AK Parti'den Kılıçdaroğlu'na sert mektup
Abone olAK Parti, Kılıçdaroğlu'nun, partisinin bir milletvekilinin kendisine yönelik suçlamalara sert sözlerle yanıt verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yazdığı mektupta partisinin bir
milletvekilinin kendisine yönelik "iftira niteliğindeki
dedikodularına alet olduğunu üzülerek takip ettiğini" belirterek,
"Biz tükürdüğümüzü yalamayız, Ancak hakkımızda iftira üreten ve
iftirasından vazgeçme erdemini göstermeyenlerin yüzüne tükürmesini
de biliriz" dedi.
Kapusuz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na gönderdiği mektupta, gazetecilerin CHP milletvekilleri Gürsel Tekin, İlhan Cihaner ve Sinan Aygün'ün tutuklanma riski bulunduğunu belirterek, değerlendirme istemesi üzerine, yaptığı açıklamanın dedikodu marifetiyle çarptırıldığını bildirdi.
"12 Haziran seçimlerinden sonra milletimizin partinize yüklediği muhalefet görevini yemin etmeyerek ifa etmekten kaçındığınız bir ortamda, emekli bir müftü vekilinizin şahsıma yönelik iftira niteliğindeki dedikodularına sizin de alet olduğunuzu üzülerek takip ediyorum" diyen Kapusuz, söz konusu dedikodunun basına yansımasından hemen sonra bir televizyon programında sözlü açıklama, ardından da yazılı basın açıklaması yaparak konuşmaların aslı konusunda kamuoyunu bilgilendirdiğini belirtti.
Kapusuz'un, Kılıçdaroğlu'na mektubu şöyle: "Ancak buna rağmen, dedikodu ve dezenformasyonu bir iletişim biçimi olarak seçen milletvekiliniz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, şahsıma 'tükürdüğünü yalamak' deyimiyle çamur atmıştır. Maalesef şahsınız da, grup toplantınızda 'Daha dün bir AKP'li milletvekili, 'Durun bakalım daha başka milletvekilleri tutuklanacak' diye gözdağı veriyorsa...' şeklindeki sözlerinizle bu dedikodulara alet oldunuz.
Sayın Kılıçdaroğlu, tekraren ifade etmek gerekirse, TBMM Berber
Salonu'nda yanıma gelen Star Gazetesi Muhabiri Nevin Bilgin ile
Habertürk Gazetesi Muhabiri Saliha Çolak, bana ait olmayan bir
iddiayı soru olarak sordular. Gazeteci Nevin Bilgin, CHP'den 3
milletvekilinin tutuklanma riski olduğuna işaret ederek, Gürsel
Tekin, İlhan Cihaner ve Sinan Aygün'ün durumunun bu bağlamda ne
olacağını sordu. Ben de kendisine, 'Türkiye bir hukuk
devletidir.
Hukuk devletinde kurum ve kuruluşların görevleri bellidir.
Kendimizi yargı yerine koyamayız. Yargıya ait konularda yetki yargı
organlarındadır' şeklimde bir cevap verdim. Nevin Bilgin ile Saliha
Çolak TBMM Parlamento Bürolarında şahit olarak görevlerinin
başındadır. Ayrıca yaptığım sözlü ve yazılı basın açıklamaları
halen yayındadır. Bütün bunlara rağmen şahsınızın, söz konusu
vekilinizin dedikodularına itibar etmenizi üzüntüyle takip
ediyorum. Şahsen, sizin bir genel başkan olarak ortaya atılan
iddiaları araştırmanızı ve dedikodulardan yana değil, doğrulardan
yana tutum takınmanızı beklerdim. Biz tükürdüğümüzü
yalamayız, çünkü bugüne kadar kimsenin arkasında yüzüne
söyleyemeyeceğimiz bir sözü söylemedik. Ancak hakkımızda iftira
üreten ve iftirasından vazgeçme erdemini göstermeyenlerin yüzüne
tükürmesini de biliriz."
Salih Kapusuz, evrensel hukuk kuralları ile yazılı hukuk kuralları
ve örfi adetlerinin, sözlü ve yazılı beyanı esas aldığını
vurgulayarak, "Kültürümüzde de insana güven, esastır.
Tekrar ifade etmek isterim ki yaptığım açıklamalarım yayındadır,
olayın şahitleri halihazırda parlamento çatısı altında
çalışmaktadır. Açıklamalarıma ve olayın tanıklarına değil, dedikodu
üreten bir vekilinize olan itibar ve inancınız bu nedenle beni
derinden üzmüştür. Ben, bu durumu en kısa zamanda telafi
edeceğinize inanmak istiyorum. Bu düşüncelerle, iyi günler
dilerim" ifadelerini kullandı.