Sayın Fatma Şahin,
Bundan bir ay kadar önce, Kamer Genç'in Meclis Genel Kurulu'nda
size yönelttiği soruya çok sinirlendiniz. Hem de öyle böyle değil.
Ben sizi o kadar sinirli görebileceğimi asla aklıma getirmezdim
emin olun. Ama oldu. Kadınlığa vurgu yaparak söylediği söz için
sizden özür dileyebilirdi.
Ama cümlelerinin içinde geçen kelimelerde hakaret var mı derseniz,
ben aradım bulamadım. Ayrıca Atatürk'ün partisinde görev yapan bir
milletvekilinin, "Atatürk olmasaydı" diye lafa
başlamasının neresi abes anlamadım. Kamer Genç'in sözlerine
sinirlendiniz, çünkü bence siz Atatürk'ün bu ülkeyi emanet ettiği
modern, çağdaş, eğitimli Türk kadınlarından birisiniz, o gün
mecliste Genç'in sizi Atatürk düşmanı gibi algılamış şekilde
görünmesi sizin sinirlerinizi bozdu.
Olayın hemen ardından kendisine dava açtınız. Davanın sonucu ne
olur bilemiyorum ama geçenlerde Atatürk'ün gay olduğunu iddia eden
biri ceza almadı, fikirleri özgürlük kapsamında değerlendirildi!
Sanırım Kamer Genç'in ki de böyle değerlendirilebilir. Hukuka
güveniyoruz mutlaka olması gereken olacaktır.
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamza Çebi, o gün sizden Kamer Genç
adına özür diledi. Siz de zaten Kamer Genç'ten özür beklemediğinizi
"onunla muhatap olmam" diyerek gösterdiniz.
Birkaç gün sonra Başbakan Kamer Genç'e çok ağır sözlerle
yüklendi. Ne edepsizliği kaldı Kamer Genç'in ne ahlaksızlığı. Zaten
kendi partisi de ona arka çıkmadı. Siyasetin "şamar
oğlanına" döndü Kamer Genç. Bir AK Parti vurdu, bir kendi
partisi.
Sonra partinizden Zeyid Aslan çıktı sahneye. Hem de ne çıkma...
Bir çıktı pir çıktı tabiri cazise... Hani, küfürbazım diyecek olanı
yerin dibine sokacak küfürler, ölmüş bir anneye ağıza alınmayacak
türden sözler, Bülent Arınç'ın çok utandığı o kadınlık organına
(vajinaya) atıfta bulunan "pis" sözler...Hani "babam
olsa" cezasız kalmasın denilebilecek türden bir adalet
örneği sergilemesini bekledik AK Partili kadınlardan.
Kamer Genç'i vakit kaybetmeden kınayan AK Partili analardan,
bacılardan... Kadın milletvekillerinin hiçbirinden ses çıkmadı.
Zeyid Aslan parti disiplin kuruluna sevk edildi, kurul hakkında
işlem yapmaya gerek yoktur kararı verdi.
İçiniz rahat mı?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, kadınların hep yanında olmaya
söz vermiş bir bakan olduğunuz için size anlatmak istedim
derdimi... Dün partinizdeki bütün kadın vekilleri aradım tek tek.
Telefona cevap verenler "Bu konuda bilgim yok, bilgimin
olmadığı bir konuda konuşamam" dediler. Kurul kararını
okudum ama "kendim okumam lazım" dediler. Peki
daha sonra arayayım dedim, işte bu sözden sonra, "bu konuda
yorum yapmak istemiyorum" dediler.
Sadece Kocaeli milletvekiliniz Sayın Azize Sibel Gönül,
"şu an yoldayım telefon sürekli kesiliyor, ben mola
verdiğimde sizi arayıp bu kkonudaki görüşümü bildireceğim"
dedi. Ne kadar sevindim anlatamam... Ama 2 gün oldu o mola hiç
verilmedi. Ben aradım telefonuma yanıt gelmedi. Mesaj attım,
"konuşacağım dediniz, vaz mı geçtiniz" yazdım ama
cevap alamadım.
Sizin danışmanınızı da aradım. Çünlü biliyordum ki siz bunca
küfürü hakaret saymayan disiplin kurulu kararını eleştirirdiniz.
Eleştirmekle kalmayıp disiplin kurulunu göreve çağırırdınız. Öyle
ya, Kamer Genç'in sözlerine çok sinirlenmiştiniz. Ama danışmanınız
bana bu konuda konuşmayacağınızı tahmin ettiğini söyledi...
Ne kadar üzüldüm bir kadın olarak tahmin edemezsiniz...
Sadece ve sadece kendi partisinden olduğu için bir küfürbaza kol
kanat geren kadınlardan olmadığınıza eminim, öyleyse nedir bu
sessizliğinizin sebebi, Allah aşkına söyleyin de bilelim!
Günün sözü: Haksızlık
karşısında susan dilsiz şeytandır...