AK Partili vekilden erken seçimde kazandıracak öneriler
Abone olAK Parti milletvekili adayı Resul Kurt, partisine, seçim beyannamelerinde yer almasını tavsiye ettiği 'seçimi kazandıracak öneriler'i kaleme aldı.
İNTERNETHABER.COM- Milletvekili aday listelerinin YSK'ya
teslim edilmesi ve listelerin açıklanmasıyla beraber gözler, 1
Kasım seçimleri için atlatılması gereken diğer bir baraja; seçim
vaatleri ve seçim beyannmamesine çevrildi.
Star Gazetesi' yazarı ve AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Resul Kurt, 24 Eylül taririhli 'Seçimi kazandıracak öneriler' başlıklı yazısının ikinci serisini bugün yayımladı. Kurt, seçim beyannamesi hazırlığı içinde olan partisine 'kazandıracak' öneriler başlığı altında bazı noktalara değindi.
Özellikle partisine öneriler sıralayan Kurt, seçim
beyannamesinde etkili olacağını düşündüğü etmenleri şöyle
sıraladı:
AK Parti’nin 1 Kasım seçim beyannamesinde yer vermesi halinde
önemli bir avantaj sağlayacak başlıkları yazmaya devam
ediyoruz.
1- GSS zorunluluğu kaldırılmalı
Tüm vatandaşlarımızın sağlık güvencesi altına alınması amacıyla
getirilen GSS zorunluluğunun kaldırılması talebi geldiğini
belirtmeliyiz.
Özellikle ay içinde SGK’ya eksik gün nedeni “kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışma ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışma” olarak bildirilen kişilerin eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamaları da önemli bir eleştiri konusu oldu.
Bu hüküm kaldırıldığında hem part-time çalışanlar için 30 güne tamamlama zorunluluğu olmayacağından sigortasız çalışılmayacak hem de SGK prim kaybına, maliye de vergi kaybına uğramayacaktır.
2- Emeklilikte yaşa takılanlara sağlık yardımı verilmeli
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili çok sayıda talep geliyor. Emeklilik yaşının düşürülmesi mümkün olmamakla birlikte, sigortalılık süresi ve prim gününü doldurup çalışmayanların ilave olarak ödediği Genel Sağlık Sigortası (GSS) Primi mağduriyetlere yol açıyor.
Bu nedenle, Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın, sigortalılık süresi ve prim gününü doldurup emeklilik yaşını beklemeleri halinde çalışmadıkları dönemlerde Genel Sağlık Sigortası (GSS) Primi alınmayacağı yönünde bir düzenleme olumlu olacaktır.
3- 65 yaş (yaşlılık aylığı) ve engelli aylığında şartlar kolaylaşmalı
AK Parti hükümetleri döneminde başta yaşlılar, engelliler olmak üzere toplumun yoksul kesimlerine ciddi kaynak transferleri yapıldı. Engelli hakları üst seviyede gündemde tutularak yasal mevzuatta değişiklik yapıldı,
- 1 evi olan engelliden emlak vergisi alınmamaya başlandı,
- Engelliler için araç-gereçte KDV muafiyeti getirildi,
- Engelli çalıştırmaya teşvik getirildi,
- 450 bin engelli için 4.5 milyar TL evde bakım parası veriliyor.
- 280 bin dul kadına aylık 250 TL ödeniyor. 65 yaş ve engelliler için 3.9 milyar TL maaş ödeniyor. Temmuz ayından sonra 65 yaş aylığı 200 TL’ye çıkıyor.
Tüm bunlara rağmen bir kısım vatandaşlarımız muhtaç olmasına rağmen değerlendirme kriterleri nedeniyle aylık ve yardımlardan faydalanamıyor.
Özellikle akrabaları ve yakınları tarafından bakılan ancak kendi geliri olmayan yaşlı ve engellilere aylık bağlanmasında hane gelirine bakılmaktadır. Bu nedenle de yaşlı ve engellilerin kendilerinin muhtaç olmasına rağmen bu gelirden faydalanamadıkları görülmektedir. Yaşlı kişinin kendisinin değil de, ikamete dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı olunan ailenin gelirine bakıldığında sorunlar yaşanıyor.
Örneğin, muhtaç bir yaşlı, maddi durumu biraz iyi olan yakınının evinde kaldığı takdirde, ikamet ettiği hanenin geliri yüksek çıktığı için kendisine aylık bağlanmamaktadır.
Önemli olan engelli ve yaşlının gelirinin olmamasıdır. Bu nedenle değerlendirme kriterlerinin esnetilmesinde büyük bir fayda vardır. Bu yönde mevzuatta esnekleştirici düzenlemeler yapılmalıdır. Aylık bağlanacak engellinin ve yaşlının geliri yoksa maaş bağlanması yönünde yapılacak düzenleme sorunu ve tartışmayı bitirecektir.
4- Asgari ücretten vergi alınmamalı
Ülkemizde 7 Haziran seçimleri ile birlikte ekonomik ve sosyal vaatler belirgin bir şekilde ağırlığını hissettirdi. Seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerden birisi de asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıydı. Elbette AGİ ile birlikte değerlendirildiğinde ülkemizde asgari ücret üzerinden alınan vergilerin ciddi bir tutara karşılık gelmediği görülecektir.
Bugüne kadar biz de bu köşeden asgari ücrete kadar gelirlerin vergi dışı bırakılmasını yazdık. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun çeşitli söylemlerinde ve AK Parti hükümetlerinin açıkladığı hedefler arasında asgari ücretin vergi dışı bırakılması diğer siyasi partilerden çok daha önce dile getirilmişti. Hali hazırda Ak Parti hükümetleri döneminde yapılan çalışmalarla vergi tutarında önemli düşüşler olmuştur.
Asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden Asgari Geçim İndirimi düşüldüğünde en yüksek 72,26 TL ve en düşük de 9,18 TL gelir vergisi ödendiği görülmektedir. Dolayısıyla asgari ücrete kadar olan gelirler üzerinden esasen çok fazla bir gelir elde edilmemektedir.
Bu nedenle başta çalışanlar olmak üzere, esnaf, sanatkar ve serbest meslek erbabının asgari ücrete kadar olan gelirlerin vergi dışı bırakılması bütçe üzerinde çok yüksek bir yük getirmeyecektir.
Ülkemizde dolaylı vergilerin oransal olarak yüksek olması ve harcamalar üzerinden KDV, ÖTV gibi vergilerin de alınıyor olması nedeniyle ücretliler ülkemizde hem kazanırken ve hem de harcarken vergi ödüyor.
İşverenlerin çalışanları adına sağladığı aile ve çocuk zamları, evlenme ve doğum yardımı, özel sağlık sigortası primi, eğitim bursu, konut yardımı, giyim yardımı, ramazan kolisi, erzak yardımı ve yemek yardımı gibi sosyal menfaatlerde daha önemli oranlarda indirim konusu yapılabilmelidir. Ayni yardımlardan vergi alınmamalıdır. Böylece hem çalışanlar rahat bir nefes alabilecek, hem de verginin tabana yayılması kolaylaşacak ve işletmelerin işçilik maliyetleri optimum oranlara düşeceğinden rekabet gücü artacaktır.