AK Parti'den flaş koalisyon açıklaması
Abone olAK Parti Sözcüsü Beşir Atalay, CHP ile yapılan koalisyon görüşmeleri, çözüm süreci ve PKK'ya yapılan operasyonlar hakkında son dakika önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay, gündeme
dair son dakika açıklamalarda bulundu. CHP ile yürütülen koalisyon
görüşmelerine ilişkin Atalay, ortak hükümet kurulması konusunda
şartları değerlendirdiklerini ve CHP ile görüşmelerin verimli
gittiğini belirtti.
Ortak hükümet konusunda yapıcı politika izlediklerini belirten AK Parti Sözcüsü Atalay, 7 Haziran genel seçimlerindeki gergin atmosferin heyetlerin bir araya gelmesiyle dağıldığını söyledi. Atalay konuşmasının devamında, "Başbakanımızın, genel başkanımızın, muhalefet genel başkanlarını ziyareti başlı başına iyi bir diyalogdu. Türk siyasetinde yoğun polemiklerin geçtiği seçimden sonra, genel başkanların, heyetlerin bir araya gelmesi de çok alışılmış şeyler değil. doğrusu siyasi ortamı da yumuşattı. Biz doğrusu çok memnun olduk" dedi.
"CHP İLE GÖRÜŞMELER GAYET VERİMLİ GİDİYOR"
Siyasetçilerin bir araya gelip ülkenin meseleleri hakkında konuşması gerektiğini belirten Atalay, "Partiler bir araya gelmeli. Bunun da bir örneğini sergilemiş oldu. Bizim bu niyetimiz, tavrımız şu anda da devam ediyor. Ortak hükümet kurulması çalışmalarında sonuna kadar şartları değerlendirmek istiyoruz. Arkadaşlarımız görüşmelerini sürdürüyorlar. CHP ile görüşmeler şu anda gayet verimli gidiyor. Sağlıklı insani medeni bir diyalog var. Heyetlerimiz doğrusu bir arada çok verimli çalışmalar yapıyorlar. Biz de kendilerinden bilgiler alıyoruz. Partimizin bütün mekanizmaları çalışıyor. Yarın TBMM'de grup toplantısı var. Öğleden sonra da Meclis'in özel gündem toplantısı var. Kapalı oturum olacak. Ona da arkadaşlarımız hazırlanıyorlar." dedi.
Beşir Atalay'ın konuşmasından
satırbaşları:
Cuma akşamı MYK toplantımız vardı, orada da bu heyetler, başkanları görüşmeleri bütün detayıyla MYK’ya bilgi olarak sunmuşlardı. Partimizin bütün mekanizmaları çalışıyor. Yarın TBMM grup toplantımız var, öğleden sonra saat 15:00 Meclis’in özel gündemi toplantısı var. Kapalı bir toplantı olacak. Ona da arkadaşlarımız hazırlanıyorlar. O konuda sözcülerimizi belirledik. onlar çalışmalarını yapıyorlar. Perşembe günü genişletilmiş il başkanları toplantımız var. Perşembe akşamı saat 18’de de MKYK toplantımız var. Bunlardan sonra sizlere açıklama yapacağız.
"GÖZALTI SAYISI BİNİN ÜZERİNDE"
Tabi önemli bir gündem Türkiye’nin gündemi. Siyasetin de gündemi. Şu sırada yapılan terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar ve terörle mücadele çalışmaları. Biliyorsunuz Cumartesi günü erken saatlerde hem yurtiçinde hem yurtdışında çok kapsamlı bir terör operasyonu başlatıldı. Yurtdışı boyutu ve PKK kamplarının havadan bombalanması şeklinde. Şu anda gözaltı sayısı binin üzerinde. Bu bütün terör örgütlerini kapsıyor, hem IŞİD, hem PKK hem DHKPC hem diğerleri.
"MAALESEF KAYIPLARIMIZ VAR"
Bütün bu çalışmalar içinde tabi maalesef kayıplarımız var. Suruç’ta zaten, şeye de sebep olan, operasyona da sebep olan hususlardan bir tanesi Suruç’taki vatandaşlarımızın uğradığı terör saldırısı, polislerimizin evlerinde sabah uyku saatinde şehit edilmesi, işte yine Malazgirt’te binbaşımız aslan kulaksız şehit edildi, biraz önce de haberini aldık Şemdinli’deki yaralı uzman çavuşumuz da maalesef şehit oldu.
