AK Parti'nin kırmızı çizgileri!

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, seçim sürecinde herkesin herşeyi konaşacağını ancak kendilerinin kırmızı çizgileri olduğunu söyledi. Çiçek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, cumhuriyettir. Üniter devlettir. Demokratik, laik, hukuk devletidir. Resmi dili Türkçe'dir. Bunun altını özellikle çiziyoruz"dedi.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, PKK’nın eylemsizlik sürecini bitirmesiyle ilgili hurriyet.com.tr’nin sorusuna “Kimseyle pazarlık yapacak halimiz yok. Bugüne kadar ne yaptıysak devletin imkanlarını ve gücünü kullanarak nereye kadar götürebilirsek, tedbirlerimizi güncelleştirerek devam edeceğiz.” yanıtını verdi.

Bakan Çiçek, "Böyle önemli bir toplantıyı PKK konusuyla berbat etmek ne kadar doğru olur ama devlet bugüne kadar neyi yaptıysa bundan sanra da onu yapacaktır. Kimseyle pazarlık yapacak halimiz yok. Keşke bu soruyu sormasaydınız. Örgütün amacı sürekli kendinden söz ettirmek propagandasını yaptırmaktır. Keşke siz sormasaydınız, biz de cevaplamak zorunda kalmasaydık. Tedbirlerimizi güncelleyerek devletin imkan ve gücünü kullanarak nereye kadar götürebilirsek devam edeceğiz" dedi.

HÜKÜMETİN SEÇİMLERDE KIRMIZI ÇİZGİLERİ

İnşaat İşverenleri Sendikası'nın geleneksel akşam yemeği toplantısında konuşan Çiçek, 74 milyon vatandaşın herşeyi konuşacağını, tartışacağını ama bu milletin bir de ortak paydaları olduğunu belirterek bunu zayıflatacak tartışmalardan uzak durulması gerektiğini vurguladı. Seçim döneminin, acı-tatlı olayların tartışıldığı bir dönem olduğunu belirten Çiçek tartışmasız noktaları ise şöyle sıraladı:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, cumhuriyettir. Üniter devlettir. Demokratik, laik, hukuk devletidir. Resmi dili Türkçe'dir. Bunun altını özellikle çiziyoruz. Dünyada yaşayan 6912 dil vardır ama resmi dil sayısı 200 civarındadır. Bir ülkede birden fazla yaşayan dili resmi dil haline getirirseniz o ülkede kaos çıkar. Dil ayrışma değil birleşme unsurudur.

Bu milletin marşı İstiklal Marşı'dır. Bayrağı bellidir. Başkenti Ankara'dır. Milletin beklentisi bellidir. Bu dönemde neyi tartışacaksak bu ortak paydaya zarar vermeden yapacağız. Geleceği planlayacağız."

Seçimden sonra Anayasa değişikliğinde neler olacağının sorulması üzerineyse Çiçek, Anayasa'nın değişmesi konusunda herkesin hemfikir olduğunu ancak ilk 3 maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümler olduğunun altını bir kez daha çizdi.

LİBYA'DAN ÇIKMIYORUZ

Bakan Çiçek, Libya'da, Türkiye'nin çok başarılı bir tahliye operasyonu yürttüğünü belirtirken 42 ülkenin de yardım talebinde bulunduğunu söyledi. Ancak Çiçek Türkiye'nin Libya'dan çekilmediğini de açıkladı. Çiçek, "Biz Libya'dan çekilmiyoruz, çekilmemiz doğru da değil. Bu ülkede ekonomik ve ticari bağlantılarımız var. Eğer çekilirsek o boşluk başkaları tarafından doldurulacaktır. Şu an orada 26 milyar dolarlık projemiz var. 200 firma faaliyet gösteriyor. Yaptığımız sadece Türkiye'ye gelmek isteyenlerin tahliyesidir. Ama işler normale döndüğünde orada faaliyetine devam edecek firmalar var" dedi.

Bakan Çiçek, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bu ülkedeki banka işlemleri, tazminler, çalışan sayısı gibi konularda çalışma başlattığını da belirtti. Türkiye'nin tahliyenin yanı sıra ayrıca bu ülke halkına gıda ve acil ihtiyaç malzemesi köprüsü kurmaya çalıştığını açıkladı. Bunun için bir hava köprüsü kurmak istediklerini belirten Çiçek, "Türkiye buraya model ülke olsun, abilik yapsın deniyor. Ama T.C. hükümeti olarak kimseye model olma, abilik yapma niyetimiz yok. Emperyal olma niyetimiz yok. Onların petrol, gazını hesaba katarak ilişki kurmuyoruz. Aramızdaki tarih ve kültürden gelen dostluk ilişkisidir. Günümüz dünyasında burası iyi anlaşılmalıdır. Bu soğuk propoganda döneminin arkası gelecektir" dedi.

BİZ KADDAFİ'Yİ BİLİYORUZ

Çiçek, Türkiye'ye bu coğrafyada bazı roller biçilerek başka çabalar içinde gösterilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı. Bu kargaşada birinci derece mesuliyeti olanların en son konuştuklarını belirtirken böyle bir ortamda Türkiye'nin gerçekçi politikalar belirlemek zorunda olduğunu vurguladı. Çiçek, "Biz Kaddafi'nin Kıbrıs çıkarmasında yaptıklarını biliyoruz. Ben o zaman yedek subaydım, ama Türkiye'nin canını, yüreğini yakan PKK terör örgütüne destek verdiğini biliyoruz. Onu da biliyoruz bunu da biliyoruz. Bu nedenle Türkiye'nin