AK Partili Kuzunun yüzde 10 ısrarı
Abone olSeçim barajı düşürülsün tartışmalarına AK Parti'nin hukukçu kurmayı Burhan Kuzu'da katıldı. Kuzu bakın neler söyledi;
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yüzde 10'luk seçim
barajının Türkiye şartlarında olması gerektiğini belirterek,
"Türkiye milletvekilliği" getirilmesinin soruna belli oranda çözüm
olabileceğini söyledi.
Kuzu, seçim barajıyla ilgili farklı görüş ve tartışmaların zaman
zaman gündeme geldiğini hatırlatarak, "Seçim barajında yüzde 10'nun
yüksek olduğu doğrudur. Ancak bu barajın Türkiye şartlarında olması
gerektiğini hep savundum. Bunun tek yolu var; siyasi sistemde
parlamenter rejimden Başkanlık sistemine geçeceksiniz ve barajları
tümden kaldıracaksınız. Çünkü o zaman istikrar sorunu yok"
dedi.
Türkiye'de yüzde 10 baraja rağmen Parlamentoya 4 grubun girdiğine
işaret eden Kuzu, barajın kaldırılması ya da düşürülmesi halinde,
en az 10 partinin gireceğini kaydetti.
Dünyada, yüzde 5'in üzerinde baraj olan ülke bulunmadığını
vurgulayan Kuzu, "Barajın çekileceği makul sınır yüzde 5 olur. O
zaman en az 10 parti Meclise girer ve 4'lü koalisyon olur.
Memleketin vay haline..." diye konuştu.
Barajın düşürülmesini genellikle küçük partilerin savunduğunu dile
getiren Kuzu, "Enteresandır, bugünün küçük partileri, dünün büyük
partileriydi ve bunlar yüzde 10'luk barajı, aslında RP, Fazilet
Partisi gibi partilerin TBMM'ye girmesine engel olmak için koydular
zamanında... Şimdi ise kendi koydukları baraja takıldılar. Sorunun
özü bu" ifadelerini kullandı.
Başkanlık modeli...
Başkanlık modeline geçilmemesi halinde, ülke için barajın bir süre
daha kalmasında yarar olduğunu savunan Kuzu, Mecliste yüzde 87
temsil oranı bulunduğunu, barajın yüzde 10 olmasına rağmen bugün 4
parti, geçmişte 6 partinin girebildiğini anlattı.
"Dünyada demokrasi, artık eskiden yorumlandığı gibi klasik
demokrasi değil. Eskiden İngiltere'de ne kadar çok siyasi parti
Parlamentoya girmişse, demokrasinin o kadar güçlü olduğu
zannedilirdi" diyen Kuzu, o yıllarda sivil toplum örgütlerinin ve
organize olmuş diğer baskı gruplarının bulunmadığına dikkati
çekti.
Sivil toplum ve baskı gruplarının bugün hem hükümetler hem de
siyaset üzerinde çok etkili olduğuna işaret eden Kuzu, "Artık şöyle
bir tablo var; aklı başında bir Hükümet ve adam gibi bir muhalefet.
Bugün olması gereken bu... Bunlara da dışarıdan sivil toplum
örgütleri etki edecek. Denirse ki 'her farklı görüş Mecliste temsil
edilsin, ne kadar farklı parti varsa hepsi girsin', o zaman buradan
hiçbir icraat çıkmaz. Dünya hızla gelişiyor, değişiyor. Buna ayak
uydurmak için seri karar almak gerekiyor, güçlü hükümet gerekiyor,
plan, proje gerekiyor" dedi.
Kuzu, "ABD'de iki parti var, biri geliyor, biri gidiyor. Çok
partili sistem ama ikisi yaşayabiliyor. Sistem gereği ikisi
yaşayabiliyor, yoksa yasak değil. İngiltere'de iki parti var, aynı
şekilde biri geliyor, biri gidiyor. Almanya'da 2,5 parti var; biri
ötekiyle koalisyon kurabiliyor ancak. Bir de İtalya'ya bakalım.
İtalya'da geçen 5-6 yıl önceki seçime 285 parti katıldı. İsimleri
'Pederler partisi', 'işi yokuşa sürenler partisi', 'işi bir çırpıda
çözenler partisi'... Şimdi İtalya'daki demokrasi, İngiltere ve
Amerika'dan daha mı güçlü? Yok böyle bir şey. Bizim küçük
partilerin 'ben de Meclise gireyim' hevesi..." dedi.
"İlla bir çözüm isteniyorsa..."
Kuzu, "Türkiye milletvekilliği"nin soruna belli oranda çözüm
olabileceğine dikkati çekerek, "Buna da ben çok sıcak bakmıyorum.
Ama illa bir çözüm olması isteniyorsa, yüzde 10'luk barajdan da
taviz verilmiyorsa, denebilir ki 100 milletvekili, Türkiye
milletvekili olarak seçilebilir. Bunlar daha çok kamuoyunda ismi
bilinenler olacak. Belki onlar buraya belli bir katkıda da
bulunabilirler. Bir çeşitlilik gelir" dedi.
Baraj, dokunulmazlık ve benzeri konulara AİHM'in bakmadığını,
siyasi sistemin kendi içindeki konular olarak görüp buna
karışmadığını belirten Kuzu, bu konuda AB İlerleme raporlarında da
çok sık vurgu yapılmadığını kaydetti. Kuzu, AB ve AİHM'in bu
tavrının, "doğru olduğunu" belirterek, geçmişte bir siyasi partinin
konuyu AİHM'e götürdüğünü, ancak sonuç almadığını hatırlattı.
Yüzde 10 barajda değişiklik yapılmasının, Anayasa değişikliği
gerektirmediğini, ancak Türkiye milletvekilliği düzenlemesi için
Anayasa değişikliği gerektirdiğini anlatan Kuzu, "Yüzde 10 barajın
inmesi, bizim çalışmalarımız içinde yok ama Anayasa değişikliği
çalışmaları içinde var" dedi.