AK Parti’li Uslu’dan CHP’ye eleştiri
Abone olAK Parti Çorum milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, muhalefetin hükümetin yaptığı her şeyde kusur aramaya kendini frekansladığını be...
AK Parti Çorum milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu,
muhalefetin hükümetin yaptığı her şeyde kusur aramaya kendini
frekansladığını belirterek, “Bunların gözünü çamur bürümüş.
Çamurdan başka bir şey görmüyorlar. Elleri de çamurlu bunların. Her
gördüklerine çamur sürmeye, çamur atmaya çalışıyorlar” dedi.
AK Parti Çorum İl Başkanlığı tarafından Osmancık ilçesinde
düzenlenen Danışma Meclisi’nde konuşan milletvekili Salim Uslu,
muhalefet partilerine yüklenirken, Brüksel ziyaretinde Başbakan
Erdoğan’ı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’e benzeten ana muhalefet
partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da sert bir şekilde eleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’deki
toplantıda Başbakan Erdoğan ve Esed benzetmesinden dolayı Avrupa
Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda’nın tepki
gösterdiğini hatırlatan Uslu, “Kılıçdaroğlu Brüksel’e gidiyor.
Sosyalist Grup Başkanı ile konuşurken Esed’le başbakanımızı
benzeştiriyor. Ve Sosyalist Grup Başkanı tepki gösteriyor. Basın
toplantısına katılmıyor. Bütün dünyanın takdir ettiği, bütün
dünyanın hayranlıkla izlediği bir lideri Saddam gibi bir katile
benzetemezsin sözlerini geri al diyor. Bu da önce şaşırıyor.
Alkışlayacaklar, takdir edecekler zannediyor. Sonra da bir slogana
sığınıyor. Biz Avrupa’da fikir özgürlüğü var zannederdik diyor.
Avrupa’da fikir özgürlüğü var ama saçmalama özgürlüğü yok. Aklına
geleni söyleme özgürlüğü yok. Önceden iyi düşünülmüş, iyi
hazırlanmış, emek verilmiş, zahmet verilmiş bir konuşma yaparsanız
insanlar ne diyor bu adam diye bakıyorlar. Ülkesi için her riski
göze alan bir lideri, Esed gibi zalim bir diktatörü benzeterek
ortaya haksız bir fotoğraf koyuyorsanız kusura bakmayın ona da
itimat etmiyorlar. Yaptığı hizmetlerle milletin yüzde 52’sinin
oyunu almış bir lidere bunları söyleyeceğine git Esed’le beraber
fotoğraf çektirenlere hesap sor. Esed’le birlikte fotoğraf
çektireceksin sonra gelip dünyanın hayran olduğu, takdir ettiği,
parmakla gösterdiği bir lideri Esed’e benzeteceksin. Kusura bakma
burada Esed hayranlığı yapacaksın oraya gideceksin Esedi
kötüleyeceksin diye başbakanla aynı kefeye koyacaksın. Adama
sorarlar bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Türkiye’de başka
Brüksel’de başka” diye konuştu.
Türkiye’nin her alanda iyi bir yolda olduğunu dile getiren Uslu,
dünya ülkelerinin küresel krizi hala atlatamazken, finansal krizin
etkileri en ağır bir şekilde yaşamaya devam ederken ve dünya yangın
yeri iken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının
Türkiye’nin kredimizi artırdığına dikkat çekti. Uslu, ayrıca bir
taraftan da Türkiye’nin hem ekonomik, hem de siyasi istikrarla yeni
açılımlara doğru yol aldığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan kaptanlığında ‘Türkiye gemisinin’ açık denizlere
çıktığını dile getiren Uslu, Türkiye’nin artık uluslararası bir
devlet olduğunu, vizelerin kalktığını, ihracat yapılan ülke
sayısının arttığının altını çizdi. 52 yıldır ülkeyi rehin alan IMF
prangasından kurtulduklarını dile getiren Uslu, IMF’nin sadece
işçilerin “kahrolsun” diye bağırdıkları bir kuruluş değil aynı
zamanda toplumun elini, kolunu kalın zincirlerle bizi bağlayan
aklını, fikrini, vicdanını esir alan bir kurum olduğunun altını
çizdi.
IMF ve Dünya Bankası’na ‘tefeci’ benzetmesinde bulunan Uslu,
“Çiftçiyi, memuru, emekliyi, işçiyi destekleyemezsin derdi. Çünkü
öncelik borç döndürme politikalarında idi. IMF ve Dünya Bankası
biraz tefecilik yapıyordu. Ya borcunu ödersin ya da şunu, şunu,
şunu yapmazsın. Veya şunu, şunu, şunlara satarsın derdi. Şimdi
bundan kurtulduk. 2008 yılından başbakanımız IMF’den gelen
heyetleri elinin tersiyle itti ve randevu vermedi. En önce şişman
kediler kulübü dediğimiz TÜSİAD’ın adamları bağırdı. 34 milyar
dolar gelecekti diye. Bu paranın bir kısmı belli firmalara gidecek
geri kalanı da aldığımız borcun faizini ödeyecektik” ifadelerini
kullandı.
Türkiye’nin dünyada hayranlık uyandırarak yoluna devam etmesinin
bazı çevrelerde ciddi bir rahatsızlık uyandırdığını anlatan Uslu,
konuşmasında şunları kaydetti:
“Statükodan yana olan çevreler zaman zaman ajitasyonla, zaman
provokasyonla, zaman zamanda çeşitli komplolarla Türkiye’yi
alıkoymaya, paçasından çekiştirmek suretiyle zora sokmaya
çalışıyorlar. Reyhanlı’da yaşanan olay böyle bir olaydır.
Reyhanlı’da yaşanan olay arkasında bir devletin olduğu, bir
devletin bizim içerimizdeki taşeronları kullanarak insanları
alçakça, acımazsıca, hunharca katlettiği bir olay olmuştur. Yolda
160-170 kilometre hızla giden bir otomobilin önüne veya lastiğine
taş atmaktır. Bunun altında kalmadık. Kısa zamanda sorumlular
yakalandı.
30 yıldır yaşadığımız terör olayı vardı. Güneydoğudan bu tarafa 5
aydır şehit cenazesi gelmemiş olmasını, kan akmamasını Türkiye’nin
bir zaafı gibi takdim etmeye başladılar. Hayıflanıyorlar niye artık
gözümüz kan görmüyor, niye artık gözümüz slogan atabileceğimiz
toplumu ajite edebileceğimiz tabutlar görmüyor diye adeta.
Terör örgütü bitecek. Terör örgütü Türkiye’de kendisine alan
bulamadı. 33-34 yıldır kan ve gözaşından başka sonuca ulaşamadı.
Devletin ve hükümetin kararlığını gördü. Terör örgütü toplumu etnik
ayrıştırmaya tabi tutamadı. O kadar çok geçmişimiz var ki hadi
Kürtler bu tarafa Türkler bu tarafa diyebileceği bir zemin ortam
oluşturamadı. Bu nedenle terör örgütü kendisine kendi nefsine zor
gelmeyecek bir çözüm ararken devlet ‘otur benimle çözümü konuş’
demiştir. Başbakanımız, hiç kimseye itiraz ayrıcalık taviz yok.
Hassasiyetlerimizden vazgeçmek yok diyor. Başbakanımız bugüne kadar
ne söylediyse doğru söylemiştir ve arkasında durmuştur.”
(İHA)