AK Parti'den karşı imzalı yeni başkanlık modeli!
Abone olAK Parti kurmayları ‘partili cumhurbaşkanlığı’ sistemi üzerinde çalışırken, Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop yeni bir model üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu süreci
boyunca başkanlık sistemini öneren AK Parti'de, Meclis'teki uzlaşma
tablosu dikkate alınarak partili cumhurbaşkanlığı öne çıkmaya
başladı.
Başkanlık sistemini; "başkanın" hukuki sorumluluğu
dahil görev ve yetkileriyle birlikte yeni bir sistem olarak
tasarlayan AK Parti, partili cumhurbaşkanlığında ise nasıl bir
"denge ve denetleme" mekanizması getirileceği
konusunda soru işaretleriyle karşılaştı. Yetkileri geniş, anayasal
olarak partisini de yönetme hakkı verilmiş bir cumhurbaşkanının
imza atacağı iş ve işlemlerden "hukuken" nasıl
sorumlu tutulacağı yolundaki soru işaretleri yanıt bulmaya başladı.
AK Parti'nin hukukçu kurmaylarından TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Mustafa Şentop, partili cumhurbaşkanlığında, cumhurbaşkanının
atacağı imzalardan hukuken sorumlu tutulmayacağı, "karşı
imza" modelinin geçerli olabileceğini söyledi.
EK HUKUKİ YAPTIRIM YOK
AK Parti, başkanlık sisteminde, başkanın Meclis kararıyla Yüce
Divan'da yargılanabilmesi ve seçilmeye engel bir suçtan mahkûm
olursa başkanlığının düşmesine kadar varan bir hukuki sorumluluk
mekanizması öngörüyordu. Partili cumhurbaşkanlığı için ise
cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında bir suçlamayla karşı karşı
kalmadığı mevcut sisteme ek bir hukuki yaptırım mekanizması
öngörülmüyor. Halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının partisiyle
ilişiğinin kesilmemesi sağlanacak. Böylece hem partiyi yönetecek
hem de anayasadaki mevcut yetkilerini kullanmaya devam edecek.
CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE BAKANLARIN
İMZASI
Şentop, cumhurbaşkanının, partili cumhurbaşkanı olduğunda anayasada
yazılı yetkilerini kullanırken yeni bir hukuki sorumlulukla
karşılaşmak durumunda olmadığını, buna "karşı imza" kuralı
denildiğini belirtti. Cumhurbaşkanının iş ve işlemlerinde başbakan
ya da bakanlarla birlikte imza koyduğu durumlarda hukuki
sorumluluğun onlarda olacağını kaydeden Şentop, Fransa'da bu
sistemin uygulandığını ifade etti. Bu sistemde başbakan ve
bakanların, hukuki sorumluluğun kendilerine ait olduğunu bilerek iş
ve işlemlere imza attığını dile getiren Şentop, bunun mevcut
uygulamalarda sorun yaratmadığını söyledi.
FRANSA'DA NASIL
İŞLİYOR?
Yarı başkanlık sisteminin uygulandığı Fransa'da anayasanın 68.
maddesine göre cumhurbaşkanı, görevini yerine getirirken işlediği
fiillerden dolayı, "yüksek ihanet" hali (high treason) hariç,
sorumlu değil. Karşı imza kuralına göre birlikte imza atılan iş ve
işlemlerde, başbakan ve bakanlar hukuken sorumlu oluyor.
Cumhurbaşkanının yüksek ihanetten dolayı suçlanabilmesi için iki
meclisli sistemde ayrı ayrı bu yönde karar alınması gerekiyor.
Bu iki meclisten bir tanesi suçlama önergesini kabul etmez ise
cumhurbaşkanını yüksek ihanet ile suçlamak mümkün olmuyor.
Cumhurbaşkanını yargılama yetkisi bu amaçla kurulan yüksek adalet
divanına ait. Fransız Anayasası'nda, suçlanan cumhurbaşkanının
görevde kalıp kalmayacağına ve nihayet yargılama süreci sonunda
mahkûmiyet kararı verildiğinde de görevinin sona erip ermeyeceğine
ilişkin bir hüküm bulunmuyor. Cumhurbaşkanının kişisel suçlardan
cezai sorumluluğu konusunda da anayasada herhangi bir hüküm
bulunmuyor. Ancak Fransa'da cumhurbaşkanının, "görevi ile
ilgisiz bir fiilinden dolayı cezai sorumluluğunun bulunduğu ve
normal ceza mahkemelerinin yargılama usulüne tabi olduğu"
kabul ediliyor.