AK Parti'nin CHP ve MHP'yi bitirme planı!
Abone olAnap ve Demokrat Parti geleneği partilerini bitiren AK Parti'nin şimdi de CHP ve MHP için aynı planı devreye sokuyor. Çanlar bugün bu iki parti için çalıyor.
İNTERNETHABER.COM
Yerel seçimlerden aldığı güçle Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de
domine eden AK Parti ve Başbakan
Erdoğan'ın yeni hedefi siyasi haritadaki rakipleri CHP ve
MHP'yi tatihin çöp sepetine atmak mı?
Radikal si yazarı Fuat Keyman, AK Parti'nin Türkiye'nin siyasi tarihindeki yerini tanımladığı yazısında daha önce Anap ve Demokrat Parti geleneği partilerini bitiren AK Parti'nin şimdi de CHP ve MHP için aynı planı devreye soktuğunu yazdı. AK Parti'nin her seçimi bir sıçrama noktası haline getirdiğine vurgu yapan Keyman "sandık, bu sefer, Yeni Türkiye’nin, kutuplaşma, demokrasi ve dış politika sorunlarına rağmen, AK Parti hegemonyasında kurulma olasılığını güçlendirecek. MHP ve CHP çok dikkatli olmalı: Çanlar bugün bu iki parti için çalıyor." dedi.
İşte Keyman'ın yazısındaki ilgili bölüm:
AK PARTİ, ANAP VE DP GELENEĞİNİ BÖYLE
BİTİRDİ
AK Parti, sandık yoluyla bugüne kadar; 2002-2011 arası, AB
süreci, ekonomi ve dış politikada izlediği aktif küreselleşme
stratejisiyle kendisine karşı yapılan darbe teşebbüslerini
engelledi;
2008'de açılan parti kapatma davasının kendi lehinde sonuçlanmasını
sağladı;
Askeri vesayeti büyük ölçüde bitirdi, asker-sivil ilişkilerinde
gücü büyük ölçüde sivil tarafa geçirdi;
Merkez sağ alana tümüyle yerleşerek, ANAP ve Demokrat Parti
geleneklerinin yok olmaları sürecini hızlandırdı; bu alanda
kendisine rakip parti olma olasılığını yok etti;
Merkez solu 'zayıf muhalefet kapanı'na soktu; CHP’nin askeri ve
yargı bürokrasisiyle bağlarını tümüyle bitirdi;
30 Mart’la, devlet restorasyonu olarak adlandırdığı, Gülen Hizmet
Hareketi'nin devletten dışlanma sürecini başlattı.
ÇANLAR CHP VE MHP İÇİN
ÇALIYOR
Tüm bunlar bizi şu gerçeğe götürüyor:
Sandık, Başbakan ve AK Parti için, seçimlerde seçmenin oy attığı
kutu olmanın çok ötesinde, çok etkili bir 'meşruiyet ve siyasi güç
arttırım aracı'. Sandık yoluyla Başbakan ve AK Parti, seçmen
tabanını genişletiyor; Başbakan, güçlü lider konumunu pekiştiriyor;
AK Parti, girdiği tüm seçimleri kazanan 'seçimsel hegemonyası'nı
inşa ediyor ve siyasette alternatifsiz olmasını simgeleyen 'egemen
parti' konumuna geliyor ve böylece, 'Yeni Türkiye’nin kurulma
sürecinin baş aktörü oluyor.
Bu anlamda da 30 Mart sonrası, Başbakan'ın, ilk seçilmiş
cumhurbaşkanı olma ve seçim sistemini ya barajsız 'dar bölge' ya da
'Yüzde 5 barajlı ve 5 milletvekilli daraltılmış bölge' sistemine
dönüştürme isteği anlam kazanıyor.
Başbakan, sandık yoluyla bu sefer, muhafazakâr-milliyetçi alanda
esas rakibi MHP’yi yok etme derecesinde küçültmek ve CHP’yi de
siyasi haritada olduğu yere iyice sıkıştırmak istiyor.
Sandık, bu sefer, Yeni Türkiye’nin, kutuplaşma, demokrasi ve dış
politika sorunlarına rağmen, AK Parti hegemonyasında kurulma
olasılığını güçlendirecek.
MHP ve CHP çok dikkatli olmalı: Çanlar bugün bu iki parti için
çalıyor.
Bu partiler, “Nasıl bir Yeni Türkiye sorusu”na yanıtta, sandığın ne
kadar önemli olduğunu artık anlamalılar. Kendi geleceklerinin de
sandık tarafından belirleneceğini bilmeliler…