“Emanet” kelimesi lügatte: "Eminlik,
istikamet üzere bulunmak, emniyet edilip inanılan şey. Başkasının
hukuku emniyet edilip inanılabilen” diye açıklanıyor.
“Liyakât” ise, “iktidar, ehliyet, hüner,
lâyık olmak, fazilet ve kıymetlilik” demektir.
Anlamlar ihmal edildikçe insan şaşıyor.
İslâm"dan uzaklaşılıp sembolizasyonlara
daldıkça yolumuz, yordamımız bozuluyor.
Ve en sonunda “Emanetlerini ehline veriniz”
ilahî emrinin bile anlamı kalmıyor.
***
1960 darbesinden sonra Adalet
Partisi kuruldu.
Rahmetli Gümüşpala geçiş dönemi Genel
Başkanlığını yaparken vefat etti.
Adalet Partisi"nin sağduyulu delegeleri
“Emanet ehline verdi”ler ve Su İşleri Genel Müdürü Demirel"i Genel
Başkan seçtiler.
Bütün olumsuzluklara karşın Demirel bugün
hayal bile edemeyeceğimiz bir şeyi başardı:
% 7 kalkınma hızı, % 5 enflâsyon.
Keban, GAP, İsdemir, Erdemir, PETKİM,
Seydişehir Alimunyum, seksenbin köye elektrik-su, ilk defa TV,
Kıbrıs"a günü geldiğinde yapılacak çıkartma için savaş donanımları
dahil say sayabildiğin kadar…
Bugün satılan ne varsa o ve ondan sonra bir
kısmı da Özal tarafından yapıldı.
Hem de bunları fakir zamanlarımızda sağ sol
çatışmalarına, darbelere, dış dünyanın engellerine rağmen
gerçekleştirdi.
***
12 Eylül darbesi ülkeyi
şirazesinden çıkardı.
Bu millet yanıltıldığı için oyları ile
yasaklar getirdi.
Demirel yılmadı kitlesini ve fikirlerini
tekrar yükselterek iktidara getirdi.
Sonra Tansu Çiller devraldı o gücü.
Her seçimde baş aşağı…
Sonunda baraj altında terk etti gitti
partisini.
Akılda kalan tek "barajı"
da "seçim barajı" oldu.
***
Önce İlhan
Kesici'yi destekledi olmadı, o şimdi
CHP'de.
Şimdi de Süleyman Soylu
seçilsin istiyor.
Mahalli seçimlerden sonra da kendisi
devralacakmış görevi.
Erkan Mumcu ile de
görüşüyormuş nedense?
***
Kimse sormayacak herhalde...
Kendisinin Başkan Meral Akşener'in Başkan
Yardımcısı olduğu “Şehit anaları Vakfı”nın bugün ne
yaptığını?
Ya da söz verdiği gibi ABD'deki mallarını
bu vakfa bağışlayıp bağışlamadığını?
***
Seçildiği zaman eskiyi
inkar edip “Beyaz sayfa açtım” demişti ya…
Hani şu DYP'yi baraj altına götüren
sayfa…
Şimdi de bir emanetçisi ile birlikte “Beyaz
yürüyüş” adı ile tekrar gündemde.
Emin kaynağım Celal Adan, Mümtaz Yavuz,
Ömer barutçu, Salim Ensarioğlu"unda bu yürüyüşü desteklediğini
anlattı bana.
Süleyman Soylu, Enis Sülün ile birlikte
gezdi Trakya"yı.
Daha da önemlisi bir "TV
gazetecesi"nden aldığım habere göre AK
Parti'li İstanbul GOP Belediye Başkanı da
Soylu'yu destekleyici girişimlerde
bulunuyormuş.
Hayırlı olsun.
***
Ben daha ne yazayım DP'liler ne
yazayım?!
“Emaneti ehline
veriniz” sözünden başka daha ne diyebilirim
ki?
Devam edeceğim çünkü; söz konusu
vatan ise gerisi teferruattır.
NOT: Devamında 28 Şubat
ve sahte kahramanları da yazacağım.