AK Partili siyasetçilerden ırkçı Wilders'a tepki: İnsanlığın yüz karası
Abone olAK Partili siyasetçiler, Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisinin Başkanı Geert Wilders'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan karikatür paylaşımına çok sert tepki gösterdi.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ile AK Parti Grup
Başkanvekilleri Mehmet Muş ve Bülent Turan, ırkçı
Wilders'a, sosyal medya hesaplarında yayınladıkları mesajlarla
yanıt verdi.
AK Parti Grup Başkanı Bostancı, Geert Wilders'ın, Hollandalı aşırı uçta yer alan, siyasetini husumet ve skandal açıklamalar üzerine kuran bir kişi olduğunu belirtti. Bostancı, "Wilders, kendi kirli dilinin mahpusu. İnsanlığın yüz karası. Umarız medeni dünyaya ait olan Hollandalılar gereğini yapar" dedi. Din düşmanlığının ardında kaynakların dağılımına ilişkin ufuksuz siyasetlerin, meseleyi kışkırtıcı bir motivasyon kaynağı olarak kutsalın alanına taşıma kurnazlığı bulunduğunu belirten Bostancı, "İslam düşmanlığı da aynı nedenlerle gündemde. Derdi hesap olanların bu yöntemle bilançosu daha yıkıcı olur" ifadelerini kullandı.
"İşte bu alçak o zaman kaybedecek"
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Bu faşist Hollandalı'ya Avrupa'nın değerlerini boşuna hatırlatmayın. Çünkü artık ortada bir Avrupa değeri yok. Avrupa'yı yöneten zihniyet bu ırkçı adamla aynı kafada" değerlendirmesinde bulundu. Muş, paylaşımında, "Türk-İslam düşmanlığına fırsat vermemek için kendi değerlerimize sahip çıkalım. İşte bu alçak o zaman kaybedecek" mesajını verdi.
"Kendini bilmeyen, sorumsuz, dengesiz"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da "Avrupa'nın, kendini bilmeyen, sorumsuz, dengesiz, Geert Wilders gibi sözde liderlerden dolayı büyük bir sınavda olduğunu" dile getirdi. Yükselen faşizm ve İslamofobinin, başta AB olmak üzere kimseye huzur getirmeyeceğine işaret eden Turan, "Güçlü olmak zorundayız. Terörizmi büyütmek isteyenlere inat insanlık kazanmalı" vurgusu yaptı.
"Sistematik zorbalık"
Altun, paylaşımında şunları kaydetti: Avrupa, Müslümanlar için giderek daha tehlikeli bir yere dönüşüyor. Saldırgan karikatürler, ayrımcılık ve cami baskınları ile bezeli "sistematik zorbalık" bir ifade özgürlüğü meselesi değildir. Kendilerince Müslümanlara "sözde entegrasyon dersi" kılıfı altında gözdağı verirken, "Avrupa ekonomisinin çarklarını döndürebilirsiniz ama asla buraya ait olmayacaksınız.