AK Partili vekillere hassas uyarı
Abone olTercüman Genel Yayın Yönetmeni Aydın Candabakoğlu bugünkü yazısında siyasetçi vatandaş ilişkisini irdelerken iki güzel örnek verdi.
Halk'a ve Olaylara Tercüman'ın Genel Yayın Yönetmeni ve
Başyazarı Aydın Candabakoğlu bugünkü yazısında siyasetçi vatandaş
ilişkisini irdeledi. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin'in,
partilerinin 23 Haziran'daki kuruluş yıldönümüne elden davetiye
vermek isteyen DY'lilere görüşmek için 14 Temmuz'a randevu
vermesini, "ti"ye alan Candabakoğlu TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın
da, 5 bin 500 randevu talebinin, 4 bin 848'ini reddederek 402'si
Milletvekili çoğu gazeteci 1066 kişiyi kabul ettiği yönündeki basın
açıklamasını da, halktan kopulduğu gerekçesiyle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da
tutumunun aynı olduğunu söyleyen Candabakoğlu, Adnan Kahveci ve
Hasan Celal Güzel'in danışman, bürokrat ve siyasetçi kimliği ile
muhataplarına, "insan" olarak davrandığını belirtti. Candabakoğlu
Güzel ve Kahveci'yi Sezer, Arınç, Erdoğan ve Şahin'e, "iyi örnek"
gösterdi. Candabakoğlu siyasetçilerin problemlerin çözümünü,
"ddanışman"lara havale etmesini de eleştirdi ve başından geçen
Siirt'li bir hemşehrisi Bakan ile, "gıyabında" yaşanan bir olayı
nakletti. Candabakoğlu, fıkra gibi olayı yazısında şöyle aktardı:
"Vehbi Koç adına düzenlenen bir ödül töreninde bir bakan (ismi
lazım değil), güzel bir konuşma yaptı. Sokrat idama götürülürken
eşi gözyaşı döküyor. Suçsuz yere canına kıyıyorlar ya, o daha büyük
acı veriyor. Ünlü düşünür, (suçlu olsaydım daha mı iyi olacaktı)
karşılığını veriyor. Bakan bu olayı anlatmış ve ilave etmişti:
Bugün Sokrat'ı dünya biliyor. Ama onu yargılayıp, canına
kıyanlardan hiç birinin adı tarihte yok. Ertesi gün tebrik etmek
için, "arattım". Sekreteri Basın danıyşmanına yönlendirmiş. Sevgili
danışmana, (bakan'ı konuşmasından dolayı tebrik ederim) diyecek
halim yoktu." Yazının son bölümünde daha da, "ilginçleşiyor" Çünkü
bakan ile Candabakoğlu yakın hemşehri imiş. Bakan'ı kasdederek,
"unuttum geçtim" diyen Candabakoğlu yazısını şöyle tamamlıyor:
"Yolu açık olsun. Siirt'e yolu bir gün düşerse, Civanikan'a bir
uğrasın. Hemen karşısında Aynbaran var. Onları asla unutmasın belki
bir gün lazım olur. Nerede olduğumuz deği. Nereden geldiğimizi
bilelim, nereye gideceğimizi zaten Allah bilir" Peki bu
Civanikan'lı bakan kim? Araştırıyoruz, tesbit edersek sizinle
paylaşacağız.