AK Parti'nin İran tavrı nasıl olacak?

AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, ABD'nin İran'a yönelik bir saldırıya girmesi halinde Türkiye'nin takınacağı tavır konusunda, ''İran veya ABD yanlısı bir tavır içine girmek yerine, Türkiye yanlısı olmak neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Türkiye'nin yakın veya uzak yararı, her şeyin üzerindedir'' dedi. Parlamento muhabirleriyle sohbet toplantısı düzenleyen Gündüz, 2005 yılını değerlendirerek, 2006 yılında çıkarılacak düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Meclis'in 2005 yılında 743 saat 23 dakika çalışarak 184 yasa çıkardığını, bunların karşılığında 35 bin 775 sayfa tutanak tutulduğunu anlatan Gündüz, yıl içinde Anayasa'da 2 kez değişiklik yapıldığını, ayrıca önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirildiğini kaydetti. Yıl içinde TCK, CMK, Ceza ve İnfaz Kanunu'nda değişiklik yapıldığını, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri, sosyal güvenlik kurumlarına tabi olanların özel hastanelerden yararlanması, doktorlara mecburi hizmet, öğrenci affı, 10 bin polis kadrosu ihdası, tarım ürünlerinin sigorta kapsamına alınması, teşvik düzenlemesi, bankacılık yasalarının çıkarıldığını, Sayıştay ve RTÜK üyelerinin seçildiğini hatırlattı. -''GECİKME ZAMMI, NORMAL SEVİYEYE GETİRİLECEK''- TBMM'de 87 araştırma önergesi talebinden 7'sinin görüşüldüğünü, 4'ünün kabul edildiğini belirten Gündüz, Ermeni soykırımı iddialarının görüşüldüğünü, bu konuda bir deklarasyon yayınlandığını anlattı. Gündüz, 2006 yılında çıkarılması öngörülen düzenlemeler konusunda, mortgage ve kat mülkiyeti bulunduğuna dikkati çekerek, ''Kamuoyunun beklediği ve çözüm bulunması gereken bir diğer konu, kredi kartlarıdır. Her ne kadar bazı çevreler bunu af olarak niteliyorsa da kredi kartlarıyla ilgili gecikme zamlarının, normal gecikmelerle aynı seviyeye getirilerek bu konuda soygunun önüne geçilmesi hedeflenmektedir'' dedi. Kredi kartları konusundaki açıklamaların kafa karıştırdığını söyleyen bir gazeteciye Gündüz, ''Bu konuda biz tecrübeli hale geldik. Kredi kartlarında da gecikme zammı, aynı standartlara, TÜFE ve TEFE ölçülerinde mantıklı bir çizgiye oturtulur. Sözleşmelerin arkasına kimsenin okuyamayacağı küçük yazılar yazarak her zaman kendini haklı çıkaran anlayış, ortadan kalkar. Bu konuda da orta yolu buluruz'' karşılığını verdi. İrfan Gündüz, SSK ve BAĞKUR prim borçlarının yeniden yapılandırılması, sosyal güvenlik reformu, Türk Ticaret ve Petrol kanununun da 2006 yılı içinde çıkarılacağını söyledi. Gündüz, bütçe tasarısı içinde geçen sağlık kurumlarıyla ilgili düzenlemenin de ayrı bir yasa olarak Kurban Bayramı'ndan hemen sonra çıkarılacağını bildirdi. -''SÜREYİ SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ''- AK Parti Grup Başkanvekili Gündüz, erken seçim konusunda ise şunları söyledi: ''Kimse dereyi görmeden paçaları sıvamamalı. Hiçkimse, 2006 ile 2007'yi birbirine karıştırmamalı. Hiçkimse kendi siyasi kurguları ve idealleri uğruna milletin zihnini bulandırmamalı. Ekonomik ve siyasi istikrara şiddetle ihtiyacımız var. İstikrarın getirdiği kazanç, bütün millete mal olmaktadır. Bu aydınlık geleceği kimse karartma gayretine girmemeli. Milletimiz bize 5 yıl için görev