AK Parti'den ihraç edilen Pelin Gündeş Bakır'ın savunmasına bakın!
Abone olSosyal medya hesabından Suriyelilerle ilgili yaptığı paylaşımlar yüzünden AK Parti'den ihraç edilen Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır savunmasında Erdoğan'ın Suriyelilerle ilgili sözlerini hatırlatarak ''Cumhurbaşkanımız da aynı hususlardan soruşturulması gerekir'' dedi.
AK Parti Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın, AK Parti eski Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır'ın partiden ihraç edildiğini açıkladı.AK Parti'nin geçen ay düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı'nda, sosyal medya hesabı Twitter'da Suriyelilere ilişkin paylaşım yapan 24'üncü dönem Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır'ın, kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevkine oy birliğiyle karar verildi.
AK Parti Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın, AK Parti Disiplin Kurulu'nun bugün yapılan toplantısında, AK Parti eski Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır'ın parti içtüzük kurallarına uymadığı gerekçesi ile partiden kesin ihracına karar verdiğini açıkladı.
Kendisinin Türk milliyetçisi olduğunu savundu
Bakır'ın yazılı savunmasına ortaya çıktı. Disiplin Kurulu'na verilen savunmada Bakır, ihracına gerekçe gösterilen paylaşımlara dair açıklamalarda bulundu. Kendisinin Türk milliyetçisi olduğunu ve paylaşımlarının AK Parti tüzüğüne uygun olduğunu kaydeden Bakır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyelilerle ilgili açıklamalarını hatırlattı.
Türk milletinin, partimizden silinmeye çalışılması partimize zarar verecektir
Bakır şu ifadeleri kullandı: “Tarihi gerçekler göstermiştir ki devletler, tek millet oluşturulmasında öncü, kurucu bir rol oynamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız da sık sık konuşmalarında bu nedenle tek millet vurgusu yapmaktadır. Bu tek milletin adı Anayasamıza göre Türk Milletidir. Tarihten silinemeyecek büyük Türk Milletinin, partimizden silinmeye çalışılması, partimize zarar verecektir. Tüm bu saydığım nedenlerle AK Parti’yi de,Türkiye Cumhuriyetini de ayakta tutacak ruh Türk Milliyetçiliğidir.”
Türkiye Suriye’den çıkmasın
Pelin Gündeş Bakır, Türkiye’nin Suriye’den çıkmamasını savunarak şunları kaydetti: “Türkiye’nin Suriye’de kontrol ettiği bölgelerden çekilmesi halinde bu bölgelerin emperyalist güçlerin desteğiyle tekrar terör örgütlerinin yuvası haline dönüşeceği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır güvenliği, toprak bütünlüğü, vatandaşlarımızın can güvenliği açısından bu bölgelerden Türk Silahlı Kuvvetlerinin çıkmasına karşıyım. Tabii ki, gönül isterdi ki, Suriye Devleti kendi topraklarını terör örgütlerinin işgal etmesine ve sözde terör devletçikleri kurmasına engel olsun.
5 milyon Suriyelinin göç etmesine neden olmuştur
Gönül isterdi ki, Suriye rejimi kendi insanlarına, sivillere varil bombalarıyla saldırmasın. Kendi vatandaşları için hapishane işkence sistemi kurmasın. Ancak maalesef sahada olaylar bu şekilde gelişmemiştir. Bu durum ülkemize resmi rakamlarla yaklaşık 3,5 milyon, gayrı resmi rakamlara göre 5 milyon Suriyelinin göç etmesine neden olmuştur. Suriye’de Türkiye’nin kontrol ettiği bölgeler bu insanların vatanlarına geri dönebilmesi için bir umuttur. Eğer bu bölgeler Suriye Devletine devredilirse ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılar vatanlarına dönemeyeceklerdir.
