AK Parti'li belediyenin kitabı olay olacak!
Abone olAnkara Mamak Belediyesi'nin hazırladığı başucu kitabı içerisindeki keskin ifadeler ile tartışma yaratacak...
Ankara Mamak Belediyesi'nin hazırladığı 'Ailenizin
Başucu Rehberi'nde ailenin reisinin erkek olduğu belirtilirken şu
ifadelere yer verildi:
"Erkek hükümettir; yönetir, korur, sahip çıkar, kadın milleti; hükümeti ayakta tutar. Yani erkek baştır, kadın boyundur. Başı nereye isterse oraya çeviririr."
ERKEK HÜKÜMETTİR
Cumhuriyet gazetesinden Sevil Arınan'ın haberine göre, Türk Medeni Yasası’ndaki “Aile reisi erkektir” ifadesinin kaldırılmasına karşın Mamak Belediyesi’nin “Ailenizin Başucu Rehberi”nde, “Erkek hükümettir; yönetir, korur, sahip çıkar, kadın milleti; hükümeti ayakta tutar. Yani erkek baştır, kadın boyundur. Başı nereye isterse oraya çeviririr” yönünde ifadelere yer verildi. Kitaptaki ifadeye göre aile reisi hâlâ erkek. Rehberdeki tartışmalı bir diğer konu ise “eşlerin, ekonomik, eğitim ve dini yönlerden eşit olması” ifadesi. Bu ifadedeki, “dini eşitlik” kavramıyla, “Mezhepsel farklılıklara mı atıf yapılıyor?” sorusu beraberinde geliyor.
Mamak Belediyesi’nin evlenecek çiftler için hazırladığı,
“Ailenizin Başucu Rehberi”nde, aile bireyleri
arasındaki iletişim, oluşabilecek sorunlar ve çözüm yollarına yer
verildi. Mamak Aile Merkezi Koordinatörü Rabia Zencirkıran’ın
öncülüğünde hazırlanan rehberde, aile içi iletişimi pekiştirmek,
çiftleri evlilik öncesi ve sonrasında bilinçlendirmek hedefleniyor.
İletişim, evlilik, aile ve çevre, şiddet, hamilelik, çocuk gelişimi
ve ergenlik konularına da yer verilen rehberde, “çekirdek
aile” nitelemesinin safsata olduğu kaydedildi. Ücretsiz
verilecek rehberde öne çıkan bazı bölümler şöyle:
Batılılaşma süreci ile birlikte Türkiye’deki aile kurumunda da ciddi dönüşümler meydana gelmiştir. Bu dönüşümlerle birlikte evlilik ve onunla bağlantılı birçok şey zarar görmüştür.
EVLİLİK DIŞI CİNSEL YAŞAN HANDİKAPTIR
Evlilik dışı cinsel yaşam toplumların geleceği açısından ciddi bir handikabı içinde barındırmaktadır. Bu tür ilişkiler ağı içerisinde aile kurulamamakta, huzur ve sükunet kaybolduğu gibi fitne artmakta, kadınlar sadece cinsel bir meta düzeyine indirgenmekte, ailenin kültür-değer ve sağlıklı nesiller üretmesinin önüne geçilmektedir.
Bazı Avrupa ülkelerinde meşru hale getirilen homoseksüel evlilikler ve ilişkiler, bir toplumun sonunu hazırlamaktan başka bir işe yaramayacaktır. İnsan fıtratını tersine zorlayan uygulamalar, her zaman hayattan insana ve topluma ağır maliyetlerle geri dönmüşlerdir.
Kitle iletişim araçları ve çevrede, hazza dayalı bir yaşam biçiminin reklamını yapmakta, teşvik etmekte, bireysel ve toplumsal sorumluluk alma bilinci giderek zayıflamaktadır. Bu teşvikler ve felsefeler evliliği toplumda tamamen bir ayak bağı haline getirmektedir.
Bir gelinin aile büyüklerine karşı saygılı olması gerekir. Kendisinin sebep olmadığı tartışmalarda bile terbiyesini muhafaza ederek susması gerekir.