AK PARTİ’Lİ KAPUSUZ ÇÖZÜM SÜRECİNİ ANLATTI
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, terör konusunda çözümün hiç olmadığı kadar yakın olduğunu belirterek, "Hiçbir dönemde bu ka...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, terör konusunda
çözümün hiç olmadığı kadar yakın olduğunu belirterek, "Hiçbir
dönemde bu kadar yanı başımızda, toplumsal talep olarak
desteklenmiş, çözüleceğine bu denli inancın hiç olmadığı kadar
yakın bir yerde bulunuyoruz. Süreci desteklemek, huzura, refaha,
birliğe ve beraberliğe destektir. Köstek olanları, ayak sürüyenleri
tarih ve millet affetmeyecektir" dedi.
AK Parti Mersin İl Başkanlığı tarafından Akdeniz İhracatçı
Birlikleri’nde düzenlenen ’Çözüm Süreci’ konulu konferansta konuşan
Kapusuz, bu ülkenin son 30 yılda terörle mücadelede istiklal
savaşından daha fazla şehit verdiğini, yaklaşık 40 bin vatandaşını
da kaybettiğini söyledi. Devletle milleti barıştırmak,
devlet-millet kaynaşmasını sağlamak için yola çıktıklarını
vurgulayan Kapusuz, "Bizim derdimiz bu memlekette gençlerin
ölmemesi, anaların ağlamaması ve terörün bitirilmesidir. Onun için
biz ’silahsızlanmayı’ çok önemsiyoruz ve bunun için çok ciddi
adımlar attık. Şimdi şunu soruyorlar; ’Ne oldu da bu çözüm sürecine
evet deniliyor. Ne vereceksiniz, ne aldınız diye tartışmalar
yapılıyor. Bazı şeyler bir şey alıp vermeden de halledilebiliyor.
2013 yılı farklı bir yıl. Çünkü, İmralı artık dış etkenlerden
arındırılmıştır. İki şekilde arındırılmıştır. Daha önce adanın
yönetimi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aitti ve avukatlar gelip
gidiyordu. 2010 yılından sonra artık Öcalan ile görüşme, bazı
kesimlere kapatılmıştır. Sadece ve sadece hükümetin izni ile MİT
görüşmüştür ve avukatlara ’dur’ denilmiştir. Artık içerdeki yönetim
de Adalet Bakanlığı’na geçmiş, dış koruma ise jandarmada kalmıştır.
Öcalan da şu gerçeği gördü, artık Türkiye’de birileri kendilerine
’bu hükümet gidecek, biz istediğimizi yapacağız’ devri bitti. O da
anladı ki, Türkiye’nin kalıcı olanı AK Parti ve AK Parti
iktidarıdır" diye konuştu.
“NASIL GİRDİLERSE ÖYLE ÇIKACAKLAR”
Çözüm sürecinden, milletin kazanmasından, ülkenin kazanmasından
rahatsız olan içerde ve dışarıda çevreler olduğunu ifade eden
Kapusuz, bu çevrelerin artık Türkiye’deki bu yeni şartları kabul
etmek mecburiyetinde olduğunu belirtti. Abdullah Öcalan’ın Kürt
halkı üzerindeki etkinliğinin defalarca görüldüğünü söyleyen
Kapusuz, şöyle devam etti:
"Şimdi de şu yaşadığımız 2-3 aylık süre içinde bakarsanız
silahların bırakılmasını, ülke dışına çıkmasını hem Kandil’e, hem
BDP’ye, hem Avrupa’ya, hem de diğer unsurlara bu talimatı gönderdi.
Biz de şöyle düşünüyoruz; iyi niyet ve samimiyetle buna uyarlar ve
resmen bu süreç başlar. Bazıları tartışma başlatıyor, ’Bunları
nasıl çıkartacaksınız?’ Girerken nasıl girdilerse, çıkarken de öyle
çıkacaklar. İçeriye girerken izin alarak mı girdiler, kontrollü mü
girdiler? Hayır. Kendi yöntemleriyle girdiler. Şimdi de kendi
yöntemleriyle çıkacaklar. Bu yöntemi kendileri bulacaktır, bunun
dışında yasal bir düzenleme yok."