Suriye Türkmenlerinin en az Suriye’deki Kürtler kadar bir federe devlet kurma hakları vardır
Türk Milleti olarak Suriye’de pek çok şehit verdik. Şehitlerimizi Suriye’de bir terör devletinin kurulmasına engel olabilmek için verdik. Bu tehlike ortadan kalkmadığı müddetçe oradan çıkmamamız çok doğru bir karar olacaktır. Eğer Suriye yeni Anayasası ile federal bir yapıya kavuşturulursa ve biz buna engel olamazsak, Suriye’de 3,5 milyon nüfusu ile ikinci büyük etnik güç olan Suriye Türkmenlerinin en az Suriye’deki Kürtler kadar bir federe devlet kurma hakları vardır.”
Erdoğan’ın Suriyelerle ilgili sözlerini hatırlattı
Suriyelilerle ilgili sözlerinin AK Parti tüzüğüne aykırı olmadığını savunan Bakır, Erdoğan’ın Suriyelerle ilgili sözlerini de hatırlattı: “Bu sözlerim ve düşüncelerim Parti tüzük ve programına aykırı olmadığı gibi, bu konuda alınmış bir Parti prensip kararı da yoktur. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın 14.02.2019 tarihinde Suriye konulu 4’üncü Üçlü Zirve Toplantısında ‘Vatan hasretiyle yanan Türkiye'de misafir edilen 4 milyon Suriyeli mülteci evlerine dönmek için gün sayıyor.
Kapıları açmak zorunda kalabiliriz
Komşumuz Suriye’nin barışa kavuşması için elimizden geleni yaptık yapacağız.’, 05.09.2019 tarihinde Ankara’da il başkanları toplantısı sırasında işaret ettikleri ‘Şimdiye kadar güvenli bölgelere gönderdiğimiz Suriyeli sayısı 350 bini buldu. İdlib ve bunun yanında Afganistan tehdidi var. Bir taraftan geliyor, diğer taraftan geri gönderiyoruz. Bu durum bizi farklı bir yere götürebilir. Oldu oldu, olmadı kapıları açmak zorunda kalırız. Bir yere kadar bu işe katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? AB başta olmak üzere dünyadan gelmesi gereken desteği alamadık, bunu almak için kapıları açmak zorunda kalabiliriz.’
Cumhurbaşkanımızın da aynı hususlardan soruşturulması gerekir
Ve BM Genel Kurulunda ‘Niyetimiz, ilk etapta 30 kilometre derinliğinde ve 480 kilometre uzunluğunda bir barış koridoru tesis ederek uluslararası toplumun desteğiyle burada 2 milyon Suriyelinin iskanını sağlamaktır.’ ifadeleri ve diğer bir çok açıklaması bu sözlerimin haklı ve Parti disiplinine uygun olduğunun açık göstergesidir. Bu bakımdan eğer bu ifadelerimden ötürü disiplin cezası almam söz konusu olacaksa Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın da aynı hususlardan soruşturulması gerekir ki, bunun da makul, meşru ve mantıklı olmayacağı açıktır.”
Türk milliyetçisi olduğu için ihraç edilirse...
Bakır, savunmasının sonunda şunları kaydetti: “Ülkemiz siyasetinde de son yıllarda çok kuvvetli bir milliyetçi dip dalga belirgin hale gelmiştir. Bu durum ülkemizin siyasi ve sosyolojik bir gerçeğidir. Hal buyken eğer AK Parti’den bir milletvekili Türk Milliyetçisi olduğu için ihraç edilirse AK Parti, Türkiye Cumhuriyetinin ana kuruluş ilkelerinden birini dışlamış olacaktır.
Böyle bir olasılık, partimizi dar bir siyasi alana sıkıştırır
Böyle bir olasılık, partimizi dar bir siyasi alana sıkıştırır, toplumsal gerçeklikten uzaklaştırır. Üstelik gelinen noktada bir kadın milletvekili olarak AK Partiden ihraç edilmem, halkımız tarafından “kadınların partimiz içinde siyasi olarak dışlanmasının zirvesi olarak” algılanabilmektedir. Nitekim bu cümleyi bana iki gün önce hiç tanımadığım bir vatandaşımız tarafından yazılmış bir mektuptan aynen aldım.”