Türkiye
Gazetesi’inde 1980’li yıllarda,
“Abi”lik kavramı çok
güçlüydü.
Büyük küçük
farketmiyordu.
“Abi”
diyordu herkes birbirine…
Enver Ören
o yüzden patron değil
“Abi”ydi.
O da büyük kendinden büyük,
küçük herkese “Abi” diye hitap
ediyordu.Kibir yoktu.
Riyakarlık yapmıyordu hiç
kimse.
Saygı ve sevgi ön plândaydı
hep.
Ve…
Özetlersek, Türkiye Gazete’sinde
aç olan, açıkta olan bir tek kişi yoktu.
Enver Abi bizzat alakadar
oluyordu çalışanlarının meseleleriyle.
Kenan Akın dönemiyle
birlikte İhlas’la yola çıkan
“Abi”ler yavaş yavaş dışlanmaya
başlandı.
Kimi kovuldu.
Kimi
pasifleştirildi.
Kimi aç ve açıkta
bırakıldı.
“Abi”lik yok
oldu.
Enver Abi toparlamaya çalışsa
da…
Türkiye eski Türkiye
olamadı.“Öze dönüş” için çok çalıştı Enver Abi, çok
uğraştı.
Ama
olmadı!
Başaramadı!AK Parti’nin
5. Olağan Kongresi’ni izlerken, benim de içinde
olduğum Türkiye Gazetesi’nin o
yıllarını hatırladım.
“Hizmet
aşkı” yok olunca, 1 milyon tirajlı gazetenin
nasıl yok olduğunu hatırladım.
Kibir ve gösteriş merakı baş
gösterince, devasa bir yapının nasıl eridiğini
hatırladım.
Ve bugün…
Mücahit Ören, Enver Abi’nin
“öze dönüş” vasiyetini yerine
getirmek için çırpınıyor.
Çırpınıyor da…
O da sonuç alamıyor babası
gibi!
Niye?
İçeride
“öz” yok çünkü!
AK Parti, Türkiye Gazetesi’ndeki
sıkıntıların bir benzerini yaşadı yaşıyor!
Tayyip
Erdoğan AK Parti’nin temeline ilk harcı attığı
vakit, “yeniden yollara düşme vakti”
demişti.
Düştüler yola…
Çalıştılar…
kazandılar.
Ve tam 13 yıl bu ülkenin
kaderinde rol oynadılar…
Ama sonra…
“Öz”den
uzaklaşma başladı AK Parti’de…
“Öz” olan dışlandı,
horlandı, kapının önüne konuldu.
Ayak oyunları, gösteriş merakı
ve en önemlisi kibir aldı başını gitti.
“Öz”
olmayan kim varsa, Tayyip
Erdoğan’ın etrafına doluştu.
Hepsi zamanla birer “Pargalı”
olup çıktı.
“Beyefendi
rahatsız” sözü en büyük numaraları
oldu…
Ve…
“Öz”den uzaklaşma,
“öz”leri uzaklaştırma süreci…
Bu süreç, AK Parti’nin sonunu
getirmese de, büyük bir darbe almasına
yetti.
Şimdi “öze dönüş” vakti…
Öyle diyor
Davutoğlu…
Erdoğan da öyle istiyor
belli…
Zira, AK Parti’nin 5. Olağan
Kongresi’nde lider olarak Tayyip Erdoğan
vardı.
Ahmet
Davutoğlu ise ne yazık ki kötü bir
konuşmacıydı!
“Hoca”
gibi konuşmadı yine…
Bağırdı
yine…
Atılan sloganların şehvetine
kapıldı yine…
Ahali, Ahmet Bey’in dağa, taşa selam
sarkıtmasından çok, gelecekle ilgili bir şeyler söylemesini
istiyor!
Ahali, Ahmet Bey’in
“yaptık, ettik” demesinden çok, neler yapacağını duymak
istiyor!
Ahali, Ahmet Bey’in
bağırmasından çok, sakin konuşmasını
istiyor!
Ahali, Ahmet Bey’in
alanlarda kendi olmasını, özü gibi konuşmasını istiyor!
Ahaliye kulak verirse…
Ondan iyisi
olmaz…
Verecek mi?
Vermeli!
“Öze
dönüş”e kendinden başlamalı ki, istediği sonucu
alabilsin.
AK Parti’yi, adayları yazmaya devam edeceğim.
Yazılacak çok şey var
çünkü…