AK PARTİLİ SOYLU’DAN OLASI SORUŞTURMA AÇIKLAMASI
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu; Oslo, çözüm sürecinde bölgede görev yapan valiler, Türk Silahlı Kuvvetler mensupları ve emn...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu; Oslo, çözüm
sürecinde bölgede görev yapan valiler, Türk Silahlı Kuvvetler
mensupları ve emniyet mensupları hakkında soruşturma açıldığı
taktirde hükümetin tavrının ne olacağına ilişkin konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu bir sivil toplum
kuruluşunun düzenlediği konferansa katılmak üzere Çorum’a geldi.
Program öncesi AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Soylu, burada
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "8 Mayıs itibariyle PKK Türkiye’den çekilmeye
başladı. Bu konuda muhalefet, hükümetin anayasal suç işlediğini
yönünde söylemlerde bulunuyor. Oslo görüşmelerinde MİT müsteşarı
hakkında sayın Başbakan girişimde bulunmuştu. Bölgede emniyet
mensupları, TSK mensupları ve valiler hakkında soruşturma
açıldığında hükümetin tavrı ne olur?" yönündeki soruyu yanıtlayan
Soylu, "Oslo süreciydi, bu söylediğiniz meseleler acaba
valilerimize birşey olur mu?, TSK mensuplarımıza birşey olur mu? Ne
diyelim yani ülke içinde mi kalsın. Terörist ülke içinde mi kalsın.
Hangi yoldan giderse gitsin. Nereden giderse gitsin. Başbakanımızın
söylemi nettir. Silahlarını bırakacak ve Türkiye’den çıkacaklar"
dedi.
Türkiye’nin uzun zamandır şehit haberi ile sarsılmadığını dile
getiren Soylu, Türkiye’de büyükşehirlere zorunlu olarak göç eden
insanların memleketlerine köylerine dönmek için müracaat ettiğini
söyledi. Türkiye’nin bütün dünyanın, Avrupa’nın ve komşusu bütün
ülkelerin bir temel meselesini daha çözdüğü için takdirle
karşılandığını dile getiren Soylu, Türkiye’nin kendi insanının iç
huzuru ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Türkiye’de bambaşka şeyler konuşulduğunu ve tüm bunlar konuşulurken
acaba ’nereden bir çapan oğlu yakalarız da acaba bir engel oluruz’
diyen muhalefet anlayışıyla Türkiye karşı karşıya olduğunu ve
anlayışı çok yanlış gördüğünü bulduğunu açıklayan Soylu, "AK Parti
sürecin başından itibaren tüm partilere çağrıda bulunmaktadır.
Gelin bunu birlikte yapalım, gelin bunu destekleyelim. Bakın akil
insanlar Türkiye’nin neresine giderse gitsin kurduğu bütün
diyaloglar destansı şekilde memleketin her tarafına yayılmaktadır.
Ya şehit ailesi ile birlikte kurduğu diyalog ya yarın çocuğunu
askere gönderecek bir anne baba ile kurduğu diyaloğa ’Artık bu kanı
durdurun bu ülkede huzuru, demokrasiyi getirmek için yollara
çıktınız size teşekkür ediyoruz’ diyen insanların teşekkürü. Bir
gerçek Türkiye tablosu var birde sanal Türkiye oluşturmaya
çalışanlar var. Onlar için Türkiye geçtiğimiz tüm yollarda
bölünüyordu. Geçtiğimiz tüm yıllarda satılıyordu zaten. Onların
elinde temel bir metod yöntem vardır. İlk önce terörle suçlarlar
tutmadı. Hemen diktatörlükle suçlarlar tutmadı. Ondan sonrada
vatana ihanetle suçlarlar. Bu argümanlar onlar için hiçbir zaman on
yıllardır eskimemiştir ama milletimiz için eskimiştir. Ortaya
koyduğu tüm sözler eskimiştir" ifadelerini kullandı.
Havalimanı ve Sinop’taki yatırımların toplam tutarının özel sektör
tarafından 2002 yılına tarihine kadar ülkeye yapılan yatırımlara
denk geldiğine dikkat çeken Soylu, "Endişeli bir ülkeye Türkiye’de
ve dünyada işadamları niye para yatırsınlar. Niye Türkiye’de bugüne
kadar hayal edemeyecekleri yatırımlara gelip girsinler.
Dünyadakiler gelip görüyorlar bizim muhalefeti mi görmüyor. Onun
için bu söylediğiniz meseleler Oslo süreciydi, bu söylediğiniz
meseleler acaba valilerimize birşey olur mu?, TSK mensuplarımıza
birşey olur mu? Ne diyelim yani ülke içindemi kalsın. Terörist ülke
içindemi kalsın. Hangi yoldan giderse gitsin. Nerden giderse
gitsin. Başbakanımızın söylemi nettir. Silahlarını bırakacak ve
Türkiye’den çıkacaklar. Yapılan anketlerde Kürt kökenli
kardeşlerimizin sürece desteği yüzde 90’larda. Bir çok yere gittim
insanların gözleri ışıldıyor. Bunlarla ne konuşuldu da bu süreç
oldu diye el altından yayılıyor. Acaba ne verdikte bunlar çıkıyor
deniliyor. Bunun cevabı çok açık ve nettir. Eğer bir ülkede Kürt
kökenli vatandaşlarımız üzerinden bizim Kürt kardeşlerimiz
üzerinden bir süreç yaratmak isteyen, bir örgütün çıkması ve bu
sürecin çözülmesine yönelik desteği o bölgedeki insanlar yüzde
90’lara çıkarmışlarsa bu bitsin istiyorlar. Bu işin baskıyla
yürümeyeceği görülmüş ve Türkiye’de bu işin demokrasi ile siyasetle
olabileceği konusunda bir fikir oluşmuştur. Bu kadar basit. Bu
destek önemli bir destektir. Bu destek o bölgedeki insanların artık
’biz terörle yaşamak istemiyoruzun açığa vurulmuş halidir’ Diğer
meselelerin her birisi siyasi ve politik argümanlardır. Bunların
toplum nezdinde herhangi bir karşılığı da söz konusu değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Her şey hukuk
içerisinde gerçekleşmektedir. Örgüt mensupları dışarı çıkıyor diye
endişe duymalarına hiç gerek yoktur" ifadelerini kullandı.
(İHA)