AK Parti yargıdan kaçmak istiyor
Abone olCHP lideri Baykal, ÇEAŞ ve Kepez'i yargı kıskacına atan AK Parti'ye seslendi: "Siz de yargıya gidin, niye kaçıyorsunuz.."
Baykal, başkalarının yargıya gitmesine karar veren bir Meclis'in
kendisinin de yargıya gitmekten korkmadığını ortaya koyması
zorunluluğu olduğunu bildirdi. Kızılcahamam Patalya Otel'de, Hak-İş
ile ETUC (Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından
ortaklaşa düzenlenen "AB, Sosyal Politikalar ve Sendikal Hareket
Semineri"ne katılan Baykal, burada gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Yolsuzlukların araştırılması ve bunun yargıya
yansıtılması konusunun, ortak anlayış olarak Meclis'te kabul
göreceğini düşündüklerini belirten Baykal, şu anda Meclis'te
yapılan çalışmanın bir yargılama işi olmadığını, yargılamanın ayrı
bir şey olduğunu dile getirdi. Baykal, "Meclis'te yargılamaya değer
bir tablo var mı? Yok mu?" bunun araştırıldığını, TBMM Soruşturma
Komisyonu "Evet, yargılamaya değer bir tablo var" derse Meclis'in
'yargılansın' kararı alacağını kaydetti. Siyasetçilerin
siyasetçileri yargılamadığını, siyasetçilerin yargılanıp
yargılanmadığı konusunda siyasetçilerin karar almasının
beklendiğini vurgulayan Baykal, şöyle devam etti: "Öyle görüyorum
ki, bugün Meclis'te bulunan siyasetçiler; siyasetçi, bürokrat
çeşitli yolsuzluğa karıştığı ortaya çıkacak kişilerin yargılanması
doğrultusunda karar alma eğilimindedir. Eskiden siyasi dayanışma
duygularıyla bir aklama çalışması yapılıyordu. Bu, Türkiye'de
yolsuzlukların örtbas edilmesine neden olmuştur. Türkiye'de çok
büyük yolsuzluklar olmuştur. Şimdi bu olmayacaktır. Bu konu
parlamentodakileri daha çok ilgilendiriyor. Parlamento kararını
alır ve yolsuzlukların üzerine gider." Baykal, bir soru üzerine,
dokunulmazlıkların kaldırılmasının temel bir ihtiyaç olduğunu
belirterek, bunu yapmadan geçmiş yolsuzluklarla ilgili yargı
kapısını açmanın mümkün olduğunu, ama bunun vicdanları kanatacağını
ifade etti. "Başkalarının yargıya gitmesine karar veren bir
Meclis'in kendisinin de yargıya gitmekten korkmadığını ortaya
koyması zorunluluğu vardır" diyen Baykal, bunun bir manevi
mecburiyet olduğunu belirtti. Geçmiş siyasetçileri yargıya
yönlendirecek bir parlamentonun kendisine güvendiğini ve bu güven
sonucunda dokunulmazlığa ihtiyacı olmadığını söylemesi zorunluluğu
bulunduğunu anlatan Baykal, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunu
yapmalıyız, yapacağız inşallah. Bunun üzerinde duruyoruz.
İktidardaki arkadaşlarımızın bazı tereddütleri var. Onlar hakkında
açılmış davalar tereddüt yaratıyor. Ama bu iş böyle kaçarak falan
olmaz. Biz de bunu kaçınılmaz kılan bir yaklaşımı sürdürüyoruz.
Bize getirilen Anayasa değişikliğini önce dokunulmazlık diye
göğüslüyoruz."