17-25 Aralık'ta AK
parti iktidarına karşı, daha
doğrusu Recep Tayyip Erdoğan'a karşı
bir tezgah kurulduğu doğru. Tezgahı kuranlar, kurdukları tezgahın
altında kaldı, kalıyor!
"Savaş hali" devam ediyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "savaş hali"ni zaferle
sonuçlandırmaya çırpınadursun, AK Parti'nin içindeki
bazı güçler bugün bile 17-25 Aralık tezgahının nimetlerini
yiyor!
AK Parti'nin sekteye uğraması için en çok çaba
sarfeden kim derseniz, "Paralel
Yapı"dan çok, AK Parti'nin içinde yuvalanmış başka
bir yapının bu uğraşı verdiğini söyleyebilirim. Başarıları
gölgelemek adına, en hakiki AK Partililer
bile "Paralel" olabiliyor bu
karanlık kişiler tarafından.
*
Erdoğan Bayraktar'ın başını kim yedi sizce?
"Paralel Yapı" mı?
Erdoğan Bayraktar adının
yolsuzluklarla anılmasında, "Paralel
Yapı"nın payı yüzde 30 civarında. AK Parti'nin içinde
yuvalanmış "öteki yapı" ise bu
işin tam göbeğinde. "Kentsel
dönüşüm" ile ilgili Erdoğan
Bayraktar'ın önüne çıkan engelleri hatırlayın,
karşınızda flu gibi gözüken fotoğrafı daha net
görebileceksiniz.
*
"Yüce Divan"a karşı direnişin
sebebi, "savaş hali"nin devamından
kaynaklanıyor. AK Parti Genel
Merkezi'nde saatlerce süren bir
toplantıda, "Yüce Divan"a karşı
duruşun sebepleri anlatıldı. Buna rağmen, yukarıda sözünü
ettiğim "öteki yapı" anlamadı,
anlamak istemedi. 4 eski bakanın Yüce
Divan'a gönderilmesine hâla sıcak bakanlar var, bu
konuda kulisler yapılıyor. İnat ve ayak
diretmeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
sön sözüyle bertaraf edilmiş gibi gözükse
de, Meclis'te sürpriz
olabilir endişesi taşıyanların sayısı az
değil!
Kim bunlar?
Erdoğan'ın tek başına verdiği mücadelenin zerre farkında olmayan
koltuk düşkünü, kıskanç, fitne ve fesat kusan küçük bir
grup. AK Parti'nin seçimlerde hile yaptığını uyduran da
bunlar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'la kavgalı olduğunu söyleyenler de
bunlar. Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'ın başarılarını
gölgeleyenler de bunlar, AK Parti Teşkilat Başkanı Süleyman
Soylu'yu jurnalleyenler de bunlar.
Düşmanı dışarıda aramaya gerek yok yani!
Neden peki?
Her istedikleri olsun istiyorlar çünkü!
Lütfi Elvan, Ulaştırma'yı kendilerine
bahşetsin istiyorlar.
Süleyman Soylu, bütün teşkilatları bunlara emanet etsin
istiyorlar.
*
Bunların uzantıları medyada da oldukça fazla.
Parayla besledikleri geçmişi karanlık kişiler
tarafından, gerçek gazetecilere algı operasyonu yapılıyor. Birçok
meslektaşımız, geçmişte altına imza attığı haberden dolayı ,
"paralel yapı"ya dost olmakla yaftalanıyor.
Hakikati söyleyenler, iktidara yakın olsa da, bu ekip tarafından
dışlanıyor, aşağılanıyor ve türlü küfürlere maruz bırakılıyor.
Nagehan Alçı, Cumhuriyet'le ilgili söz söyledi niye
kıyameti kopardılar.
Neden?
Koltuk ve güç kapma yarışıdır asıl neden!
*
Beteri var....
Kardeşi kardeşe kırdırmaya
çalışıyorlar...
Alnı günde 5 vakit secdeye giden kişileri 'İslam
düşmanı' ilan ediyorlar...
Rızık verenin Allah olduğunu unutup, rızkımıza göz
dikiyorlar...
Velhasıl...
"Paralel Yapı" kalleş, alçak, iftiracı bir yapıyı
beraberinde getirdi.
Türkiye "Paralel Yapı"dan temizlense de,
bu yapı hızla yayılıyor...
Ve giderek tehlikeli hale
geliyor!