AK Parti'yi savunan kimi kalemler, ya da
koltuğu sağlama almak için çırpınan yöneticiler, 2019'da
bir yenilgi yaşansın diye, adeta dua ediyor!
Tayyip Erdoğan'ın yaptığı doğruları yazmak veya
konuşmak yerine, birbiriyle didişen, ne çok kalem var
iktidara yakın medyada. Biri birine
"fırıldak" diyor, diğeri
"yalaka" olmakla suçluyor aynı kaba kaşık
salladığı arkadaşını...
Küstah ve kara kalpli saldırgan kişilere karşı
verilmesi gereken mücadeleyi, arkadaşlar birbirlerine karşı
veriyor.
Yazık!
Bu kavga, kendi evinde mutluluğu bulamayan "Erdoğan
düşmanları"nı mutlu etmekten başka hiçbir işe
yaramıyor.
Kendi boyundan çok daha büyük bir cesarete sahip olan bu
arkadaşlar, "racon" uyarılarına rağmen,
bildiğini okuyor, en yakınındaki arkadaşını yok etmek için
çırpınıyor...
Bir tek kalem erbabı arasında yaşanmıyor bu kavga...
Aynı geminin yolcusu siyasiler de, CHP'nin kuyruğuna takılıp,
Erdoğan'ın kefaletiyle AK Parti'ye ve ülkesine hizmet eden
siyasiler üzerinden ikbal peşinden koşuyor.
Örnek mi?
CHP'li Özgür Özel'in takıntısına ortak olan
AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete... isim
vermeden, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun
geçmişteki siyasi söylemleri ile, CHP'nin değirmenine su
taşıyor.
" (...) Zamanında partimize ve genel başkanımıza ağır
laflar edenler, bugün çok ciddi makamdalar... Bunu kabul ediyor
olmamız, bizim zenginliğimizdendir... "
Cumhurbaşkanı ve ailesine atılan iftiralara karşı siyaset
yapması gereken "gönlü zengin arkadaş" kabinenin
en başarılı bakanı Soylu'nun geçmişteki siyasi söylemlerini
diline dolayan Özgür Özel'e eşlik etmeyi tercih
ediyor!
Yüzde 51'e çalışacağına, az önce de ifade ettiğim gibi,
CHP'ye ve bilimum "Erdoğan düşmanları"na çalışıyor, onları mutlu
edecek sözler söylüyor...
Yapmayın arkadaşlar...
Saçtığınız "zalim zehir" hepimizi
zehirliyor...
Yapmayın abiler...
Kaleminiz veya dilinizden akan o zehri, bu ülke için kalbi
çarpan ve aynı davaya gönül vermiş insanları öldürmek
için kullanıyorsunuz... Elinizdeki o zehir, FETÖ
zehrinden farklı değil. Elinizdeki o zehir, Erdoğan'ı yok
etmek için yarışan yedi düvelin elindeki zehirden farklı
değil.
Siz ne vakit birbirinize bu kadar düşman oldunuz?
Sizinkine benzer hikayelerin nasıl sonlandığını hatırlayın...
Erdoğan'ın omuzundaki ağır yükü, daha da ağırlaştırmak
yerine, gelin bir olup, hep birlikte bu yükü
hafifletelim...
Bin ya da daha uzun yıllar, AK Parti
davasını zehirleyen canavarlar olarak anılmak
istemiyorsak, kenetlenme vaktidir.
KORKU YENİLGİ GETİRİR
Korku kılıçtan derin keser...
O ne der, şu ne der diye düşünmek yerine cesur olmak,
korkusuzca mücadele etmek, kaybettirmediği gibi
kazandırır...
Cem Küçük'ü seversiniz, sevmezsiniz o ayrı
konu. Her defasında tek başına karşısına aldığı kişilerin üzerine
korkusuzca gidiyor. Bunu yaparken de, kendi arkadaşlarını
hem korkaklıkla suçluyor, hem de cesur olmalarını salık
veriyor.
Türlü kahpelikler yapılıyor...
O kahpeliğe karşı koyacağına...
Tırsıyor arkadaş...
Aman ha diyor...
Acı olan...
Kendi tırstığı gibi, etrafını da o korkuyla sindiriyor...
İyi de...
Korkunun ecele faydası yok ki...
Niye tırsıyorsun kardeşim?
Kahpeliğin karşısında tırsılır mı?
Tırsılıyormuş!
Buna ben şahit oldum...