'AK Parti'nin en acil yapması gereken...' Dilipak yazdı
Abone ol2015 genel seçimleri öncesi Abdurrahman Dilipak AK Parti için en acil konunun sağlıklı bir parlamento grubu oluşturma olduğunu ifade etti
İNTERNETHABER.COM- 2015 Genel
Seçimleri öncesinde AK Parti'de son günlerde yaşanan
tartışmalar seçimlere yansıyacak mı? Herkesin merak ettiği bu soru,
parti içinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın izleme heyeti hakkındaki açıklamasını
'Doğru bulmadığını' söylemesiyle doğdu 17-25 Aralık sürecinden bu
yana körüklenerek süregeln Cemaat- Hükümet tartışması seçime nasıl
yansır? AK Parti seçimler sonrası ne yapmalı ve Arınç'ın Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih gökçek'e yönelttiği 'yolsuzluk'
iddialarının ardından nasıl hareket etmeli? İşte bu sorulara, Yeni
Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü yazısında yanıt
aradı.
"AL GÜLÜM VER GÜLÜM"
Dilipak, 'Her partinin çevresinde "Al gülüm, ver gülüm" bakış
açısını benimseyen (...) yerine göre, birine cami vaad edien,
birine de cemevi ya da menfaat vaad eden" kalibrede insanların var
olabileceğine vurgu yaptığı yazısında bu tür insanlara dikkat
edilmesi gerektiği uyarısında bulunarak "En çok da AK Partililerin
bu konuda hassasiyet göstermeleri gerek.. Tek tehdit derin devlet
değil. Derin parti de tehdittir aslında.. Tek tehdit paralel yapı
değil, paralel parti de tehdittir.. Paralel vakıf ya da derin
dernek, vakıf, sendika da tehdit. Bunların dindar olanları daha
merhametli değil, hatta daha tehlikeli de olabilir." diyerek
Cemaat'i işaret etti.
"YOLSUZLUK İDDİALARI"
Dilipak, "AK Parti, kendi bakanlıkları, belediyeleri ve teşkilatı
içinde yolsuzluk, usulsüzlük yapanları tesbit etmek için, gerekirse
bir müfettişlik birimi oluşturması, usulsüzlüklerin üzerine idari
ve hukuki yoldan gitmesi gerek.." diyerek yolsuzluk iddialarının
havada kalmaması gerektiğine ve peşine düşülmesi gerektiğine dikkat
çekti.
DİLİPAK'TAN KRİTİK UYARILAR
Parti liderlerini genel anlamda "Danışmanlarınıza dikkat..
Bürokratlarınıza dikkat, akrabalarınıza dikkat, size yanaşmaya
çalışan sermaye grublarına dikkat.. “Emret Başbakanım” diyenler,
her zaman sözlerine sadık olmazlar.. Saman altından su yürütürler
kimi zaman.." diyerek uyaran Dilipak, "Bazen hedefteki kişiyi
ulaşılmaz kılarlar.. İstişare ve şûra kanallarını kapatırlar, işi
ehline vermek yerine kendi kadrolarını, takımlarını kurma adına
kendi ekiplerini çevreye yerleştirirler.. Dışa karşı majestelerini
koruyor görünürken, aslında kendi kadrolarını içeri alarak,
kendilerini tahkim ederler.. Zaman içinde majestelerinin dışarı ile
bağı kesilir. Bütün zamanlarını dolduracak kadar, özel ayarlanmış,
basına servis edilen ilişkiler, görüşmeler planlanır.. Gün gelir
tutacak dalınız kalmamıştır.. Kamuoyu anketleri, bilimsel raporlar,
stratejik kuruluşların modern kehanetleri, size gitmeniz gereken
yönü gösterir.. Siz her şeye kendiniz karar verdiğinizi sanarken
aslında açılan yoldan yürümeye başlarsınız. O yolun dışına çıkmak
cesaret ister.. Dahası denemek bile acı tecrübelere, gerginliklere,
polemiklere sebeb olur.." diyerek manidar mesajlar verdi.
"DAVUTOĞLU BAŞKANLIKTA YENİ"
'Davutoğlu'nun başkanlıkta yeni olduğunu, akademik gelenekten
geldiğini, sivil toplum projesi olduğunu' belirten Dilipak, "
Birileri Erdoğan-Davudoğlu’nun arasını açmak, sonra da Davudoğlu’nu
kuşatma altına almaya çalışıyor sanki.. Erdoğan, Davudoğlu, Hakan
Fidan üçlüsü arasındaki ilişkiler içeriden ve dışarıdan birilerinin
yakın takibinde.. AK Parti içinde Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu. Gül
siyaset dışı kaldı. Arınç da artık siyaseten emekli olma noktasına
geldi.. AK Parti yeni bir yol ayırımında.. Aslında dünya, bölge,
Türkiye böyle bir yol ayırımında.. Ve bu kritik eşikte başbakanlık
koltuğunda Davudoğlu oturuyor.." dedi.
