AK Parti'den süreç tüyosu: Kandil'dekiler ne olacak?
Abone olBarzani'ye yakın Rudaw televizyonuna konuşan Beşir Atalay, çözüm sürecinin geleceği ve Kandil'deki lider PKK kadroları için düşünülen formülü anlattı...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve
Parti Sözcüsü Beşir Atalay, “çözüm süreci”nin hedefinin
silahsızlandırma olduğunu belirterek, “Çözüm süreci eve dönüşlerin
de yasal düzenlemesinin devlet tarafından yapılmasını içerir”
dedi.
Atalay, “Lider kadrolarının durumu belki daha farklı şeylerde
değerlendirebilir. Süreç yürürken, eğer güven sağlanırsa, o son
safha çok daha elverişli şekilde gerçekleşir” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay Rûdaw’ın sorularını
yanıtladı:
"AMERİKA KENDİ POLİTİKALARINA
BAKSIN"
Mesud Barzani, bağımsızlık referandumu hakkından
vazgeçmediğini, her halk gibi Kürtler’in de bağımsız devlet kurma
hakkı olduğunu söyledi. Bağımsızlık referandumu ile ilgili
Türkiye’nin tavrı nedir?
Resmi politikalar olarak bunları değerlendirmemek lazım. Kendi
duygu ve düşüncelerimdir bunlar. Türkiye başından beri Irak’ın
toprak bütünlüğünü savunuyordu. Bizim Kuzey Irak yönetimi ile her
manada çok iyi ilişkilerimiz var. Oraya hiçbir halel gelsin
istemiyoruz. Bütünlüğü de bu güzelim ülke için değerli
görüyorum.
Bazı çevrelerin “Türkiye’nin IŞİD’i desteklediği” yönünde
iddiaları var…
Her platformda çok açıkça konuşuyoruz. Son dönemde uluslararası
alanda Türkiye’ye karşı geliştirilen provokasyon ve tavırlardan
birisidir. Türkiye terörle ilgili çok büyük sınavlardan geçmiştir.
Türkiye hep terörün karşısında olmuştur. Türkiye’nin bir terör
örgütüne destek verdiği iddiasını biz şiddetle reddediyoruz. IŞİD’i
doğuran şartları aslında bu iddiaları yayanlar oluşturmuştur. Gerek
Irak’ta gerek Suriye’de. Suriye’de baştan tutarlı bir politika
izlenseydi, IŞİD gibi bir bela orada yeşermezdi.
Amerika’nın kendi politikalarına iyi bakması lazım. Irak’ta
işgalden sonra ne yaptılar, terör örgütleri nasıl gelişti?
Suriye’de niçin o kadar sessiz kaldılar, muhalifler o kadar güçsüz
kaldı? İran, Rusya gibi bazı ülkeler Esad rejimine destek verdiler
ve radikal terör unsurları türedi. IŞİD bugünkü şartlarla, bugünkü
görüntülerle İslam’ı kullanarak, en büyük zararı Müslümanlara
veriyor. Türkiye bu konuda çok açık tavır içindedir.
SİLAHSIZLANMA SEÇİME KADAR MÜMKÜN
MÜ?
Çözüm sürecine dönersek, Sayın Başbakan çözüm sürecinin
nihai hedefinin silah bıraktırmak olduğunu söyledi. Seçimlere kadar
bu mümkün mü?
Son günlerdeki görüşme trafiği açıklamalara baktığımızda artık
herkes söyleyeceğini söyledi. Yol haritası paylaşıldı. Bundan
sonraki görüşmeler o yol haritasının uygulaması ile ilgili olduğu
yönünde bir değerlendirme yapılabilir. Biz hükümetin açıklamalarını
esas alırız. Hükümet kanadının gerek üçüncü göz, gözlemci, gerek
İmralı’ya gidecek ziyaret edecek heyet ile ilgili resmi bir
açıklaması olmadı. Başbakanımızın Erbil’de artık daha hızlanan bir
süreç yaşanacağını söyledi. Yol haritası kesinleşti. İlk safhası,
Türkiye’nin her yerinde güvenliğin tam olarak sağlanması. Güvenliği
sarsacak gelişmeler asla söz konusu olmayacak. Ondan sonra da
dışarı çekilme, silah bırakma gibi safhaları var. Bunun üzerinde
arkadaşlarımız çalışacak.
Seçimden önce gelişme olabilir açıklaması önemlidir. Bu sürenin
biraz daha kısalacağı anlamına gelir. Bundan hepimiz memnuniyet
duyarız. Yol haritası eninde sonunda mutlaka silah bırakmayı, eve
dönüşlerin de yasal düzenlemesinin devlet tarafından yapılmasını
içerir. Sonra da silahsız, şiddetsiz bir dönem ve herkesin siyaset
yapması. Nihai hedef budur.
"HDP TARAF DEĞİL ARABULUCU
OMALI"
Demirtaş, Mart ya da Nisan’da, PKK’nin silah
bırakabileceğini söyledi. Kandil buna tepki gösterdi. Kandil silah
bırakmaya hazır mı?
