AK Partili seçmeni kızdıracak yorum
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim sonuçlarını Stockholm sendromu ile açıkladı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu seçim sonuçlarının
değerlendirildiği partisinin MYK toplantısında halkın AK Parti'yi
tercih etmesini 'rehinenin rehin alana duygusal bağımlılığı' olarak
tanımlanan 'Stockholm sendromu' ile açıkladı.
Akşam gazetesinden Çiğdem Toker, 15 Haziran'da CHP'nin, seçim sonuçlarını değerlendirdiği MYK (Merkez Yürütme Kurulu) toplantısında yaşananları yazdı:
Bu çerçevenin MYK toplantısındaki seyri ise şöyle: Son bir yıl
içinde yapılan; farklı yaş ve sosyoekonomik grupları kapsayan çok
sayıda anket, kampanya boyunca gidilen yerlerde, yüzyüze alınan
tepkiler önümüzde duruyor. Ve bu tabloda, -sağlık ve ulaşım
hizmetleri bir yana bırakılırsa- öğrenciden esnafa;
çiftçiden işçiye; ekonomik ve sosyal açıdan bugünkü yaşam
kalitesinden memnun olmayan ciddi bir kesim mevcut. İlaveten,
gelecek kaygısı dillendiriliyor.
Ne var ki, 'ekonomik sorunlarım var, gelecek ümidim yok' diyenler,
AKP'ye gidiyor. Peki neden? Toplantıda bu önemli cevabının 'güç
algısı' olduğu konuşuluyor. İşte Kılıçdaroğlu, tam da bu noktada
'Stockholm Sendromu'ndan söz ediyor.
SENDROM NASIL AŞILIR?
Tezin tartışmada
devamı da var. Kavrama aşina olan parti yöneticilerinden biri şunu
söylüyor: Mağdur, ihtiyaçları için kendisine baskı yapana
bağımlı olduğunu hissedip hayranlık duyuyor. Ama
sonrasındaki kopuş, çok keskin.
Bu yorumun, anamuhalefet partisinin rotasındaki analizi ise
şu: Son bir yıl içinde durumundan memnun olmayan
seçmenle bir ilişki kuruldu. Ama kalıcı bir güven mekanizmasını
kurmak için, bir yıllık süre çok az. Kitlelere güven verme çabası
sürerse, Stockholm Sendromu'nu aşmak imkansız değil.
REHİNELER SOYGUNCU İÇİN BİRLİKTE AVUKAT
TUTTU
1973 yılında Stockholm'de Kreditbanken adlı bankaya giren
soyguncular, polis tarafından kuşatılınca dört banka çalışanını
rehin alarak, altı gün boyunca direnir. Altı günün sonunda, polis
operasyon yaptığında ise beklenmedik bir durumla karşılaşılır.
Rehineler, kurtarılmaya aktif biçimde direnir ama kurtarılırlar.
Sonrasında rehineler, mahkemede soyguncu aleyhine ifade vermekten
kaçınır. Dahası, aralarında para toplayıp soyguncuların savunmasına
yardımcı olur. Kurbanın kendisini, baskıcının yerine koyup olayları
onun gözünden görmesini anlatan Stockholm Sendromu, bugün tarikat
üyeleri, savaş esirleri, aile içi şiddet mağdurları gibi farklı
durumlarda bir anahtar kavram olarak kullanılıyor.
AYNI SENDROMA YAKALANDI İDDİASI
Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye Genel Başkan olduğu dönemde bazı Kürt
sitelerinde 'Dersim soykırımında katledilen bir dedenin torunu
olması, kendi soyuna kast etmiş bir partiye veya bir zihniyete
genel başkan olacak kadar aşık olması Stockholm Sendromu'na
yakalandığı anlamına gelir' yorumları yapılmıştı