AK Partili isimden ezber bozan açıklama İmam Hatipler...
Abone olAK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ çarpıcı açıklamalar yaptı. Özdağ'ın HDP'li vekillerin cezaevinde olmasından İmam Hatip Liselerinin açılmasına kadar farklı aykırı yorumlar yapması dikkat çekti.
AK Parti'nin ülkücü kökenli milletvekili Selçuk
Özdağ'dan dikkat çeken açıklamalar geldi. Talep olmadan açılan İmam
Hatip okullarının israf olduğunu söyleyen Özdağ, milletvekili
dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı olduğunu ifade ederek
teröre bulaşmamış vekillerin tutuksuz yargılanması gerektiğini
belirtti.
Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Özdağ'ın röportajından bazı bölümler şöyle:
‘AYSEL TUĞLUK’UN ANNESİNE YAPILAN HAYVANLIKTIR’
“Türk-Kürt kardeştir. Aysel Tuğluk’un annesine reva görüleni ne dine ne imana sığdırmak mümkün. Bu hayvanlıktır. Biz şimdi Nâzım Hikmet’in cenazesini de Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Nâzım Hikmet’le aynı şeyleri düşünmüyorum ama bu ülkenin sanatçısıdır. İnsanların ölüsüyle, cenazesiyle uğraşılmamalıdır.”
‘DOKUNULMAZLIKLAR KALKMAMALIYDI, CEZAEVİ DİRİ DİRİ
MEZARA GÖMÜLMEKTİR’
- Selahattin Demirtaş da dahil olmak üzere HDP’li milletvekillerinin tutuklu yargılanıyor olması da bölgede bir kopuşa neden oluyor mu?
Kübra Hanım, ben de Doğulu biri ile evliyim. Eşim Elazığlı. Kayınvalidem de hiç Türkçe konuşmadan öldü. Selahattin Demirtaş da CHP de milletvekillerinin dokunulmazlıkları gündeme geldiği zaman AK Parti’ye çok ciddi bir ithamda bulundular. “Kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıklar kaldırılsın. Bizim suçlandığımız fiiller tamamen fikir suçlamalarıdır. Ama AK Partililerinki hırsızlıktır” dediler. Biz Anayasa değişikliği istedik, mevcut fezlekeleri olan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması teklifinde bulunduk. CHP’nin kabul etmesiyle geçti. Şahsen ben milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istemeyen bir milletvekiliyim.
- Ret oyu mu verdiniz?
Oy kullanmadım, o gün yurtdışındaydım ama bunu parti içerisinde dile getirdim. CHP ve MHP ile de konuştum. “Bakın, bunu kaldırırsanız yarın Kılıçdaroğlu tutuklanabilir, hakkında çok fezleke var. Bu doğru değil” dedim. Şimdi de aynı kanaatteyim. Dokunulmazlıklar kalkmamalıydı. Milletvekilleri, milletvekilliği bittiğinde işledikleri suçlardan yargılanmalı. Türkiye’de teröre bulaşmamış, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü içerisinde siyaset yapan veya gazetecilik yapan herkesin tutuksuz yargılanması taraftarıyım. Tutuksuz yargılarsınız, yurtdışına çıkma yasağı getirirsiniz.
- Tutuklu yargılanmasına üzüldüğünüz, hak etmediğini düşündüğünüz isimler var mı?
Ben 7 yıl cezaevinde kaldım. Hürriyetsizliğin, cezaevinin ne demek olduğunu biliyorum. Cezaevi, mezar kazılıp insanların diri diri o mezara sokulması, her gün bir kürek toprağın üzerine serpilmesi demek. O toprağın üzerine çıkabiliyorsanız yaşıyorsunuz, yoksa ölüyorsunuz. O nedenle hiç kimsenin hürriyetinin elinden alınmasını istemem. Yargı çok hassas olmalı. İleride telafisi mümkün olmayan hatalar yapılmamalı. Teröre bulaşmamış, terörü, anarşiyi teşvik etmemiş her siyasetçi ve gazeteci tutuksuz yargılanmalı. Tazminatlara sebebiyet teşkil edecek kararlar verilmemeli. Türkiye’nin itibarını negatife çevirecek bir davranışa girilmemeli.
‘KRALDAN ÇOK KRALCILAR PARTİMİZE ZARAR VERİYOR’
- Son dönemde, AK Parti’nin otoriter bir çizgiye kaydığına dair eleştiriler var. Demokrat kimliğinizle baktığınızda bu konuda hiç özeleştiri yapıyor musunuz?
Otoriterleşme yönünde bir politika olduğunu sanmıyorum. Bakın, ben AK Partiliyim ve konuşuyorum. Zaman zaman farklılaşan yönlerimiz de oluyor. Bugüne kadar fikirlerimden dolayı partimden bir uyarı almadım. Otoriterleşme malzemesi verenler, kraldan ziyade kralcı olanlardır, “Vur” deyince öldürenlerdir. Maalesef bunlar partimizle ilgili algıların da değişmesine neden oluyor.
‘TEOG’DA HALKIN FİKRİ ALINSAYDI DAHA İYİ OLURDU’
- TEOG’un halka sorulmadan apar topar kaldırılması, bu yılki sınavlara hazırlanan kimi öğrenci ve velilerin tepkisini çekti. Sadece bir milletvekili değil, aynı zamanda bir veli olarak durumu nasıl görüyorsunuz?
Bu dönemki sınavlar yapıldıktan sonra, kamuoyuyla paylaşılıp sonra gündeme getirilseydi daha iyi olurdu. Cumhurbaşkanı’mız bir konu ile ilgili ani karar vermez, bakanlarıyla uzun süre istişare eder. Bu konunun anketlerini yaptırır, uzmanlara, danışmanlarına sorar, sonra karar verir. Bunda da öyle olduğunu tahmin ediyorum. Bilmiyorum ama tahmin ediyorum. Sadece sizin de dediğiniz gibi kamuoyunda sesli olarak tartışılması eksik bırakılmış olabilir. Kamuoyuyla da tartışmakta fayda vardı. Dershanelerde bunu yaptık ve faydasını gördük.
‘TALEP OLMADAN İMAM HATİP AÇILMASI İSRAFTIR’
- İmam hatipler tartışmasına ne diyorsunuz? Düz liselerin kaldırılıp yerine çok sayıda imam hatip açılmasına tepki gösteren veliler var.
Geçmişte katsayı adaletsizliği nedeniyle imam hatiplerin önünü kesmek yanlıştı. O durumdan endüstri meslek liseleri de nasibini aldı, Türkiye sanayisi zarar gördü. Şimdi de aynı şekilde talep olmadan imam hatip açılmasını doğru bulmuyorum. Milli servete israf olarak görüyorum. Ayrıca bu imam hatiplerin mehabetine de zarar verir diye düşünüyorum. Nerede, ne lazımsa onu açmak lazım. Arz-talep dengesini gözeterek yapmak gerekiyor.