AK Parti vatandaşa yalan söyledi
Abone olGenç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Cine5'te canlı yayınlanan 'Başka Yerde Yok' programına konuk oldu.
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
Kuzey Irak'a gerekirse girmesi gerektiğini, bunun için tezkereye
bile ihtiyaç olmadığını bildirdi. AKP'nin seçim öncesi iktidara
gelmek için vatandaşa yalan söylediğini vurgulayan Uzan, "Tek
başına iktidara geldiler fakat sözlerini yerine getirmediler" dedi.
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Cine5'te canlı yayınlanan 'Başka
Yerde Yok' programına konuk oldu. Gazeteci-Yazar Mehmet Barlas ile
Deniz Akkaya'nın sunduğu programda soruları yanıtlayan Cem Uzan,
Türkiye'nin içinde bulunduğu savaş ortamı, dış ilişkilerimiz ve
Türkiye'nin siyasi geleceğiyle ilgili düşüncelerini açıkladı. Cem
Uzan, "3 Kasım seçimleri öncesinde iktidara geleceğinizi düşünüyor
muydunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Belli dönemdeki kamuoyu
yoklamaları bunu gösteriyordu. Biz tek başına iktidar teveccühünü
yakaladık ama tercihini yakalayamadık. Ya oyum boşa gider mi
endişesi, oyumuzu düşürdü." Vicdan azabı çekmiyoruz Cem Uzan,
"Seçime girerek, çok sayıda eski partiyi ve siyasetçiyi Meclis
dışında bıraktınız. Vicdan azabı çekmiyor musunuz?" sorusuna da
"Neden çekelim? Ülkenin durumu ortada. Ülkeyi, bu duruma
getirenlerden kurtardık" karşılığını verdi. Cem Uzan'ın diğer
konularlaki görüşleri özetle şöyle: * "Yerel seçimler için
Türkiye'de değişik bir tablo var. Yerel seçimlerde yüzde 10 barajı
da yok. Biz son derece iddialı olarak hazırlanıyoruz. ABD kendine
yontuyor * Genç Parti liberal, rekabetçi bir programa sahip.
Milletin menfaatine aykırı her şeye karşı geliriz. Bu Amerika da
olabilir. Herkesle her konuda aynı fikirde olmayabiliriz. Ortada
Amerika-Türkiye ilişkisi var. Güçlü olan kendine yontar. Şimdiye
kadar olaylar Amerika lehine yontulmuştur. Önce durumu tespit
edersiniz, sonra dengeyi kurarsınız. İlişki iki yönlü ilişki
yapılmalıdır. Amerika'ya karşı değiliz, karşı geliyoruz. Çünkü
ülkemizin aleyhine bir durum var. * IMF'nin tarım politikalarıyla
ilgili istekleri hep Türkiye'nin aleyhinedir. Tarım konusunda
sürekli geriliyoruz. Biz buna parti olarak karşı çıkıyoruz. AKP ise
IMF'ye hiç hayır demedi. IMF ne derse yapıyor. * AKP'nin seçim
öncesi söylediklerinin iktidara gelmek için söylenen yalan
söylemler olduğu ortaya çıkmıştır. Hiçbir söylediklerini yerine
getirmediler. IMF'siz ayakta dururuz * Türk özel sektörü de,
Türkiye de IMF'siz ayakta durur. Olay sadece bu da değildir. Olay,
Türk ekonomisinin darboğazdan ve belli cenderelerden
kurtarılmasıdır. Türkiye yag, buğday ithal ediyor. Bunlara yüzde 50
faiz ödeyerek borçla aldığımız dövizi veriyoruz. Türk ekonomisini
döviz bağlılığından kurtarmak gerekiyor. * Ben Türkiye'yi Enver
Hoca'nın Arnavutluk'una döndürmekten yana değilim. Kendi
piyasasını, kendi milletini koruyan ekonomilerden bahsediyorum.
