AK Parti'den Önder Sav'a yanıt

AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, ''Hepimiz Allah'tan korkuyoruz. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede bundan kimsenin kuşkusu da olmaz zaten. Bizim ABD veya başka hiçbir ülkeden de korkumuz yoktur'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda Başbakanlık Tezkeresi konusunda usul tartışmasına ilişin önerge üzerinde görüşlerini dile getiren Kapusuz, kendisinden önce konuşan CHP'li Önder Sav'ın görüşlerine katılmadığını belirtti. ''Türkiye Cumhuriyeti varolduğu günden bu yana böyle tezkereler TBMM'de görüşülmüştür'' diyen Kapusuz, Başbakanlık Tezkeresinin gerekçesiyle bir bütün olduğunu ve hiçbir tutarsızlığızlığı içermediğini savundu. Sav'ın, tezkerenin ''hukuk dışı olduğu ve meşruiyeti bulunmadığı'' görüşlerini bir hukuk adamından dinlemenin kendisini üzdüğünü anlatan Kapusuz, ''Eğer bunu doğru kabul edersek, o zaman Kuzey Kıbrıs'ı yok sayan BM Güvenlik Konseyi Kararını doğru mu sayacağız? AK Parti bunu doğru kabul etmiyor. Böyle düşünürsek, pek çok uluslararası kuruluşun kararı Türkiye Cumhuriyeti'ni sıkıntıya sokar. Kuzey Irak'taki sınır ötesi harekatlar da böyle değerlendirilir'' dedi. Başbakanlık Tezkeresinin Anayasa ve TBMM İçtüzüğüne aykırı olmadığını kaydeden Kapusuz, tezkereye ''evet'' diyenlerin ''savaş yanlısı''; ''hayır'' diyenlerin ise ''savaş karşıtı'' olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu ifade etti. Sav'ın ''Allah'tan korkun'' dediğini aktaran Kapusuz, şöyle konuştu: ''Hepimiz Allah'tan korkuyoruz. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede bundan kimsenin kuşkusu da olmaz zaten. Bizim ABD veya başka hiçbir ülkeden de korkumuz yoktur. Uluslararası çıkarlarımızı sonuna kadar koruruz. Ulusal kurtuluş mücadelesi veren bir ülkeyiz. Ama her yere girişin bir usulü vardır. Deniz Kuvvetleri'ne bile bir usulle girersiniz. Türkiye'yi işgal cesaretini kimse gösteremez. Hiçbir hukuk dışı eylememiz sözkonusu değildir.'' Kapusuz'un, geçmişte Çekiç Güç'ün görev süresini uzatan tezkerelere CHP'lilerin kabul oyunu verdiğini söylemesi, CHP'lilerin tepki göstermesine neden oldu. ''1920'DEN BERİ BÖYLE ŞEYLER OLMADI'' Birleşimi yöneten Meclis Başkanı Bülent Arınç, Kapusuz'un konuşmasının ardından, Genel Kurul Salonu'nda ''savaş istemiyoruz'', ''savaşa hayır'' yazılarının bulunduğu kağıtları gösteren ve beyaz karanfil dağıtan CHP'li milletvekillerini uyardı. ''Bu yapılanlar doğru değildir'' diyen Arınç, ''pankart ve karanfillerin'' Genel Kurul'dan çıkarılmasını istedi. Arınç'ın uyarısı sürerken AK Parti'li ve CHP'li milletvekillerinin birbirlerine laf atmaları üzerine, grup başkanvekilleri ve idare amirleri harekete geçerek, Genel Kurul'daki gerginliği tartışmaya dönüşmesini önlemeye çalıştılar. Arınç, kendilerine çeşitli istihbaratlar geldiğini, Meclis Başkanlığı olarak bu konuda önlemlerini aldıklarını belirterek, herkesin Meclis İçtüzüğü ve kurallar ölçüsünde konuşma hakkını kullanacağını söyledi. Dışarıda çeşitli eylemlerin yapıldığı hatırlatan Arınç'ın, ''Öyle deste deste gül, karanfil dağıtmakla, pankart açmakla olmaz. 1920 yılından beri bu Meclis'te böyle şeyler olmamıştır'' sözleri, AK Parti'liler tarafından alkışlarla karşılandı. ''BU TEZRERE ONUNCU'' Önerge üzerinde söz alan İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, TBMM'ye daha önce 9 kez benzer tezkere geldiğini, bu tezkerenin 10. olduğunu söyledi. Burhan Kuzu, tezkerenin tamamen savunma amaçlı olduğunu bildirerek, ''ben yabancı askerin Türkiye'ye gelmesini ve geçiş yapmasını da tamamen savunma amaçlı niteliyorum'' dedi. Kuzu'nun konuşmasından sonra birleşimi yöneten TBMM Başkanı Bülent Arınç, tutumu hakkında konuşmak üzere iki lehte, iki aleyhte söz hakkı verdiğini bildirerek, ''Tutumumun Anayasa ve içtüzüğe uygun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle oylama yapmıyorum'' diye konuştu. Arınç'ın konuşmasından sonra başkanlığa verilen önergeler okundu. CHP Grup Başkanvekilleri imzasıyla verilen önergede, tezkerenin kapalı yapılmasına ilişkin önergedeki imzaların tamamının okunması istendi. Bu önergeden sonra Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın verdiği ve tezkerenin kapalı oturumda görüşülmesine ilişkin önergesi okundu. Önergenin okunmasından sonra Arınç, TBMM Genel Kurul Salonu'ndan, milletvekilleri, yeminli stenograflar ve kapalı oturum için görevlendirilen kavaslar dışında herkesin çıkartılmasını istedi. Bu arada, Genel Kurul salonu bitişiğinde bulunan gazete büroları ile çay ocağı ile kulisler boşaltıldı.