AK Parti'den Erdoğan'a tepki
Abone ol'Başbakan günah çıkarmasın, özür dilesin' diyen AKP milletvekili Yarbay, 'Dini kullananları Allah çarpar' dedi.
Milliyet Gazetesi'nin haberine göre, Başbakan Erdoğan'ın İslami
kesimde tartışma yaratan 'Geçmişte dini istismar ettik' sözlerini
eleştiren AKP'li Yarbay, 'Günah çıkarmasın, özür dilesin' dedi
Gazeteci - yazar ve AKP'nin teorisyenlerinden Mehmet Metiner'in
"Bir zamanlar Taliban gibiydik" sözleriyle başlayan ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın "Geçmişte dini istismar yanlışına biz de
düştük" ifadesiyle katıldığı tartışma AKP milletvekilleri arasında
da ses getirdi. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, "Dini
kullananları Allah çarpar" dedi.
Yarbay "1973'ten beri siyasetteyim, hiç dini istismar etmedim.
Bilerek dini istismar etmek, dinin nazarında da sevilmeyen, günah
bir eylemdir. İstismar eden varsa yazıklar olsun, özür dilesin.
Başbakan da özür dilesin, günah çıkarmasın" dedi. Diğer AKP'li
milletvekilleri de şunları söyledi:
• Cavit Torun (Diyarbakır): Taşlar yerine
oturmadan konuşmak istemiyorum. Meselenin olgunlaşması gerekir.
Metiner de inancından, imanından taviz vermediğini açıkladı. Ben
yeni bir siyasetçiyim, dinin siyasete alet edilmesi tavrı içinde
olmadım.
• Ahmet Faruk Ünsal (Adıyaman): İstismar etmiş
olan da olabilir, olmayan da. Geçmişin eleştirisini yaparken,
yöntemlerimiz lehine, değerlerimizin üzerine çizgi çekmemeliyiz.
Yöntemler değişebilir ama değerler sabittir. Demokrasiyi yöntem
olarak düşündüğümüzde, tarihin bizi 2004'te batı dünyasıyla
buluşturduğu nokta yöntemsel beraberliktir.
• Süleyman Gündüz (Sakarya): Din zaman zaman bir
kısım çevrelerce istismar edildi. Kendi referanslarını, o döneme
ait olarak, dinin ölçeklerinde ortaya koyanlar dini kendi siyasal
çıkarlarına alet etmedi. Necmettin Erbakan dini referansları
kullanırdı. Buna 'dini siyasete alet ediyor' diyemeyiz. Meydanlarda
Kuran ve bayrak öpmek dini siyasete alet etmektir. Tansu Çiller
olabilir, Mesut Yılmaz olabilir, Süleyman Demirel olabilir.
• Mustafa Baş (İstanbul): Gelmiş geçmiş,
tartışmanın anlamı yok. Bunlar, ne kalkınma hızımızı yükseltir, ne
ihracatımızı artırır, ne işsizliği önler.