AK Partili vekili ağlatan olay!
Abone olTBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı AK Partisi Halide İncekara, çocuklara taciz ile ilgili konuşurken gözyaşlarına hakim olamadı.
TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı, AK
Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, okullardaki şiddet
olaylarına ilişkin "Ne öğretmenlere bir tavır ne bir sendikaya
tavır olmadığı halde çıkıp çarşaf çarşaf beyanat verenler;
tacizcilerin, dayakçıların, istismarcıların avukatlığını yapmayın"
çağrısında bulundu. İncekara basın toplantısında gözyaşlarını
tutamadı.
İncekara, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, komisyon olarak kayıp çocuklar ve mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda yaptıkları çalışmalara ilişkin raporu açıklayacaklarını ancak hakkında bazı gazete ve televizyonlarda yer alan "Sendika düşmanı olduğuna" dair haberleri değerlendirme gereği duyduğunu bildirdi.
Yapılan çalışmaların paylaşımlarının ve bu konudaki sohbetlerinin kontrolünden çıktığını, kişiselleştirildiğini ifade eden İncekara, sözlerinin bir kara propagandaya dönüştürülmesinin içine sinmediğini söyledi. İncekara, "Yeniden kara propagandalara alet olmamak için ben raporla ilgili bir yorum, bir açıklama yapmayacağım" dedi.
Halide İncekara, SHÇEK, üniversiteler ve TÜİK işbirliği ile 3
bin çocuğun katılımıyla bir saha araştırması yaptıklarını
belirterek, "Bunların sonuçlarını da gördüğümüzde
isyanımızda, davranışımızda, sitemimizdeki haklılığımızı
göreceksiniz" diye konuştu. İncekara, isim ve belge
açıklamayacağını, yeni tartışmalara neden olmasını istemediğini
söyledi.
SENARYO ELEŞTİRİSİ
Toplumda çocuk duyarlılığının arttırıldığını kaydeden İncekara,
artık herkesin isteği gibi senaryo yazamadığını, reklam verenlerin
reklamlar aile yapısına ve çocuklara zarar verecek mi diye
baktıklarını anlatan İncekara, " (Biz Türkiye'nin
gerçeklerini anlatıyoruz) diyorlar. Biz Türkiye'nin değerlerini yok
ediyoruz, etmiyoruz kavramları yerine (Biz ticaret
yapıyoruz, para kazanıyoruz) demeleri daha net olur.
Akademisyenler benden daha ağır ifadelerde bulunuyorlar. Yine orada
ekmek parasını kazanan sanatçı arkadaşım diyor ki 'Sokağa
çıkamaz hale geldim. Bir kafede oturamaz hale geldim.' O
hanımefendiye de karşı gelecek her zarara direnişi gösterecek yine
benim. Yani çoluğu, çocuğu zehirleyecek programların altına ısrarla
acaba bir hatam var mı demeden yayınına devam edenlerle benim
mücadelem devam edecek" diye konuştu.
"SENDİKA DÜŞMANLIĞI NEREDE?"
"Halide İncekara'nın kaderi, çocuklar için hareket ederken
düşmanları çoğalıyor" diyen İncekara, "Ama ben
düşman istemiyorum. Çocuklar için el ele yürüyebileceğim dostlar
istiyorum" dedi.
Kendisine, "Bir çaydanlık meselesinden hareketle
anlamsız yere çekilen, '657 düşmanı' ilan edilen
ve öğretmenlerin sendikal hakkına saldıran bir kadın rolü
seçildiğini" kaydeden İncekara, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"O okulda bulunma nedenim, hem araştırma komisyonu başkanı
olmak hem de Çocuk Hakları İzleme Komisyonu üyesi olmak. Ben
'eğitim aracı olarak şiddet dışında ne yapılacağını bilmiyorum'
diye başladım konuşmaya. Ben bilmiyorum peki öğretmenler biliyor
mu? Yok onlar da bilmiyorlar. Oradan geçtik duvara vurulan bir
cetvelle örnek verdim. Ama sınıfa hakim olunacağı öğretilmediği
için tahtaya vurarak disiplin sağlanmaya çalışılıyor. Bunun neresi
öğretmen düşmanlığı? Gittiğim okuldaki bir manzarayı paylaştım,
ayrı çaydanlıklar örneğini verdim ama örnek o okula aitti.
Bahsettiğimiz kişiler o okuldaki kişilerdi. Hakaret mi ettik,
hayır. Bunun sendika düşmanlığı neresindedir?"
"TAZMİNAT ÖDEMEM GEREKİYORSA DA
ÖDEYECEĞİM"
HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA
GEÇİNİZ.
TAZMİNAT ÖDERİM
Çocuk konusunun olduğu yerde aile ve çocuğun da bulunacağını ifade
eden İncekara, "Konuşmayacak mıyız, yasak mı? Kendileri
muhatap olmadıkları yerde, ne öğretmenlere bir tavır, ne bir
sendikaya tavır olmadığı halde çıkıp çarşaf çarşaf beyanat
verenler; tacizcilerin, dayakçıların, istismarcıların avukatlığını
yapmayın. Yüz binlerce pırlantanın, Anadolu'nun dağlarında gecesini
gündüzüne katan eli öpülesi öğretmenlerin içine sızmış bulunan 3-5
kişi bulunan güruhu savunmaya kalkmayın. Sizi çocuk düşmanı ilan
ederim, sizi birkaç istismarcının avukatı ilan ederim. Yüz binlerce
öğretmenin içine sızmış olanların avukatı ilan ederim. Ben birkaç
kötüye yüz binlerce öğretmeni feda etmem. Kol kırılır yen içinde
kalır dedirtmeyeceğim."
Halide İncekara, hakkında tazminat davaları açılması üzerine çocukların kumbaralarını gönderdiklerini ifade ederken, gözyaşlarına hakim olamadı. Duygusal anlar yaşayan İncekara, "Susmayacağım, sinmeyeceğim. Milyarlarca lira tazminat ödemem gerekiyorsa da ödeyeceğim" dedi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan İncekara, bir
soru üzerine kendisinin de suç duyurusunda bulunduğunu belirterek,
resmen bir linç
girişiminin başlatıldığını söyledi.
İncekara, konuya ilişkin muhalefetten tepki alıp almadığına ilişkin soruya ise, arkadaşlarının kendisinden ve çalışmalarından emin olduğu için tepki değil, destek aldığını bildirdi.
Eğitim-Sen ile karşı karşıya kaldığının hatırlatılması üzerine de İncekara, "Ben kimse ile karşı karşıya gelmedim. beni tehdit edenler var, bana küfür edenler var. Küfürlerini kendilerine iade ediyorum" karşılığını verdi.
NE OLMUŞTU
Senarist Melek Gençoğlu, Ak Parti Milletvekili ve TBMM Kayıp
Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı Halide İncekara'nın,
"Yaprak Dökümü ve Fatmagül'ün Suçu Ne?" isimli
televizyon dizileri için "Sapıklığa teşvik ediyor.
Senaristlerin ruh sağlığından şüpheliyim" sözleri üzerine
50 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.
Gençoğlu İncekara'nın geçtiğimiz ay içinde söyledikleriyle, dizileri kullanarak siyaset yapmayı amaçladığını öne sürmüş, aşağılayıcı, küçük düşürücü ve hakaret edici ifadeler kullanıldığını kaydederek, kişilik haklarına saldırıldığını ayrıca "ruh hastası ve sapık ilan" edildiğini savunmuştu.