vermiştir. Biz bunu sonuna kadar kullanacağız. Demokrasilerde kerameti kendinden menkul şeyhlik yoktur. Millet adına karar verme iradesini kendisinde bulanlar, önce milletten icazet almalı. Çağdaş demokrasilerde millet adına karar vereceklere bu yetkiyi millet vermelidir. Zamanı geldiğinde seçime gideriz. Milletin vereceği karara karşı boynumuz kıldan incedir.'' -YILBAŞI KUTLAMALARI- Gündüz, ''yılbaşı kutlamalarını nasıl bulduğu'' sorusuna yanıt verirken, ''Zaman çok kutsaldır. Keşke insanlar, zamanı nasıl daha iyi değerlendirebileceklerini bilip hayatını ona göre düzenlese. Yılbaşı da kutsaldır. Nasreddin Hoca'ya sormuşlar, 'kıyamet ne zaman' diye? 'Genel kıyamet beni hiç ilgilendirmiyor. Hanım ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet' demiş'' dedi. Yılbaşı gecesini evinde geçirdiğini belirten Gündüz, günlük hayatının seyri nasılsa o şekilde geçirdiğini vurguladı. -''ABD İRAN'A SALDIRIRSA...''- AK Parti'li Gündüz, 'bütçe görüşmelerindeki tartışmaların seviyesi'' konusundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, Türkiye'de siyasetin dövüşme ve sövüşmeye dönüşmemesi gerektiğini belirtti. Gündüz, ''Siyaset medeni üslup içerisinde tartışma şeklinde olmalıdır. İktidar doğruları yapmalı, muhalefet de yanlışlara engel olmamalı. İster iktidar ister muhalefet, siyasi tartışmalar sırasında birbirinin yüzüne bakamayacak hale gelmemeli'' dedi. Bir gazetecinin ''ABD'nin İran'a saldırı düzenleyeceği, CIA Başkanı'nın Türkiye üzerinden İran'a yapılacak bir saldırı için Türkiye'ye geldiği, bu konuda Türkiye'nin tavrının ne olacağı'' sorusuna karşı şunları söyledi: ''Bize intikal etmiş ne bir bilgi ne de duyum var. Ne bakanlardan ne de başka bir şekilde...Herkes kendi kafasından hesap yapabilir. Doğmadık çocuğa don biçmek olmaz. Günü geldiğinde yönümüzü de kararımızı da veririz. Şu an için böyle bir şey yok. Irak meselesinde de böyle oldu. Burada da İran veya ABD yanlısı bir tavır içine girmek yerine, Türkiye yanlısı olmak neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Türkiye'nin yakın veya uzak yararı, her şeyin üzerindedir.'' -''HARİÇTEN GAZEL OKUYORLAR''- İrfan Gündüz, bir soru üzerine, dokunulmazlığın çözülmesi gereken bir konu olduğunu, ancak bu konuda hiçbir kurumda imtiyaz olmayacak şekilde düzenleme yapılması gerektiğini savundu. Gündüz, şunları söyledi: ''Hangi makam ve mevkide olursa olsun, Cumhurbaşkanı da dahil, yargılanmalıdır. Bu konular AB ile müzakere sürecinde belirlenir. Tüm imtiyazların, dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız. Bu konuda biz de kendimize göre zamanlamaya bakıyoruz. Türkiye eninde sonunda dokunulmazlık konusunda da çağdaş standartlar neyi gerektiriyorsa onu kabul etmek zorundadır. Türkiye, müzakere süreci içinde öyle ya da böyle bu konuyla yüzleşecektir. O zaman oturulur, konuşulur ve bir neticeye varılır.'' Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün yargılanmasının, hükümetin icraatı gibi takdim edildiğini belirten Gündüz, ''Yabancı politikacılar, AB politikacılar da hariçten gazel okumak şeklinde Orhan Pamuk veya başka davalarda görüş beyan ediyor. AB'nin ki yargı da Türkiye'nin ki yargı değil mi? Bu hem yargıya olan güveni hem de Türkiye'nin dışarıdaki itibarını zedeliyor'' dedi.