Ak Parti'den seçim startı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin startını vererek, "Kapabildiğin yer senindir anlayışıyla belediyecilik olmaz" dedi. İstanbul Ataköy Ahmet Cömert Spor Salonu'ndaki toplantıya 'Her sandıkta iktidar şöleni' ismi verildi. Başbakan Erdoğan, sandık müşahitlerinin de katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, 28 Mart 2004 tarihindeki yerel seçimlere ilişkin mesajlar verdi. Salona girişinde yoğun alkışlarla karşılanan Erdoğan, partilileri selamladı. Saddam Hüseyin'in yakalanmasıyla ilgili soruları cevapsız bırakan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra kürsüye geldi. Konuşmasına, "28 Mart yerel seçimlerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" diyerek başlayan Erdoğan, 1 yıllık iktidar süresinde yaşadıklarını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, "AK Parti'ye bu güven, kirlenmiş olan siyaset anlayışı içindir. Bununla yola çıktık. Başımızı iki elimizin arasına alalım. 3 Kasım öncesinde Türkiye neydi, ne oldu? Bunu iyi değerlendirirseniz, Türkiye'nin nereden nereye geldiği daha iyi anlaşılır. Siyasi tarih ancak gerçekler üzerine kurulur. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Muhalefet partisi bütün politikalarını hiçbir şey bulamadığı için AK Parti'yi nasıl karalarım diye düşünmeye başladı" diye konuştu. "HALKIMIZ, ESTETİĞİ OLAN SİYASET İSTİYOR" Partililerin muhalefeti yuhalaması üzerine Erdoğan, "Yuhalamaya hiç gerek yok. Biz onlara cevap vermeye kalkarsak, halkımızın bize verdiği güveni sarsmış oluruz. Halkımız, estetiği olan siyaset istiyor. AK Parti teşkilatları olarak kapı kapı dolaşıyoruz. Kapısını çaldığımız vatandaş sayısı ne kadar azalırsa, o kadar iyi yoldayız demektir. Sadece ülkemizi değil, dünyayı da dolaşıyoruz. Çünkü tüm dünyanın ak siyaseti tanıması lazım" ifadelerini kullandı. Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldikleri günden bu yana iyi işler başardıklarını belirterek, şunları söyledi: "Borç yiğidin kamçısıdır derler ya, şimdi borç yiğidini buldu. Bizden önce 3 aylık borç bulanlar, 3 aylık borç bulunca seviniyordu. Şimdi biz 2 yıllık, 10 yıllık borç bulabiliyoruz. Çünkü Türkiye'de güven veren bir hükümet var. İnşallah 2004'te enflasyonda yüzde 12'yi yakalayacağız, 2005'te tek rakama geçeceğiz. Türkiye'de muhalefet, her geçen gün kar tanesinin erimesi gibi eriyor. Çünkü vatandaşlar görüyor. Biz, müracaat eden herkesin üniversiteye girebildiği gün kendimizi mutlu sayacağız." Konuşmasında Brüksel temaslarına da değinen Erdoğan, "Dün Brüksel'de sonuç bildirgesi yayımlandı. Dediler ki, hükümet güneydoğu konusunda sıkıntıya düştü. Burada kast edilen o değil ki, burada söylenen, doğudaki illerde batıdakilerle aynı düzeyi yakalamak" dedi. "TÜRKİYE, YENİ BİR SIÇRAMA YAKALAYACAK" Recep Tayyip Erdoğan, yabancı düşmanlığı istemediklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Şimdi milli geliri bin 500 doların altında olan illere teşvik verilmesiyle ilgili yasa çıkartıyoruz. Bununla birlikte Türkiye yeni bir sıçrama yakalayacak. Yabancı düşmanlığı istemiyoruz. Bu ülkede yatırım yapan herkesin, başımız üzerinde yeri var. Şimdi masada asgari ücret var. Bazı işverenler bunu bir popülizm politikası olarak öngörüyor. Ancak bunu söyleyenler popülizm yapıyor. Şu anda net asgari ücret 220 milyon lira. Bu para, evlatlarının bir gecelik gazino masrafı bile değil. Devlet olarak biz de fedakarlık yapacağız ama siz de işverenler olarak biraz gayret gösterin." Konuşmasında sık sık muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Şu an muhalefet milletvekillerinin bir kısmı daha önce de Meclis'teydi. Şimdiye kadar dokunulmazlıkla ilgili neden bir şey söylemiyordunuz? Biz ülkede bu zemini hazırlamaya çalışıyoruz. Zemin hazır olduğunda gerekli adımı atacağız. Nüfusu 5 milyonun üzerinde olan büyük şehirlerde, büyükşehir belediyeleri sınırları içinde yer almayan ilçeler de büyükşehir belediyesine bağlı olacak. Biz İstanbul'u, yakışır bir kent yapmak istiyoruz. Kapabildiğin yer senindir anlayışıyla belediyecilik olmaz. Artık AK Parti Türkiye markası olmaktan, dünya markası olmaya terfi etmiştir" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan'ın konuşması, partililer tarafından sık sık alkış ve tezahüratlarla kesildi. Başbakan çıkışta, Saddam Hüseyin'in yakalanmasıyla ilgili soruları cevapsız bıraktı.