AK Parti'nin ihanet kuşkusu! Fatih Altaylı Ekrem İmamoğlu haklı dedi!
Abone olHabertürk yazarı Fatih Altaylı, medya patronu Ferit Şahenk, Ciner ve Demirören ailelerine yüklenen Ekrem İmamoğlu'nu ve AK Parti'nin 'ihanet' kuşkusunu yazdı.
Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir
Belediye (İBB) Başkanlığı'nı kazanan Ekrem İmamoğlu, medya
patronu Şahenk, Ciner ve Demirören ailelerine yüklenip "Bizi
dünyaya daha fazla rezil etmeyin" demişti.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı'da bugün köşesinde
İmamoğlu'na 'haksız değilsiniz' deyip şu yanıtı verdi:
-"Dün medyaya çattınız. Haksızsınız diyemem. Ama 'Bunu kafaya
takmayın' diyebilirim. Türkiye'de güçlü lider olabilmek için
manşetlerle değil manşetlere rağmen gelebilmek gerekiyor.
Güçsüzleştikçe manşetlere ihtiyaç duyar hale geliyorsunuz. O yüzden
medyanın tavrını dert etmeyin. Sizin için iyi bile
olabilir."
AK Parti ihanete mi kurban gitti?
Fatih Altaylı, "Sorular, sorular, sorular" başlığıyla yayımlanan
yazısında AK Parti'ye yönelik tespitleri de dikkat çekici oldu.
Altıyla özellikle 'ihanet' iddialarına ilişkin şunları yazdı:
-"AK Parti üst yönetimi, 31 Mart gecesi bir “ihanete” kurban
gittiğini düşünüyor. Rakip ihanet edemeyeceğine göre, parti
içinden ihanet var demek bu. İstanbul İl Örgütünün
çalışmadığını, sandık başında uyuduğunu ya da uyutulduğunu ima
ediyorlar.
Ama o zaman şu sorular gündeme gelir:
- 2002 yılından beri hiçbir seçimde ihanet etmemiş, uyumamış,
uyutulmamış olan örgüt ne oldu da bu seçimde uyudu!
- AK Parti’nin açık ara en güçlü olduğu ilçelerde bile iddia
edilen şeyler olmuş, bazı yerlerde 0 ya da 1 oy kaydı yapılmış ise
bu AK Parti içindeki büyük ihanetin göstergesi değil mi? Yoksa bu
baştan bilerek yapılmış bir hata mı?
(...)
- AK Parti’nin kendi iç meselesi
olan bu durumdan niye Ekrem İmamoğlu sorumlu olsun!
- Eğer bir partinin sandığa sahip çıkamaması seçimleri şaibeli hale getiriyorsa, CHP yıllardır sandıklara sahip çıkamadı. Tüm o seçimler şaibeli mi olacak!
Ve tabii en önemli soru: Madem İstanbul seçimi bu kadar şaibeli, o teşekkür ilanları niye?