AK Parti'li belediyeden tarihi komedi!
Abone olTarihi camileriyle ünlü Üsküdar'daki camilerdeki tarihi çiniler delik deşik edildi, çalınanların yerine ise mutfak fayansları konuldu
Kösem Sultan tarafından Kasım Ağa'ya yaptırılan
Üsküdar'daki ünlü Çinili Cami'nin çinileri, üzerine asılan dijital
saat ve müftülük bildirileri yüzünden delik deşik oldu. Mimar
Sinan'ın olağanüstü güzellikteki Valide-i Atik Camisi'nin
restorasyon sırasında çalınan çinilerinin yerine
ise mutfak fayansları konuldu.
Hürriyet gazetesinden Sefa Kaplan'ın yazısı İstanbul'un
camileriyle ünlü semti Üsküdar'da,
LİTERATÜRE GEÇEN ÇİNİLER MUTFAK FAYANSI İLE BİR TUTULDU
Sultan Birinci Ahmet'in eşi, Dördüncü Murat ve (Deli) İbrahim'in annesi olan Kösem Sultan tarafından yaptırılan Çinili Cami, adı üzerinde, şöhretini çinilerinden alıyor. 1640'ta yaptırılan camiyi süsleyen çiniler, 400 yıl öncesinin olağanüstü örnekleri ve bu nedenle uluslararası literütüre girmiş durumda.
ÜSKÜDAR BELEDİYESİ SORUMSUZLUĞU
POSTMODERN GÖRÜNÜM
Çinili Cami'nin biraz ilerisindeki Valide-i Atik Cami'ndeki
durum da çok farklı değil.
Üsküdar Belediyesi, oraya da namaz vakitlerini gösteren bir digital
saat armağan etmiş.
O da çinilerin üzerine çivilenmiş. Klimalar ise caminin arkasındaki
hazireye hayli postmodern bir görünüm vermiş. Ancak, Mimar Sinan'ın
olağanüstü güzellikteki bu eserinin kendisi kadar ünlü çinilerinin
bir kısmı, restorasyon sırasında çalınmış.
DUYURUYA DİKKAT!
Peki çalınan çinilerden boşta kalan yerlere ne konulmuş
dersiniz, ne olacak mutfak fayansı!
Ve şaka gibi, caminin kesme taşlardan müteşekkil 400 yıllık dış
duvarına, Üsküdar Belediyesi tarafından bir duyuru çivilenmiş:
"Tarihi yapılarımıza sahip çıkalım çevrelerini temiz tutalım."
500 YILLIK DUVARDA PİDECİ TABELASI
Üsküdar'daki tarihi camiler işte bu halde. Burası da İstanbul'un en turistik yerlerinden Çemberlitaş. Kapalıçarşı'nın Çemberlitaş girişinde yer alan geniş otoparka turist otobüslerinin biri geliyor biri gidiyor. Çevrede de her zaman Kapalıçarşı'dan çıkan veya Kapalıçarşı'ya giren yüzlerce turist oluyor. Bu kadar turist olunca, doğal olarak belediye zabıtası, polis, turist rehberi, satıcı vb. gibi 'turistik unsurlar' da bol miktarda bulunuyor. Bir de caminin kendi cemaati var elbette. Çevredeki esnaf ve yolu oraya düşenler her gün bu kapıdan geçiyor mutlaka.
Buna rağmen, İstanbul'un en güzel camilerinden birinin Gazi Atikali Paşa Camisi'nin (1498) 500 yıllık kapısı bu kadar hoyrat kullanılabiliyor ve bu durumdan kimse de rahatsız olmuyor. Ne turist rehberi, ne imam, ne müezzin, ne esnaf ne de Hakiki Karadeniz Pidecisi. Kapının üzerindeki renkli ampullerin geceleyin nasıl göründüğünü ise ne siz sorun ne biz söyleyelim...