AK Partili Turan'dan Kaz Dağları çıkışı: Keşke ilgililer süreci daha iyi yönetebilseydi
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kaz Dağları'na ilişkin yaptığı açıklamada kesilen ağaçların yerine fidan dikildiğini belirterek ilgililerin süreci iyi yönetemediğini ve gerekli bilgileri veremediğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, Kaz Dağları'yla ilgili
yapılan eylemleri eleştirdi. Turan, "Kesilen ağaç sayısı asla 195
bin değil, 13 bin.Şimdiden 2 farklı noktada 14 bin yeni fidan
dikildi. Tüm maden firmalarının endişeye sevk edilmesinin kime ne
faydası var." diye konuştu.
Kaz Dağları için yapılan eylemlerin ardından Bülent Turan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bugün eylem yapmanın ağaçlara faydası yok"
"Bugün şehrimize Kaz Dağları hassasiyeti için geldiğini iddia eden misafirlerimizin hiç birinin aklına, '2 yıldır ağaç kesilirken eylem yapmadık da kesim bittikten sonra eylem yapıyoruz, bugün eylem yapmanın ağaçlara faydası yok. Peki kime faydası var?' diye sormak gelmedi mi!?
"İlk ruhsat 12 Mart 2001 tarihli"
Maden sahası Kaz Dağları'nda değil, 40 km uzaklıktaki Kirazlı Balaban Tepesi'nde. İlk ruhsat 12 Mart 2001 tarihli. (AK Parti daha kurulmamış bile). Tüm kurumlar süreci hassasiyetle takip ediyor. ÇED Raporuna aykırı bir adıma asla izin verilemez. Çevre hepimize emanet.
"Sahanın sözleşme gereği yeniden ağaçlandırılması..."
Kesilen ağaç sayısı asla 195 bin değil, 13 bin. Şimdiden 2 farklı noktada 14 bin yeni fidan dikildi. Ayrıca madenin çıkarılmasından sonra tüm sahanın sözleşme gereği yeniden ağaçlandırılmasını tüm hemşehrilerimizle beraber yakından takip edeceğiz.
"Hem maden çıksın hem eylem yapalım nasıl bir mantık"
Bununla birlikte konunun Atikhisar Barajı (şehir suyu) ile yakından uzaktan ilgisi yok. Alakası varsa eylemlere öncülük yapan CHPli Mrk Bld'si neden itfaiye ruhsatı başta kendi yetkisindeki her konuda olumlu rapor/izin verdi. Hem maden çıksın hem eylem yapalım nasıl bir mantık.
CHP üyesi iş adamlarını işaret etti
Bugün Çanakkale'mizde çoğu CHP üyesi iş adamlarımızca 8 bölgede maden arama, 11 farklı bölgede kömür, 40'ın üzerinde ise mermer ocağı çalıştırılmakta. Yol, baraj, gölet, elektrik hattı gibi hemen hepsinde de benzer ağaç kesimi olmasına rağmen neden bir tepki gösterilmedi.
"Milletimizin hizmetine sunmayacaksak kimin için saklayacağız?"
Türkiye, dünyada üretilen 90 madenin 77'sini ticari olarak üretebilecek bir rezerve sahipken, sadece altın ithalatına geçen yıl 8,5 milyar dolar ödedi. Sahip olduğumuz yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizi milletimizin hizmetine sunmayacaksak kimin için saklayacağız?
"Uluslararası standartlara aykırıysa tabi müdahale edilmelidir"
Bir eksik varsa, daha iyisi mümkünse, uluslararası standartlara aykırıysa tabi müdahale edilmelidir. Ancak bu eylemler, şehrimizin ve ülkemizin huzurunu, kalkınmasını etkilememelidir. Bugün çok talihsiz konuşmalara, ithamlara şahitlik edildi. Unutmuyoruz ki; 'Üslubun kimliğindir.'
"Endişeye sevk edilmesinin kime ne faydası var"
Ayrıca geçimini bu sektörden sağlayan 100 binlerce vatandaşımızın emeğine yazık. Tüm maden firmalarının endişeye sevk edilmesinin kime ne faydası var. Türkiye'miz hukuka, uluslararası standartlara bağlı olarak yeni atılımlar, kalkınma hamleleri ve reformlarla büyümeye devam etmeli.
"Keşke firma ve diğer ilgililer süreci daha iyi yönetebilseydi"
Son olarak keşke firma ve diğer ilgililer süreci daha iyi yönetebilseydi. Şehrin dinamiklerini, tüm partileri, STK'ları, muhtarları alanda misafir ederek bilgi verse, bu adımın bir ülke kazanımı olduğunu izah edebilse, kimsenin aklında bir soru işareti bırakmamayı başarabilselerdi."
Ne olmuştu?
45 bin ağacın kesilebileceğini belirten ÇED (çevresel etki değerlendirmesi) raporuna rağmen Kanadalı şirket Alamos Gold'un faaliyetler için 195 bin ağaç kestiği öne sürülmüştü. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu sayının 13 bin 400 olduğunu açıklamıştı. Bakanlık ayrıca arama faaliyetlerinin Kaz Dağları'na 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı Balaban Tepesi'nde olduğunu, çalışmaların tamamlanmasının ardından sahanın yeniden ağaçlandırılacağını açıklamıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından yapılan açıklama da "Altın dahil, madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde doğal ortamda siyanür ya da türev bir madde kullanılmamaktadır" ifadeler yer almıştı. Kaz Dağları'nda doğa katliamı olduğunu savunan vatandaşlar da Türkiye'nin birçok yerinden Çanakkale'ye giderek eylem gerçekleştirmişti.