AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Taliban ile görüşeceğiz
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, hem Birleşmiş Milletler tarafından meşru görünen yapılarla hem fiili güçlerle görüştüklerini söyleyerek, “Tabi ki Taliban ile de görüşeceğiz. Taliban’ın Kabil Havaalanı’nın teknik olarak işletilmesi için yardım talebi değerlendiriliyor” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sosyal Politikalar Başkanı ve Adana
Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay
ve beraberindeki milletvekilleriyle AK Parti Adana İl Başkanlığında
yangın afetiyle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Burada konuşan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği talimat ile bütün afet bölgelerinde MKYK üyelerinin katılımıyla sahada olacaklarını söyleyerek, “Arkadaşlarımız, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını yapılan işlerin ne aşamaya geldiğini görecekler. Yaraların sarılması için bütün birimlerimiz bütün kurumlarımız gayret içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bugünlerdeki gündem çerçevesinde Afganistan’dan dönen Kahraman askerlerimize ‘hoş geldiniz’ diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, NATO misyonu, Birleşik Milletler anlaşmaları ve ikili anlaşmalar çerçevesinde tam 20 yıldır orada görev yapıyor. Kahraman askerlerimiz oradaki halkın huzurunu ve güvenliğini korumak için kardeş halkların herhangi bir terör ya da iç savaşın kurban olmaması için ellerinden geleni yaptılar çok iyi hatırlıyorum Cumhurbaşkanımız ile Afganistan'a gittiğimizde oradaki Türk birliklerinin komutanı Afgan sokaklarında, Kabil sokaklarında gezen tek askerin Türk askeri olduğunu, askerimizin göğsünde ay-yıldızı görenlerin onlara kardeş gibi sarıldığını anlatmıştı. Türkiye Cumhuriyeti devleti mazlum milletlerin kardeşi olarak bu çerçevede çeşitli zor coğrafyalarda kahraman askerleriyle bu coğrafyaları acılardan dindirilmesi, huzura, refaha ve istikrara kavuşması için elinden gelen gayreti gösteriyor” dedi.
“Türkiye, Kabil Havaalanı’nı işletme konusundaki süreci ciddi şekilde takip etti”
Son gelişmeler çerçevesinde 15 Ağustos’un kritik bir tarih olduğunun altını çizen Ömer Çelik, “15 Ağustos tarihinde Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesi ile birlikte fiilen Afganistan hükümeti çökmüş oldu. Orada Taliban yönetimi ele geçirmiş oldu. Şimdi tabii dikkatli bir şekilde bütün bu süreci dünya gibi bizim kurumlarımızda izliyorlar. Çeşitli seçenekler çerçevesinde Afganistan'da kapsayıcı bir hükümetin kurulması, Afganistan'da kadın haklarını koruyan, temel hak ve hürriyetlere saygılı bir düzenin ortaya çıkması için sürekli olarak Cumhurbaşkanımızın mesajları kurumlarımızın telkinleri devam ediyor. Arzumuz geçmişte yaşanan acıların yaşanmaması, Afganistan'da bu acıların son bulması, kapsayıcı bir hükümet modelinin güçlü bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Bu model çıkmazsa Afganistan geçmişte yaşadığı acıları maalesef tekrar yaşayacaktır. Bugün ve dün çeşitli mahfillerde CHP sözcülerinin partimizle, kabinemizle, cumhurbaşkanımızla ilgili tamamen yalana dayanan beyanlarını gördüm. Türkiye'nin buradaki varlığı aslında Birleşik Milletler, NATO ve Afgan halkıyla oluşturduğumuz kardeşlik, oluşturduğumuz ikili anlaşmalar çerçevesindeydi. Bu son gelinen aşamada ortaya çıkan tablo çerçevesinde Afganistan dünyadan izole olmasın, Afganistan dünya ile kopmasın, çağdaş ve medeni dünyayla bağı devam etsin, Ticari, siyasi açıdan bu kanallar açık olsun diye Türkiye kardeş Afgan halkına yardımcı olmak için Kabil Havaalanı’nı işletme konusundaki süreci ciddi şekilde takip etti. Eğer Afganistan'daki resmi makamlar, Afganistan'daki fiili güçlerin tamamı buna rıza gösteriyorsa bu rıza çerçevesinde bu misyonu yerine getirebileceğini Türkiye açık bir şekilde söyledi. CHP sözcüleri Cumhurbaşkanımız Biden ile bir anlaşma yaptığını Bu çerçevede bu mültecileri Kabul edeceğini ve bu misyona soyunduğunu söylüyor. Bu tamamen baştan aşağı yalan açıklamadır. Öteden beri gördüğümüz şey şudur gördüğünüz gibi Türkiye Cumhuriyeti makamlarının, Cumhurbaşkanlığı’nın Dışişleri Bakanlığı’nın beyanları bunları hiç ilgilendirmiyor. Onun yerine Amerika Birleşik Devletleri'nin ya da İngiltere'deki bir gazetenin beyanı bunlar için esas kabul ediliyor. Gelinen noktada ise bütün diplomatik, bütün askeri seçenekler değerlendirildikten sonra silahlı kuvvetlerimizin orada kalmasının bir ihtiyaç olmadığı değerlendirilmiştir. Bunların bir kere daha ‘Türkiye Cumhurbaşkanı başka devletlerle anlaşma yaptığı için bunu istiyor’ şeklindeki tezi bu şekilde de çökmüştür. Ama burada problem şu Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı sürekli bir yalan söylemek, Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye arasındaki ihtilaf da Esad rejiminden yana olmak, Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimizi gözetmek için Libya ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde Birleşik Milletlerin seçtiği hükümetten yana değil Türkiye düşmanı Hafter’den yana olmak, aynı şekilde Karabağ'da Azeri kardeşlerimizin yanında güçlü bir mücadele verirken ‘Türkiye Karabağ'a cihatçı gönderiyor diyerekten’ Türkiye'ye karşı yalan propaganda üretmek, en son Afganistan'da da ‘Amerika ile Türkiye Cumhurbaşkanı böyle bir anlaşma yaptı’ diyerekten artık yalanın zirvesine varmak gibi bir süreci maalesef üzüntüyle izliyoruz” diye konuştu.