"GÜVENLİ BELGEYİ ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ"
Bu operasyonlarda Türkiye sabrını sonuna kadar kullanmıştır. Hem içerde hem dışarda biz bir çok gelişme olduğunu çok iyi biliyoruz. Türkiye sabırlı davranmış, ancak son gelişmelerle bu operasyonlar başlamıştır. IŞİD ile ilgili mutabakatları zaten biliyorsunuz. Bu çerçevede hem üslerimizin kullanılması, hem güvenli bölgeyle ilgili anlaşmalar şu anda yürürlükte. Güvenli bölgeyi önemli görüyoruz, bu Türkiye’nin tezidir. Zaten bunların anlaşmaları yapılmıştı, şimdi bu yürütülen çalışmalarla artık daha bir realize edilecektir. Bu operasyonlarla ilgili, yönetimi konusunda şunu söylemek istiyorum. Bütün kurumların eşgüdümü ve koordinasyonuyla bu operasyonlar yürütülmüştür.
"SORUMLULUK DEĞİL PAYLAŞMADIR"
Çok etkili bir çalışma yürütülüyor. Bu boyutunu vurgulamak isterim. Uluslararası iletişimi iyi yürütülmüştür. O manada da gayet iyi yürütüldüğünü söyleyebiliriz. İki genel merkezi ziyaret, genel başkan ve heyetlerini bilgilendirme dün, ciddi bir devlet politikası olarak bilgilendirmeyi de yapmışlardır. Bu da etkiler oluşturmuştur. Bu onları sorumluluk altına sokma değil bir paylaşmadır. Onu da önemli görüyoruz.
"DEVLET ADETA KENDİSİYLE HESAPLAŞTI"
Ak Parti’nin terörle ilgili tutumunu herkes biliyor. Biz terör örgütlerine karşı tutum içindeyiz. Önce çözüm süreci ve gelişmelerle ilgili şunu söyleyeyim, bizim politikamız vardı Türkiye’yi normalleştirme. İktidar olduğumuz günden bugüne, ülkemizde daha fazla demokrasi insan hakları için mücadele ettim. Hele ilk dönemlerimizi… Parti programlarımız da böyledir bizim. Adeta devlet kendisiyle hesaplaştı. Eskiden yaptığı hatalar vardı. Bazı kesimlere haksızlıklar vardı. Kimi ana dilini konuşamıyor, kimi istediğini giyemiyordu. Tabi özellikle Kürt vatandaşlarla ilgili, anadil konuşamama, geçmişteki yanlış politikalar terörü de besliyordu. Biz demokratikleşme politikalarımızla biz istismarları alma yönünde çok da mesafe alındı. Bugün Türkiye’de eşit vatandaşlar olarak yaşama yönünde önlerindeki bütün engellemeler kaldırılmış oldu.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİN ASIL AMACI..."
Bizim demokratik açılım, çözüm süreci diye nitelediğimiz süreçlerin aslında amacı şu. Terör şiddet bitsin, ve silah bırakılsın. Ondan sonra da devlet bu kişilerin eve dönüşünü, hayata dönüşünü, siyasete dönüşünü sağlasın organize etsin. Ama tabi bunu gerek PKK kesimi, gerek siyasi parti olarak bu kesimle irtibatlı HDP doğrusu çok istismar ettiler. Hepimiz bunların bölgede nasıl terör estirdiğini çok iyi biliyoruz. AK Parti teşkilatları, bölgede olan tek parti biziz HDP’den sonra. Ve AK Parti teşkilatlarına ne kadar baskı oldu? AK Parti Türkiye’nin her bölgesinde örgütlenen bir partiyiz biz. Türkiye’nin omurgası olarak kendimizi görüyoruz.
“HDP’NİN MECLİS’TE SİYASET YAPMASINI ÖNEMLİ GÖRÜYORDUK”
Seçimden önce geçen yıl 6-7 Ekim’de vatandaşı şiddete çağırmaları veya seçimden sonra geçen sürede vekillerin tutumu, bu konuda çok iyi bir sınav da ortaya koymadılar. Biz doğrusu HDP’nin Meclis’te siyaset yapması ve siyasetin içinde bütün Türkiye’nin sorunlarının çözülmesini önemli görüyorduk. Bunu arzu ettik, şiddet bitsin, siyaset ortamı Türkiye’nin meselelerini çözsün. Ama şiddetle terörle bu parti arasında bir mesafe koyamadı. Dolayısıyla bu operasyonlarda hükümetimizin, artık mecbur kaldığı bir noktadır. Burada doğrusu yapmamaları artık gecikme sayılırdı.
Yani, dolayısıyla çok istismar edildi, bu çözüm süreci ve hükümetimiz de bölgede vatandaşlarımıza karşı yürütülen baskıyı önlemek için, hele o iki polisimize karşı, uyuyan insanın kafasının silah sıkılması hiçbir devlet bunu bağışlamaz, hiçbir devlet bunları affetmez. Türkiye cumhuriyeti de gerekeni yapıyor ve yapacak. Bu sürecek şiddet terör bitene kadar.
“SİLAH BIRAKIRLARSA, ÇÖZÜM SÜRECİ YÜRÜR”
Terör unsurları ülkeyi terk eder ve silah bırakırsa, çözüm süreci yürür. Ama şundan vazgeçmeyeceğiz, daha fazla demokrasi bütün vatandaşlarımızın haklarını özgürlüklerini artırmak yönündeki çabamızdan vazgeçmeyeceğiz.