Şu anda yürütülen sürecin aracısız devam ettiğini vurgulayan
Kapusuz, "Tamamen yerlidir, bizim kontrolümüzdedir ve bizim
tarafımızdan sürdürülmektedir. Ne ABD’si, ne Rusya’sı, ne
Avrupa’sı, ne İsrail’i hiçbiri yok. Hiçbir aracı kullanmıyoruz.
Yüzde yüz milli olan bu süreç, pazarlıklarla alakası olmadığı gibi
yakın çevrelerin de ilgisi yok" şeklinde konuştu.
Bu sürecin bu ülkenin geleceği adına çok büyük kazançlarının elde
edileceği bir süreç olacağını vurgulayan Kapusuz, şöyle devam
etti:
"Kardeşlikten daha büyük kazancı hiçbir zaman yakalayamayız. Hep
birlikte hayırlı bir işteyiz. Aslında hesaplaşma değil, helalleşme
zamanıdır. Silaha, şiddete, teröre, bölücü anlayışa sarılıp suç
işleyenler var. Doğru, bu yanlışı yapan var. Ama işkence yapanlar,
insanlık dışı muamele yapanlar, reddedenler, inkar edenler, faili
meçhul uygulamaları gerçekleştiren, onlardan daha mı masum. Elbette
onlar da suçlu. Terörden fayda umanlar, oy penceresinden meseleye
bakanlar, maddi çıkar hesabında olanlar, bundan fayda umabilir,
bunun devamını isteyebilirler. Ama insanlık onuru ile bağdaşmayan
bu beklentileri kabul etmek asla kabul edilemez. Bu milletin
kazanması, bizim kaybetmemizden daha hayırlıdır. Eğer siyasi olarak
biz kaybedeceksek, buna hazırız, yeter ki bu millet kazansın, bu
ülke, bu devlet kazansın. Anaların gözyaşlarını dindirmekten daha
büyük sevap yoktur. Analar ağladıkça, gençler öldükçe, insanlarımız
öldükçe neyi kazandığımızla övüneceğiz. Çözüm hepimiz için, bu dava
hepimiz içindir."
Şu an ülkenin tarihi günlerden geçtiğini kaydeden Kapusuz, "Son 30
yılı kanlı, acılı geçmiş olan 100 yıllık bir sorunun önümüzde
durduğunu biliyoruz. Bu sorun öyle büyük ve derin yaralar açtı ki,
böyle devam etmemiz artık mümkün değildir. Bu sorunu gündelik
siyaset dilini kullanarak anlamak, anlatmak ta mümkün değil.
Şablonlarla konuşarak anlatamayız, geçmişte yaşananların
prangalarına tutsak olursak, anlaşamayız. Çözüm hiç olmadığı kadar
yakınımızda. Hiçbir dönemde bu kadar yanı başımızda, toplumsal
talep olarak desteklenmiş, çözüleceğine bu denli inancın hiç
olmadığı kadar yakın bir yerde bulunuyoruz. Süreci desteklemek,
huzura, refaha, birliğe ve beraberliğe destektir. Köstek olanları,
ayak sürüyenleri tarih ve millet affetmeyecektir" ifadelerini
kullandı.
Konuşmaların ardından salondakilerin sorularını yanıtlayan Kapusuz,
bu sırada söz isteyen bir şehit kardeşini kürsüye davet etti.
Kapusuz’un elini öpen Hüseyin Çelik, 1995 yılında ağabeyinin şehit
düştüğünü belirterek, "Annem çok büyük acılar çekti ve halen o
acıyı yaşıyor. İnşallah bu süreç başarılı olur ve artık başka kimse
şehit olmaz. Kimi siyasi partiler şehit aileleri üzerinden siyaset
yapıyorlar. Benim ağabeyim 20 yaşında şehit oldu. Ama bunlardan bir
tanesi bile gelip annemin elini öpmedi, bizim halimizi hatırımızı
sormadı. Diyorlar ki, anne ve babama maaş bağlandığını söylüyor.
Devlet trilyon verse ağabeyimi geri getiremez. Ağabeyim ve şehit
aileleri üzerinden bazı kişiler siyaset yaparak hakkımızı savunmaya
kalkmasın. Biz kendi hakkımızı en iyi şekilde savunuruz" dedi.
Duygulu konuşması sırasında gözleri dolan Hüseyin Çelik
salondakiler tarafından ayakta alkışlanırken, Kapusuz genci
kucaklayarak uğurladı.
(İHA)