AK Parti'den The Economist'e yanıt!
Abone olBaşbakan Erdoğan ile Economist arasında başlayan polemik tam gaz devam ediyor... Economist'e bu kez de AK Parti'den yanıt geldi;
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "The
Economist Dergisi"nde çıkan bir makale ile ilgili olarak,
"Makalenizde 'AK Parti'nin yeniden iktidar olacağı ama güçlü bir
iktidar olmaması gerektiği, çünkü güçlü bir AK Parti iktidarının
otokrasi yanlısı davranacağı' şeklindeki yaklaşımlar, Türk halkını
'otokrasi yanlısı' göstermek gibi hem siyasi olarak gerçek dışı hem
de ahlaki açıdan sorunlu yaklaşımlardır" değerlendirmesinde
bulundu.
Çelik tarafından, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'ndan "The Economist" tekzibi hakkında yazılı açıklama yapıldı.
The Economist Dergisi'nin 2 Haziran Perşembe günkü sayısında yer alan "Türkiye'deki genel seçimler" hakkındaki yazı ile ilgili olarak cevap verilmesi gereği duyulduğunu belirten Çelik, açıklamada "Analizlerinin gerçekçiliği ve niteliği bakımından olmasa da tarihe kayıt düşmek bakımından cevap vermek gerekmektedir" ifadesine yer verdi.
Çelik, açıklamada, şunları kaydetti:
"Analizinizde 'Türkiye'nin yükselişinin son 10 yılın en önemli
olaylarından biri' olduğunu söylüyor ve Başbakan Erdoğan'ın ekonomi
kalkınma, siyasi reform ve dış politikadaki liderliğinin
başarısının altını çiziyorsunuz. Fakat, ardından Türklere iktidar
partisine karşı oy vermeyi öneriyorsunuz.
AK Parti iktidara geldiği günden beri, Türkiye'nin çağdaş
demokrasi standartlarına kavuşması için, tarihimizin en güçlü
reformlarını yapmıştır. AK Parti'nin gerçekleştirdiği siyasi
reformlar, Avrupa Birliği çevreleri tarafından 'sessiz devrim'
olarak nitelendirilmiştir. Hukuk reformları ise Venedik Komisyonu
tarafından takdirle karşılanmıştır. Bu nedenle AK Parti, otokratik
siyasetten yana olanlar karşısında 'en güçlü demokratik siyasi
odak' olarak adlandırılmıştır.
Derginizde çıkmış pek çok nitelikli ve objektif Türkiye analizi de bunu kabul etmiştir. Önümüzdeki seçimlerde oy verilmesini istediğiniz CHP ise Türkiye'de otokratik siyasetin merkezi olmaya devam etmektedir. Çok kısa bir zaman önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkan yardımcılarından biri 'orduyu darbe yapamayacak durumda olduğu için (kağıttan kaplan) olarak' nitelendirmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu ise kendi yardımcılarından birinin yaptığı bu açık askeri darbe övgüsü karşısında sessiz kalmıştır. AK Parti'nin muhaliflerini susturduğu iddiası ise bir propagandadan ibarettir.
BASIN ETİĞİ İLE DE BAĞDAŞMAMAKTADIR
Derginin, 28 Nisan tarihinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekonomi politikalarını "bulanık", dış politikasını "sallantıda" olarak değerlendirdiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Birçok CHP'linin Ergenekon mafyasından iki ismin partilerinden aday gösterilmesinden memnuniyetsiz olduğunu iletmiştir. Şimdi ise CHP'ye oy vermeyi 'otokrasiye karşı durmak' olarak tanımlamak, en iyi haliyle Türkiye tarihini bilmemek, en kötü haliyle bir manipulasyon çabası olarak yorumlanmaktadır.
Ayrıca, makalenizde 'AK Parti'nin yeniden iktidar olacağı ama güçlü bir iktidar olmaması gerektiği, çünkü güçlü bir AK Parti iktidarının otokrasi yanlısı davranacağı' şeklindeki yaklaşımlar, Türk halkını 'otokrasi yanlısı' göstermek gibi hem siyasi olarak gerçek dışı hem de ahlaki açıdan sorunlu yaklaşımlardır.
Türkiye'de genel seçimlere çok az süre kalmışken, seçmenlerin belli partilere oy vermesi için açık çağrı yapan makale yayımlamanız basın etiği ile de bağdaşmamaktadır.
Öte yandan vatandaşlarımızın kendilerini 'belli' partilere yönlendirmeye çalışan dış telkinlere tepkiyle yaklaştığını size hatırlatmak isterim. Türk seçmeninin demokrasi bilinci, hür iradesini yönlendirmeye çalışan her türlü telkine kapalıdır."