Çözüm süreci çalışmaları ne olacak? Bir yıl önce TBMM’den 24’ncü dönem parlamentosundan bir yasa çıkmıştır, çözüm süreci çerçeve yasasıdır bu. Bu ifade ettiğim ilkeleri belirlemektedir, yüzde 80 destekle çıkmıştır. CHP de buna destek vermiştir. Meclis’te de yasal bir şeye kavuşturulmuştur. Bizim en önemli şeyimiz terör ve şiddetin olmaması.
“PARTİ KAPATILMASIN”
Parti kapatma gibi bir tartışma gündeme geliyor. Yani biz ilke
olarak parti kapatmaya karşıyız. 2010 yılındaki anayasa değişikliği
paketi içinde, bizim parti kapatmayı tamamen yasaklayan bir
teklifimiz de vardı. O yasalaşmadı ama biz başka yasal düzenlemeyle
parti kapatmayı zorlaştırdık. Genel olarak ilkemiz şu, parti
kapatılmasın. Ama suç işleyenler varsa, onlar cezasını görsün. Yani
kuruma yüklenmesin o suçlar. Genel yaklaşımımız budur.
Biz siyaseti önemli görüyoruz, biraz önce ifade ettiğim gibi AK
Parti’yi de Türkiye’nin bir anlamda omurgası, birliğinin
bütünlüğünün sigortası olarak görüyoruz.
Şu benzetmeyi de ben yaparım doğrusu. Yani din özgürlüğü açısından
da aynı. Din özgürlüğü sonuna kadar insanlar özgürce inancını
yaşarsa, orada radikalizm gelişmez. Ama özgürlükleri kısıtlarsanız,
dini hayatı yaşamanın önüne engel çıkarırsanız, radikalizm gelişir.
AK Parti’yi ben, İslami manada özgürlükleri artırdığı için
radikalizmin gelişmesini önleyen siyasi hareket olarak da
görürüm.
SORU & CEVAP
"ÇÖZÜM SÜRECİ DURMUŞ
OLABİLİR"
Silah bırakılırsa çözüm süreci sürer dediniz. Çözüm
süreci fiilen bitti anlamına mı geliyor?
Hayır, çözüm süreci dediğiniz şu anda yürüyen mekanizma durmuş
olabilir. Durgunluk içinde onu biliyoruz. Ama bu niyetler ortaya
çıktığında, teörrü bitirmek için, kaldığı yerden devam edebilir.
Ama dediğimiz çizgiye gelene kadar durgunluk olur.
"TOPLANTIYI BİZDE DESTEKLEDİK"
Meclis’te CHP’nin araştırma komisyonu istiyor. AK
Parti destek verecek mi?
Onu bilemiyorum. Meclis’teki görüşmeler onu belirleyebilir. Bu
toplantıyı biz de destekledik. Onun sonrasında doğrusu biz
araştırma komisyonu kurulup kurulmaması konusunda henüz bir karar
içinde olunmadı.
"BU SİYASET FALAN DEĞİL"
Parti kapatmalara karşıyız ancak kişiler
cezalandırılmalı dediniz. Cumhurbaşkanının da benzer açıklaması
oldu. Demirtaş’ın da açıklaması var, dokunulmazlıklarımızın
kaldırılması için dilekçe vereceğiz dedi. AK Parti’nin tutumu ne
olur?
Biz ilkeler bazında bakıyoruz. Ama cumhurbaşkanımız ki kendisine de
hayırlı yolculuklar diliyorum, uzun bir yolculuğa çıktı. Dinledim
sabah aynı şeyleri, bizim zaten genel başkanlık döneminden
partimizin görüşüdür bu.
Tabi şunu önemli görmek lazım. Siyasetle terörü bir araya
getirmemek lazım. Siyaset bunun için önemlidir. Onun için biz
zamanında demokratik açılım dedik. Silahla silahın gölgesinde
siyaset, siyaset değildir. Onun için başbakanımızın,
arkadaşlarımızın söylediği gibi. Siyaset yapanlar tavırlarını
ortaya koyacaklar. HDP tavrını ortaya koyacak. Silaha bakışını
ortaya koyacak ve tercih yapacak. Özgür siyaseti sonuna kadar
savunuyoruz. Ama tehditle, sandıklara köylülere tehdit yağdırarak
korku yayarak veya silah kullanıp güvenlik birimlerimizi şehit
ederek, bu siyaset falan değil. bu uluslararası bir kuraldır.
Siyasetle terör arasında bir büyük çizgi vardır. Siyasete bakışta
tek sınır, terör ve şiddet irtibatıdır. Yani siyasetle bu yan yana
getirildiğinde orada bir sınır konur.