Devlet ve hükümetimiz başından beri çok kararlı bir tutum içinde.
Biz hükümetiz ve Türkiye’nin sorunlarını çözmek için çalışıyoruz.
Meclis’ten bunun yasanını da çıkardık. Safha safha neler
yapılabileceği de yazılı. Hükümet yapıcı bir şekilde elinden gelen
gayreti gösteriyor.
Ama örgüt ve HDP kesimi için tutarlı bir politikayı zikretmek kolay
değil. Bütün milletimizi üzen, herkesi tereddüde sevkeden, 6-7 Ekim
olayları yaşandı. Bir siyasi parti vatandaşı sokağa çağırdı ve
şiddet yaşandı. Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Bütün
bunlara baktığımızda, orada daha ciddi çalışmalara ihtiyaç var.
HDP’ye çok iş düşüyor. Bazen taraf oluyorlar. Taraf olmamalıdır.
Arabulucu gibi olmalıdır. Örgüt kesiminden değişik sesler geliyor
bazen. Bunlar onların meselesi ama vatandaşın gözünden bunlar
kaçmıyor tabi. 6-7 Ekim olayları nedeniyle HDP bölgede büyük bir
tepki aldı. Çözüm sürecine bölge halkı büyük bir umut
bağladı. Onlar da “yanlış yaptık” anlamına gelen sözler
söylediler. HDP daha dirayetli bir arabuluculuk içinde görevini
yapmalıdır.
LİDER PKK KADROLARI İÇİN SÜREÇ NELER
ÖNGÖRÜYOR?
Silah yerine siyaset diyorsunuz. Silah bırakıp Türkiye’de
siyaset yapacaklar arasındaki Kandil’deki KCK yöneticileri var
mı?
Çözüm sürecinin hedefi şiddeti bitirmek, siyaseti geçerli kılmak.
Görüşme, müzakere denilen hususlar çözüm sürecine giden yol
haritasının safhalarının nasıl gerçekleşeceğidir. Eve dönüş kısmı
çok ciddi çalışmalar gerektiriyor. Yasal boyutları var, devletin
rehabilitasyon, hayatın içinde insanların tekrar yaşamasını
kolaylaştıran tedbirler alması lazım. Bu konuda çalışmalar da var.
Şu kişi, bu kişi diye söylemem zor olur. Ama hedef dağdaki insanın
eve dönmesini sağlamaktır. Bu genelleme içinde söyleyeyim. Lider
kadrolarının durumu belki daha farklı şeylerde değerlendirilebilir.
Süreç yürürken, eğer güven sağlanırsa, o son safha çok daha
elverişli şekilde gerçekleşir.
Çözüm süreci için bir “Uzlaşma Kurulu”nun oluşturulması
gündemde. Bu kurul kimlerden oluşacak?
Hükümet o konuda bir açıklama yapmadı ama HDP yaptı. Her ülkede
çatışma çözümlerinde hakem rolü oynayan bir üçüncü göz vardır. Bazı
ülkelerde bu uluslar arası unsurlardan oluşur. Bazı ülkelerin,
kendi iç mekanizmasıdır. Biz başından beri uluslar arası bir hakem
müessesinin uygulamayacağımızı açıkladık. Yani üçüncü gözü kendi iç
mekanizmamızda sağlayacağız dedik, bu bir milli proje olsun dedik.
Bizim bir Akil İnsanlar heyetimiz var. Çok önemli roller oynadılar.
Her birisi bu konuya kafa yormuş kişilerdir. Onların içinden bir
ekip oluşturulabilir, diye bir düşüncemiz var. Eğer örgüt kesimi
bir söz verdiyse onun uygulamasını birinin gözlemesi lazım. Ülke
dışına çıkış diye bir sözleri vardı, yerine getirmediler. Biz de
neyin yerine getirilip getirilmediği konusunda kararlar verecek,
böyle bir mekanizmada biz de fayda görüyoruz.
"SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜRSE ÖRGÜT TOPLUMUN
KONTROLÜNDE OLUR"
Bir sekretaryanın oluşması da konuşuluyor. Sekretaryanın
görevi ne olacak?
Resmi açıklama olmadığı için bilmiyorum. Şu an İmralı’da 5 mahkum
var. Onlar belki değişir, Adalet Bakanlığı yürütüyor o çalışmayı.
Ben o konuda bir karar verildi mi bir bilgim yok.
6-7 Ekim olaylarından sonra hükümet süreci askıya aldığını
açıkladı. Taraflar arasında güvensizlik yaşanmaması için ne
yapılmalıdır?
Hükümet ülkesindeki sorunları çözmek için uğraşıyor. Sorunun
muhatabı örgüt ve HDP de önemli rol oynuyor. Herkesin dürüst ve
samimi olması gerekiyor. Mümkün olduğunca güveni sarsacak bir şey
yapmamak lazım. Üçüncü göz yanında belki bu sürecin şeffaf
yürümesi, milletin desteğini alabilir. Örgüt, HDP biraz daha
toplumun kontrolünde de olur. Şeffaf tutmakta fayda var.