“Türkiye'nin 1 tane mülteci alacak kapasitesi
kalmamıştır”
Türkiye’nin kapsamlı ve güçlü bir şekilde bir mülteci politikası
yürütürken Türkiye'nin ölümden kaçan insanlara kucak açmasını
istismar etmeye çalıştıklarını söyleyen Çelik, şunları
kaydetti:
“Kendi belediye başkanlarının ırkçılığına lafı geçmeyenler kendi
beyanlarıyla bizim fikir değiştirdiğimizi iddia ediyorlar. Bizim
fikrimizde de zikrimizde de hiçbir değişiklik yok. Tarih boyunca
olduğu gibi ölümden kaçan bütün mazlumlara Türkiye Cumhuriyeti
kapısını açmıştır. Tarih boyunca da bu böyle oldu. Ecdadımızda
böyle yaptı, biz de böyle yaptık. Ama bunun ötesinde birileri
Türkiye'yi bir göçmen kampı, mülteci ambarı, yolgeçen hanı gibi
görmek istiyorsa da buna asla müsaade etmeyeceğiz. Biz de ifade
ettik Türkiye bütün dünyanın insanlık vicdanı adına ölümden
kaçanların kucaklama konusunda üzerine düşeni çok fazlasıyla
yapmıştır. O sebeple diyoruz ki Türkiye'nin bundan daha fazla
mülteci alacak, 1 tane mülteci alacak kapasitesi kalmamıştır.
Mazlumun ölümden kaçanın korunmasının para karşılığını yapıldığını
söylemek insanlık dışı bir yaklaşımdır. Avrupa Birliği'nin mülteci
anlaşması konusunda verdiği sözleri tutmadığını da biliyoruz.
Hiçbir şekilde tutmadığında biliyoruz. Şunu birbirine karıştırmamak
gerekiyor ölümden kaçan insanlara kucak açmak bu milletin asil
değerleri çerçevesinde ölümden kaçanları ölümden kurtarmak başka
şeydir. Türkiye mülteci kampı gibi düşünenlerin mülteci ambarı gibi
görenlerin politikalarına karşı çıkmakta başka bir şeydir.’ Ben
bunlara su vermem ekmek vermem’ diyen kendi CHP'li belediye
başkanlarına sözü geçmeyenlerin AK Parti’ye vereceği herhangi bir
ders yoktur. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı bütün dünyada mazlum
milletlerin nerede bir yardıma ihtiyacı varsa bunlara dönük olarak
Türkiye'nin gür sesini de Birleşmiş Milletler platformlarında da
yükseltiyor. Başka platformlarda dile getiriyor.”
Çelik, “Sadece bugün açısından baktığımıza bütün afet bölgelerinde
ki MKYK üyelerimizin her bir vatandaşımıza ulaşması ve
Cumhurbaşkanımızın aynı zamanda bugün Balkan halklarıyla da
buluşması gibi çok büyük ve geniş bir politikayı AK Parti
kararlılıkla ve güçlü bir şekilde sürdürüyor. Bu çerçevede her bir
vatandaşımıza ulaşmaya, hepsiyle hemhal olmaya yaraları sarmaya
devam edeceğiz” dedi.
“Taliban’ın Kabil Havaalanı’nın teknik olarak işletilmesi için yardım talebi değerlendiriliyor”
Çelik, yapılan müzakereler çerçevesinde Taliban tarafından
Türkiye’ye Kabil Havaalanı’nın askeri güvenliğinin sağlanması
değil, teknik olarak işletilmesi için bir yardım talebi olduğunu
belirterek, “Makamlarımız, büyükelçiliğimiz bunu
değerlendiriyorlar. Askeri güvenliğin sağlanması konusunu biz devre
dışı bıraktık ve kahraman askerlerimiz Türkiye’ye döndüler. Teknik
durum ise personelin güvenlikleri öncelikli olmak üzere oradaki
güçler bunu meşru kabul eder bu talepte bulunursa Afganistan’ın
dünya ile hiçbir ilişkisi kesilmesin, Afgan halkı dünyaya entegre
olmaya devam etsin diye Türkiye bu yardımı vermeye hazırdır. Ama
personelimizin güvenliği öncelikli olmak üzere diplomatik açıdan,
güvenlik açısından, diğer açılardan tam bir tablonun ortaya çıkması
halinde” ifadelerini kullandı.
Çelik, Hem Birleşmiş Milletler tarafından meşru görünen yapılarla
hem fiili güçlerle görüştüklerini söyleyerek, “Tabi ki Taliban ile
de görüşeceğiz. Ne için görüşeceğiz Afganistan’da kapsayıcı bir
hükümet çıksın diye. Afgan halkı geçmişteki zorlukları yaşamasın
diye. Kadınları dönük bazı uygulamaların olmaması için” dedi.