Özal, 1980'li yıllarda ihracat hamlesini başlattığında büyümeler
sağlanmamış mıydı? Ancak ondan sonraki dönemde imkanlar hovardaca
kullanıldı. Çarçur edildi. Ülkeyi layık olmayan insanlar yönetince
bugünkü kritik duruma geldik. Tüm Avrupa'da korumalar var. Türkiye
de kendi üreticisini korumadıkça kriz daha da büyüyecektir. *
Türkiye sadece Gümrük Birliği'ne girdi ve pazarını tüm Avrupa
ülkelerine açtı. Bu tek taraflı ve aleyhimize işleyen bir durum
oldu. Avrupalı üretici her türlü malını Türkiye'ye sokarken, bizim
üretimiz mağdur edildi. Ameliyat gerekli * Soruyorum, TRT ne işe
yarıyor? TRT'yi kapatın, elektrik fiyatları yüzde 2.5 ucuzlasın. Bu
az bir oran değil. Bunu yaptığınızda ihracatçının, üreticinin
gözleri parlar. * Çorum'da geçen hafta bir kahvehanede bir kamyon
şoförüyle konuşuyordum. 'Sen de diğerleri gibi bize morfin mi
vereceksin, yoksa geldiğinde ameliyat mı yapacaksın?' diye sordu.
Türk devlet yapısının ameliyata ihtiyacı var. Bunu yapmazsanız,
eskisinden farklı olmazsınız. İşin gerçeklerine bakmalıyız. Bu
bütçe yapısıyla sürekli morfin vererek, insanları kandıramaz,
ekonomiyi düzeltemezsiniz. 100 günde ne yaparız? * İktidara
gelirsek ilk 100 günde bakın neler yaparız: Türkiye'nin
özelleştirmesinin yüzde 60'ını yaparız. Devletin gelirlerini
artırmak mümkün değildir. Devlet vatandaşın yüzde 70-80 ortağı
olmuş durumdadır. Vergiler azaltılmalı, vatandaş rahatlatılmalıdır.
Devletin sırtına kambur olan, sadece zarar üreten müesseseler ya
kapatılır, ya da ucuza özelleştirilir. Çok radikal kararlarla
alınması gereken bütün önlemler ilk 100 gün içinde alınır. 100
günden sonra da başka bir tedbir alınmaz ve ameliyat sonrası
hastanın durumu gibi, ekonominin iyileşmesi beklenir. 300 bin
üyemiz var * Genç Parti, özel çıkarların temsilcisi değil;
sokaktaki vatandaşın temsilcisidir. Sadece ve sadece ülkenin ve
vatandaşın menfaatlerini savunur. * Şu anda bütün illerde, bütün
ilçelerde teşkilatlanmayı tamamladık. Sadece bu haftadaki üye
sayımız 30 bin. Üye sayısı bakımından 300 bine ulaştık. Yıl sonunda
1.5 milyon üyeyi hedefliyoruz. * Geçmişinde şaibe olmayan herkese
kapımız açık. İl ve ilçe örgütlerimize her partiden gelenler var. *
Avrupa'da parti liderleri, oylarını artırdığı sürece partisinin
başında kalır. Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Seçimlerde vatandaş
'yeter artık' derse bu işi bırakmak gerekir. Dış politika fiyasko *
Bu hükümet şimdiye kadar ne yaptı? Dürüst olmak zorundayız. Dış
politikada büyük bir fiyasko var. Biz bunları görmek ve söylemek
durumundayız. * Siz gider Washington'da bazı sözler verirseniz, ve
bu sözleri o ülkenin başkanına verirseniz, sizi adam yerine
koyarlar ve 'sözünü tut' derler. Türkiye'yi yönetenlerin yaptığı
yanlışlardan biri, yerine getiremeyeceği sözleri vermesidir.
Türkiye'nin yapması gereken pazarlıklar para pazarlığı değil,
siyasi pazarlıklar olmalıydı. Kuzey Irak'a girilir * Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulması
halinde müdahale edeceğine inanıyorum. Etmelidir de. Bunun için
tezkereye bile gerek yoktu. Türk Silahlı Kuvvetleri gerekli görürse
müdahale eder. Türkiye'nin güvenliği tehlikeye girdiğinde tezkere
beklenmez. Bu Irak konusunda da geçerli. Türk Silahlı Kuvvetleri,
bu tür durumlarda müdahale hakkına sahiptir. * Amerika kendi
güvenliği için Irak'a müdahale ettiğini, bunda haklı olduğunu
söylüyor. Bu mantık doğruysa, Türkiye'nin de müdahale hakkı vardır.
Çünkü Türkiye, Irak'la sınırdır. Ama Türkiye bunu düşündüğünde, her
taraftan 'giremezsin' diye itirazlar geliyor. Bunu kabul etmek
mümkün değildir."