AK Partili Çelik'ten muhalefete savaş

Abone ol

AK Partili Ömer Çelik, muhalefetin yeni vesayet sistemi için kol kola girdiğini iddia etti

AK Partili Ömer Çelik, muhalefetin tek vücut AK Parti'ye karşı savaş açtığını iddia etti. CHP, MHP ve BDP'nin vesayet sisteminin diriltilmesi için çaba sarfettiği yorumunda bulunan Çelik, CHP'nin daha önce hazırladığı raporların belirli bir kalitesinin olduğu yeni CHP'nin raporlarında Kürt meselesinde eskisinin gerisinde kaldığını iddia etti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Habertürk TV'de Belkıs Kılıçkaya'nın sorularını yanıtladı. İlk dönemlerinde askeri vesayetle, ikinci dönemlerinde yargı vesayetiyle karşı karşıya olduklarını belirten Çelik, "CHP, MHP, BDP yakınlaşmasıyla yeni bir vesayet sistemi kuruluyor" dedi. BDP'yi tek parti döneminin CHP'sine belirten benzeten Çelik, partinin demokratik zemin üzerinden değil, etnik radikalizm üzerinden siyaset yaptığını savundu. Çelik, "Yeni CHP"nin Kürt Sorunu konusunda söylediklerinin geçmiş dönemlerde söylediklerinin gerisinde olduğunu öne sürdü. İşte Ömer Çelik'in açıklamaları:
BDP, TEK PARTİ DÖNEMİNİN CHP'Sİ GİBİ

"BDP, CHP'nin mitinglerine destek veriyor CHP, BDP'ye daha ılımlı yaklaşımlar gösteriyor. Bunlar taktik. BDP giderek tek parti döneminin CHP'sine benziyor. Selahattin Demirtaş'ın CHP için söylediklerini inkar eden parti sözcüleri de oldu, 'CHP'nin oyununa kanmayacağız' gibisinden. Özelkle bazı parti sözcüleri, BDP giderek paradigma açısından da tek parti döneminin CHP'sine benziyor.

TRAJİK BİR İFADE: ETNİK KİMLİK ONURDUR

Yeni CHP'de Kürt sorununa yaklaşım açısından hiçbir fark görmüyorum. Mesele rapor yayımlamaksa CHP'nin geçmişteki raporları çok daha kuvvetli raporlardı. Ama CHP o raporlara rağmen inkar ve asimilasyon politikalarının arkasında durmuştur. Şimdi de demokrasi raporlarında çok trajik bir ifade var. Baykal'ın da kullandığı bir ifadeydi bu. 'Etnik kimlik onurdur' diyor. Şimdi bu siyasi bir ifade değil. Etnik kimlik ne onurdur ne onursuzluktur. Ama etnik kimliğin inkarı üzeriden, etnik kimliği reddederek, etnik kimliği baskı altına almaya çalışarak, asimile etmeye çalışarak siyaset yapmak çok onurlu bir iş değildir. Ama aynı şekilde etnik kimliği radikalleştirmeye çalışarak da siyaset yapmak çok onurlu bir iş değildir.

BİRBİRLERİNE ZIT OLARAK GÖRÜNSELER DE...

Etnik radikalizm birbirini destekler. KCK-PKK'nın Bahçeli'nin Diyarbakır mitingine verdiği destek, taşkınlık çıkmaması, mitingin sükunet içinde geçmesi için yapılan çağrılar bu bağlamda değerlendirebilir. Etnik radikalizm birbirini destekler. MHP ve BDP birbirine zıt olarak görünse de ürettikleri siyaset, birbirlerini desteklediği için böyle bir mekanzima işliyor. 

MHP, BDP, CHP birbirlerini eleştirmiyor. Tek bir blok olarak AK Parti'nin karşısındalar. Yeni vesayet bloğuyla karşı karşıyayız. 

CHP'NİN NE GENETİĞİ NE DE YÖNETİCİLERİ SOSYAL DEMOKRAT

CHP'nin tabanı güçlü bir sosyal demokrat parti olmasını istiyor ama CHP'nin ne genetiği sosyal demokrat olmaya müsait ne de şu anki yöneticiler sosyal demokrat. Tabanda bir değişim talebi var ancak şimdiki değişim kozmetik bir ürünün gerçek bir değişim gibi piyasaya sürülmesidir. 

MESELE BİTTİKTEN SONRA RAPOR...

Asker - sivil ilişkileri konusundaki tartışmalar aşılmıştır. CHP'nin siyasi raporu, demokratikleşme raporu anakronik bir rapordur. Seçime 10 gün kala aşılan meseleler hala yürürlükteymiş gibi görüş belirtiliyor. Tartışma bittikten sonra bu raporu yayınlıyorlar. Demokrasi diyorlar ama Ergenekon tutuklularını meclise taşımaya çalıyorlar. 

BDP İFADE OLANAKALARINI KULLANAMADI

BDP, kendisini ifade etme olanaklarının gelişmesini olumlu olarak kullanamadı. Net bir tablo gördük. Türkiye artık Kürt vatandaşları üzerindeki inkar ve asimilasyon politikalarına son nokta konulmuştur. BDP, demokratik standartlarınyükseltilmesi, ileri demokrasiye geçilmesi konusunda daha ısrarcı davranmak yerine kendi çıkarları çerçevesinde etnik radikalizm örgütlemeye çalıştı. Geçmişte ırkçı Türk millyetçiliğinin kullandığı bazı semboller bugün ırkçı Kürt milliyetçiliği için kullanılıyor. 

BDP'NİN MODELİNE GÖRE JİTEM'İN YERİNİ KCK ALACAK!

Apo'ya başbuğ denilmesinden, başöğretmen olarak adlandırılmasına kadar... BDP'nin kendisini Doğu ve Güneydoğudaki tek parti CHP'si gibi kurgulamaya çalışıyor. Leyla Zana'nın söylediği 'Kendi valimizi, kendi yöneticilerimizi seçeceğiz' sözü... Tek parti döneminde CHP il başkanları aynı zamanda valiydi. O modelin BDP üzerinden Doğu ve Güneydoğu illerine uygulamayı düşündükleri modeldir. MHP'nin Güneydoğu ve Doğuda istediği olağanüstü hal rejimini BDP bu sefer demokratik özerklik adı altında istiyor. Orada geçmişte JİTEM'lerin o bölgede yaptığı yanlış uygulamaların yerini KCK alacak. Ama yine ezilen Kürt vatandaşları olacak. Yine farklı sesler yok edilecek. Herkes tek tipleştirilmeye çalışacak. Bu sefer etnik radikalizmin dışında kalanların inkarı ve asimilasyonu üzerinden politika geliştirilmeye çalışılacak." 
Günün Önemli Haberleri