AK Partili danışmandan türban çözümü
Abone ol‘‘Ben orta yolu buldum’’ diyen Mürvet Yaşar, modernlik ve Müslümanlığın birbiriyle çatışmadığını söylüyor.
Tempo Dergisi'nin son sayısına bir röportaj veren AKP'li
Bayrampaşa Belediye Başkan Danışmanı Mürvet Yaşar, ‘‘yarım türban’’
ile kamusal alanda kendine yer açtı. Mürvet Yaşar'ın başörtüsü tam
bir türban değil, önden saçı görünüyor. Kendi örneğinde de bu iki
kavramın birbirini tamamladığını ve beslediğini düşünüyor. İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Fransız dili ve edebiyatı
bölümünü bitiren, Fransa'da dil eğitimine devam etmiş genç kadın,
Safranbolulu ve Türkmen bir ailenin kızı. Kendini anlatırken
‘‘Öncelikle yerliyim. Yani ‘öteki Türkiye'denim. Beyazların
ülkesini tanımış olsam da, onlardan biri değilim’’ diye konuşuyor.
Eğitimiyle, yetişme tarzıyla, işi gereği insanlarla olan
iletişimiyle modern bir kadın. Tenis oynuyor, sosyal hayatın içinde
yer alıyor. Başını ilk kez 5 yıl önce, 28 yaşındayken örttüğünü
söyleyen Mürvet Yaşar, 28 yaşına kadar mini etek giydiğini de
belirtti. Yaşar, ‘‘Sizi başörtüsüyle buluşturan sebep neydi?’’
sorusuna bu cevabı veriyor: ‘‘İnsan, hayatında bazen kendisiyle
hesaplaşır. Kendi içinde tutunacak dal ararken inançları, ruhu,
manevi yönleri devreye girer. Öyle bir anda başımı örtmeye karar
verdim. Bu kararımda hiç kimsenin etkisi olmadı. Hatta ailem
tamamen karşıydı. Annem türbanlı değil ama Anadolu geleneklerine
göre başını örten bir kadın. Bizim oralarda (Safranbolu)
başörtüsünü iğneli bağlayan kadın yoktur. Genellikle başlarını
yarım başörtüsüyle örterler. Benim tarzım biraz farklı. Sabah evden
çıkarken saatlerce iğne, bone takmakla uğraşamam. Kendime göre bir
stil geliştirdim. Hem orta bir yoldu benim için. İşimi aksatmadan,
farklılığımı koruyarak başımı böyle örtmeye başladım. Hangi çevrede
ve nerede olursam olayım, insanlar benim uygulamamla neyi ortaya
koyduğumu anlıyorlar ve bana ona göre davranıyorlar... Bana göre
tesettür sembolik olup, sokağa ait bir kavramdır.’’ HÜRRİYET