiği kapatma davası sürecinde de hayata geçirmeyi
tartışıyor.
Bu plan şöyle:
AKP, Anayasa değişikliğini geniş bir “demokrasi paketi” adı altında
gündeme getirecek. Bu paket için muhalefetten destek istenecek,
referandum kozu da kullanılacak. AKP, beklediği desteği
bulamazsa, son noktada “erken seçim” silahını çekecek.
NEDEN ERKEN SEÇİM?
Bu silah muhalefeti de tetikleyecek önemli bir argüman.
Çünkü;
-Seçime en hazır parti AKP. 3 ay önce yerel
seçimler için 1,5 milyon sandık görevlisini eğitmeye başladı.
Teşkilatları da dinamik biçimde çalışıyor. Kapatma davası
sonrasındaki anketler oyunu yükselttiğini gösteriyor.
-Oysa MHP ve CHP’nin konumu aynı değil. MHP, 22
Temmuz öncesi laik kesimden fazlası ile oy aldı. Ama türban
değişikliğine destek verdiği için bu oylar kaçmış görünüyor.
Anketlerde MHP baraj altında gösteriliyor.
-CHP ise laiklerin kalesi konumunu koruyor ama
Baykal’a karşı antipati besleyen sol seçmen fikrini değiştirmiş
değil. Anketlerde CHP’nin oyu yüzde 20’ler düzeyinde.
Ve her iki partinin de seçime dönük bir çalışması yok. Hatta CHP ay
sonunda kurultayda hesaplaşma çabası içinde örgüt sorunları ile
uğraşıyor... Yani muhalefet erken seçim isteyecek pozisyonda değil.
İste bu durum da AKP’nin en büyük silahı. AKP son umut olarak bu
silahı çekerek muhalefeti köseye sıkıştırabilir ve uzlaşmak zorunda
bırakabilir.
REST GÖRÜLÜRSE
Ya seçim restini muhalefet görürse ne
olacak?
AKP bu noktada da güçlü bir argümanla sandıktan çıkabilir. Zira
baskın bir erken seçim yerel seçimlerle birleştirilebilir. AKP
burada “özgürlükleri engellediler, ekonomi iyiye giderken
ket vurdular, gelişime direniyorlar” içerikli
“özgürlük ve demokrasi” vurgulu bir propaganda ile
yüz de 50 barajını aşabilecek bir potansiyeli hedefleyebilir. Olası
seçimde yerel ve genel iktidarda yüzde 50 psikolojik barajını
aşabilecek AKP, hem kamuoyunda güven tazelemiş olur hem milli
iradeyi yeniden ve daha güçlü biçimde arkasına alarak kapatma
davasının görüldüğü Anayasa Mahkemesi’ni fiili bir baskı altına
alır.
Ancak sandıkta isteği gibi bir sonuçla çıkamazsa, tüm
planları altüst olur ve kapatma davasına ilişkin sürecin kontrolünü
de yitirir.
Bu nedenle arka odalarda tüm senaryolar, olasılıklar masada ve AKP
tüm gücü ile kapatılmanın önüne geçebilmenin hesaplarını
yapıyor.