"AK PARTİ İÇİN ŞİMDİLİK EN ACİL KONU..."
Dilipak'a göre, son günlerde iç-tartışmalara sürüklenen AK Parti
için şimdilik en acil konu "sağlıklı bir parlamento grubu
oluşturmak.."
İşte Dilipak'ın o yazısından çarpıcı satırlar:
"GÜLENCİ OLMAMAK YETERLİ DEĞİL..."
(...) Bu noktada işi ehline vermek önemli. Tek bir paralel yapı
yok, onu belirteyim. Gülenci olmamak yeterli değil. Dün onlar size
yakın gözüküyordu, bugün başka yerdeler. Bugün size yakın
gözükenler yarın başka yerlere savrulabilirler.. Bilgili, dürüst ve
cesur insanlara ihtiyaç var. Siyaset zor iş, sadece “iyi adam”
olmak da yetmez.. Siyaset ayrı özellikler istiyor. Bir de “iyi
adam”ı oraya getiriyorsunuz, 2 günde bozuluyor ya da bozuyorlar.
Para, kadın, güç, şöhret ihtirası var mı? Ona da bakmak gerek. Dış
bağlantıları önemli. Mezhebi, tarikat bağlılığı, seviyesi örgüt
milliyetçiliği gibi açılardan test edilmesi gerek. Kafayı kiraya
veren de tehlikeli, dik başlılık eden de.
AK PARTİ'NİN SEÇİMDEN SONRA YAPMASI
GEREKENLER...
AK Parti, seçimden sonra kesinlikle, barış süreci, anayasa ve
başkanlık sistemi ile birlikte, derin devlet ve paralel yapı ile
mücadele ederken, devlet ve yerel yönetim, parti içindeki diğer
paralel oluşumlara karşı da temizlik başlatmak zorunda. Ve tabii
aynı zamanda, merkezi hükümet, yerel yönetim ve piyasadaki
hukusuzluk, torpil, rüşvet ve yolsuzluğun üzerine gitmesi gerek. Bu
kişiler kendi partisinin içinde de olsa.. Bunların varlığı
biliniyor.. Başkalarına öğütlediğiniz şeyleri kendi içinizde
barındırmaya devam ederseniz, koruma kalkanını yırtarsınız.. Veda
haccı hutbesindeki gibi, hatta kendi içinizden başlayın.. O zaman
kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyaset odaklarının nefeslerini
kesersiniz.. Yoksa onlar sizi boğar.. Bunlar tarım ve
hayvancılıktaki parazitlere benzerler, hem sizin sırtınızdan
geçinirler ve hem de size öldürürler..
Ben AK Parti’yi, CHP’den, MHP’den daha temiz, daha dürüst, daha akıllı görmek istemiyorum.. Milletin ondan beklediği yeni bir medeniyetinin kurucu öncüsü, önderi, örneği olmaktır, onun için de çok daha iyi olmak zorundadır..
"KAŞ YAPAYIM DERKEN..."
Bazı şeylerin konuşulması konuşulmamasından iyidir. Hep bir bahane
oluyor ve bazı şeyler erteleniyor, ama zaman içinde bu hastalık
derinleşip, öldürücü bir hal alabiliyor.. Tamam, söylenecek
sözlerin, yapılacak işlerin, zamanı, zemini, üslubu önemli. Kaş
yapayım derken, göz çıkartılmamalı, ama bu işler, hep bir bahane
ile de ertelenmemeli..
"AK PARTİ MÜFETTİŞLİK BİRİMLERİ
OLUŞTURMALI..."
AK Parti, kendi bakanlıkları, belediyeleri ve teşkilatı içinde
yolsuzluk, usulsüzlük yapanları tesbit etmek için, gerekirse bir
müfettişlik birimi oluşturması, usulsüzlüklerin üzerine idari ve
hukuki yoldan gitmesi gerek..
DERİN DEVLET, PARALEL YAPI...
Derin devlet de duruyor, paralel yapı da. Birtakım güçler Türkiye
üzerindeki hesaplarından da vazgeçmiş değiller.. Bunların tek bir
yapı üzerinden de hareket etmedikleri bilinmeli. Bir yandan AK
Parti’yi ele geçirmeye çalışıyorlar, bir yandan da AK Parti’nin
önlenemeyen yükselişini frenlemeye çalışıyorlar.. AK Parti’nin kötü
örnek olduğunu ve “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle”
kabilinden cezalandırılması gerektiğini düşünüyorlar.. İçeride dost
görünen adamları da var, dışarıda da.. Para, kadın, tehdit,
şantajla kontrol altında tutulan, her türlü pisliğe bulaştırılmış
çevrede yığınla adamları da var.. Kimi, parti teşkilatını kendi
emir eri sanan muhteris vekilleriniz üzerinden de siyaseti maniple
etmek isteyenler var.