AK Partililer Gül'ün kapısını çalacak! Ona çok yakın biri anlattı
Abone olCumhurbaşkanlığı seçimi Ankara'da hesapları altüst etti. Abdullah Gül krizi mi çıkıyor, son açıklama ne anlama geliyor? Köşkün nabzını iyi tutan isim anlattı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Cumhurbaşkanı Gül'ün bugün yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi
düştü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk adaylığı
tartışmalarıyla ilgili en net açıklamayı yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ben devletin bütün kademelerinde
devletimize hizmet ettim ve büyük bir şerefle bu görevleri yerine
getirdim, bundan büyük bir gurur da söz konusu olamaz. Bugünkü
şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın
olmadığını burada paylaşmak isterim" dedi.
Bu sözler üzerine gözler Cumhurbaşkanlığı seçim senaryolarına
döndü. Abdullah Gül bu sözlerle neyi kast etti?
Köşkün nabzını en iyi tutan gazetecilerden Fox TV Ankara
Temsilcisi Sedat Bozkurt, Abdullah Gül'ün sözlerini İnternethaber'e
yorumladı:
O ZAMANLARDA CEMAAT MEDYASI GÜL'ÜN
ADAYLIĞINI İSTEMİYORDU
İlk önce Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı aday olma sürecinden
konuyu incelemeye başlayalım. Ünlü garabet 367 oy tartışması
sonrasında 27 Nisan e-muhtırası ve erken seçimler ve bu seçimlerin
merkezine oturan Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin siyaset dışı
etkenlerle engellenmesi. Buradaki öznemiz Gül. Seçimlerde Ak
Parti’nin yakaladığı başarı ve ardından belli olmasına karşın
tekrar yaşanan “Cumhurbaşkanı kim olacak” tartışması. Başbakan
Erdoğan’ın adı bir kez daha adaylık için gündeme geldi, siyasal
iklimin uygun olmadığına karar verildi ve başı açık bir başkan
adayı arayışına girildi. Gül bir anda taca atıldı. (aslında Bülent
Arınç’ın TBMM Başkanı seçilmesi sürecinde de benzer bir tartışma
hayli sıcak bir biçimde yaşanmıştı. Arınç bu tartışmayı Başbakan
Erdoğan’a rağmen aşarak aday olmuştu) Devreye Arınç girdi, şaka
gibi “devletin zirvesinde 3 eşi türbanlı olmasın” dendi, kendi
koltuğunu bıraktı, Gül aday oldu, Köksal Toptan Meclis başkanı. Bu
süreçte cemaat medyası da, Ak Parti’yi o dönem destekleyen medya
da, birkaç keskin istisna dışında Başbakan Erdoğan’a destek olmak
için Gül’ün aday olmaması gerektiğine ilişkin yayınlar ve yorumlar
yaptı.
YENİ ANAYASA RAFA
KALKTI
"Gül Cumhurbaşkanı oldu, bu kez kendisinden bağımsız olarak biraz
da yüzde 49’luk genel seçim oyu, yüzde 58’lik referandum oyu
dikkate alınarak başkanlık tartışmaları yaşandı. Bu tartışmalar
nedeniyle yeni anayasa da rafa kalktı. Başkanlık tartışması, yarı
başkanlık, partili cumhurbaşkanı tartışmalarının hiçbirisinde Gül
yoktu, Arınç da yoktu."
CHP BAŞVURDU 2'İNCİ KEZ SEÇİLME HAKKI ELDE
ETTİ
• Daha sonra Cumhurbaşkanı’nı halkın seçeceği düzenleme yapıldı.
Cumhurbaşkanı olan Gül’ün bir daha seçilemeyeceği yasa ile
belirlendi. Anayasa’nın yeni haline göre Cumhurbaşkanları 2 kez
seçilirken Gül bunun dışında tutulmuştu. CHP Anayasa Mahkemesi’ne
gitti ve mahkeme Gül’e 2. Kez seçilme hakkını Ak Parti’ye rağmen,
CHP’nin başvurusu üzerine verdi. (burada CHP’nin mahkemeye
başvurması da kolay olmadı. Gürsel Tekin’in çabasıyla
gerçekleşti)
GELECEĞE DÖNÜK PLANLARDAN ÇIKARILINCA
İTİRAZ GELDİ
"Sonuçta, bu süreçlerde hayli kırılan Gül, bütün bunların ardından
iradesinin bir kenara bırakılarak birileri tarafından boş bulunan
kadrolara talip bir siyasi aktör olarak üzerinden yorumlar
yapılmasına artık yüksek sesle itiraz ediyor, “geleceğe dönük
siyasi planlarım yok” da aynen budur. Cumhurbaşkanı olarak
kendisine siyasi bir gelecek de, içinde bulunduğu tarafsızlık
konumu nedeniyle zaten çok mümkün değil. Ama kesin bir hüküm gibi
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağı, Gül’ü de isterse
Başbakan yapacağı yüksek sesle dillendirilince, ardından AK Parti
içinde yapılan anketlerle Gül, geleceğe dönük planlardan tamamen
çıkarılmaya başlanınca bu itiraz geldi."
GÜL BİR DÖNEM DAHA CUMHURBAŞKANI OLMAK
İSTİYOR
"Bu noktada Gül kendisine rağmen, kendisi ile ilgili yapılan
değerlendirmelere itiraz ediyor. Gül bir dönem daha cumhurbaşkanı
olmak istiyor. Çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu gerginliği ve
sıkıntıyı biliyor. Bunu görüyor. Ama Başbakan Erdoğan’a rağmen
cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor. Eğer Erdoğan ben aday olacağım
derse bunu saygıyla karşılayarak, hiçbir talebi olmaksızın evine
gideceğini belirtiyor. Bence de sorun burada başlıyor. Çünkü Gül’ün
bütün bu olanlara karşı tepki göstererek, bu kadar deneyimini
bırakıp evine gidiyor olması AK Parti açısında tehlike çanlarının
çalıyor olması demektir. Çünkü, Erdoğan Köşk’e çıktıktan sonra onun
bıraktığı yükü, düşük profilli hiçbir başbakan taşıyamayacağı gibi
bu yükü de hafifletemez, ağırlaştırır. Diğer yandan da Gül’ü
bulunduğu köşede bir ‘tehdit’ olarak belki, büyütür."
AK PARTİ'NİN GÜL'E İHTİYACI ORTAYA
ÇIKIYOR
"Tam da burada Gül’ün AK Parti’ye değil, AK Parti’nin Gül’e
ihtiyacı ortaya çıkıyor. Derleyip toparlayacak, işleri yoluna
koyacak, dışarıda itibarı tesis edecek, ekonomi yönetimini sağ
salim güvenli limanda tutacak bir isim olarak Gül’ün kapısını ilk
çalacak olanlar da AK Partililer olacak. Gül bu itiraz içeren
çıkışlarını aday isim kesinleşene kadar sürdürecektir. Tabii burada
bir husus daha önemli Gül’ün bu politik denklemden kırılarak
ayrılması Başbakan’ın Köşk’e çıkışını da hayli zorlaştıracaktır.
Erdoğan karşıtı oluşan keskin blokun adayının da işini
kolaylaştıracaktır. Gül şimdi bu denklemi hatırlatıyor…"