AK Parti Seçim Beyannamesi işte kayıp bölüm
Abone olAK Parti Seçim Beyannamesi'nde baskıdan önce kaybolan bölüm ortaya çıktı. AK Parti Seçim Beyannamesi'nin eksik bölümü yayınlandı.
AK Parti seçim beyannamesinde yer almayan ve
eleştirilere neden olan ‘Çözüm Süreci’ bölümü beyannameye eklenerek
kamuoyuyla paylaşıldı.
Hükümetin büyük önem verdiği ‘çözüm süreci’nin Ak Parti seçim beyannamesinde yer almaması tartışma yaratmıştı.
DAVUTOĞLU: BASKIYA GİDERKEN DÜŞMÜŞ
Başbakan Ahmet Davutoğlu bir grup gazeteci ile buluşmasında konu
hakkındaki soruya “Dijital ortamda metin baskıya
gönderilirken bazı kaymalar olmuş, bir iki sayfa düşmüş. Onlar
eklenerek beyanname tekrar baskıya gönderilecek” cevabını
vermişti.
İşte AK Parti seçim beyannamesinde yer alan ‘çözüm
süreci’yle ilgili o bölüm:
Her farklılığı kendi tarihsel ve kültürel derinliği içinde,
Türkiye’nin dinamizmine dönüştüren Partimiz, uzun geçmişe dayalı,
pek çok sorunu aşma yolunda önemli projelere de imza attı. Bunların
arasında; vatandaşlarımızın inanç, mezhep, kültürel kimlik gibi
tabii haklarını kullanabilmelerinin önünün açılması ile çözüm
sürecinin başlatılması bulunmaktadır. Çözüm süreci, ülkemizin
demokratikleşmesinde, milli birlik ve kardeşliğinde ve refahında
tarihi bir çabaya karşılık gelmektedir.
İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren, milli birlik ve kardeşlik
perspektifi ile siyasetimizi şekillendirdik.
Vatandaşlarımızın devletimize aidiyetini zedeleyen, milletimizin
farklılıklarını zenginlik yerine tehdit gören anlayışların,
ülkemize ve devletimize yakışmadığını açık bir şekilde ifade eden
bir siyasi anlayışı benimsedik. AK Parti olarak, milli birlik
ve kardeşlik perspektifini pasif bir yaklaşım olmaktan çıkararak,
geçmişin ihmalleriyle kronik hale gelmiş sorunlara aktif bir
şekilde yaklaştık. Yakın tarihimiz boyunca, hiç bir seçilmiş
hükümetin gösteremediği cesaret ve kararlılıkla sorunların üzerine
gittik.
DÖNÜM NOKTASI ERDOĞAN
Cumhuriyet tarihinin temel sorunlarından biri olan Kürt sorununun dönüm noktası Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olarak, 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşma olmuştur. Bu konuşma ile tabular yıkılmış, soruna demokratik süreç içerisinde çözüm bulunacağı dile getirilmiştir. İlk kez bir hükümet, sorunla açıkça yüzleşme cesaretini göstermiştir.
AK Parti’nin bu cesur adımı, çeşitli terör saldırıları ve provokatif eylemler ile sekteye uğratılmaya çalışılmış, buna rağmen ülkemizin bu temel ve tarihi sorununun çözümü için kararlılık devam ettirilmiştir.
Terör ve anti-demokratik uygulamaların nihayete ermesi adına, bir dizi idari ve hukuki reformu hayata geçirdik. Terörün sona erdirilmesi ve demokratikleşme süreçlerini bir arada yürütme kararlılığıyla, 2009 yılında sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve siyasi parti temsilcilerinin görüşlerini alarak “Demokratik Açılım”ı ilan ettik. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi olarak da adlandırılan bu çalışma ile bir taraftan terörün kaynağını kurutmaya dönük çalışmalar yaparken diğer taraftan atılacak demokratik adımların çerçevesini ortaya koyduk.
2013 yılında, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini daha da olgunlaştırıp, çok boyutlu bir perspektif içinde, “Çözüm Süreci” ismiyle sürdürdük. Bu süre zarfında, eski Türkiye’nin ağır maliyet üretmiş olan sorunlu devlet-vatandaş ilişkileri tamir ettik, mağduriyet üreten bir çok anti-demokratik uygulamayı ortadan kaldırdık.
AK Parti olarak, eski Türkiye’de telaffuz bile edilmeye çekinilen sorunlarla açık bir şekilde yüzleşerek demokrasimizin derinleşmesini sağladık. Ret, inkar ve asimilasyon politikalarına son verdik.
Nisan 2013’te Hükümet tarafından belirlenen 63 kişilik Akil
İnsanlar Heyeti Türkiye genelinde çalışmalarda bulunmuş, bunun yanı
sıra TBMM’de “Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve
Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi” amacıyla kurulan
Komisyon da ayrı bir çalışma yürütmüştür. Meclis Komisyonu 2 Aralık
2013’te çözüm süreciyle ilgili 450 sayfalık bir rapor
açıklamıştır.
1 Ekim 2013’te Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan
Demokratikleşme Paketi’nin yanı sıra, 2014 yılında seçimlerde
Türkçe dışındaki dillerde kampanya yapmasına imkân veren
değişiklikler gibi düzenlemelerle çözüm sürecinde ilerleme
sürdürülmüştür.
10 Temmuz 2014’te ise kamuoyunda “Çözüm Süreci
Yasası” olarak tanımlanan, “Terörün Sona Erdirilmesi ve
Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” yürürlüğe
girmiştir. Kanun ile çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları
düzenledik. 1 Ekim 2014’te ise “Çözüm Süreci Kurulu ile Kurumlar
Arası İzleme ve Koordinasyon Komisyonlarının Kurulması”na ilişkin
Bakanlar Kurulu Kararını çıkardık.
HALK SAHİPLENDİ
AK Parti olarak, esas itibarıyla tüm vatandaşlarımızın
faydalanacağı bir özgürlük ortamını tesis etmek için
demokratikleşme konusunda adımlar attık. Bu adımları atarken, her
seferinde, açık bir şekilde siyasi partilerimizi, milli birlik ve
kardeşlik sürecimize destek vermeleri için davet ettik. Partimiz,
demokratik adımlar için anayasal değişimin şart olduğunun altını
çizmiş, Meclis çatısı altında, yeni bir toplumsal sözleşme için
çağrıda bulunmuştur. Muhalefet partileri bu çağrılara kulak
tıkamasına rağmen, AK Parti olarak anayasa değişikliği
gerektirmeyen demokratikleşme adımlarının kahir ekseriyetini
atmaktan geri durmadık. Vatandaşlarımız bu adımlara büyük bir
teveccüh göstererek, Çözüm Süreci’ni güçlü bir şekilde
sahiplenmiştir.
20. yüzyıl Türkiye’sinin en maliyetli sorununun Türkiye’nin 21.
Yüzyılını da esir alarak milletimizin ağır faturalar ödemesine
müsaade etmeyeceğimizi Çözüm Süreci’yle açık bir şekilde ilan
ettik. Gelinen noktada Çözüm Süreci, sadece ülkemizde değil,
bölgemizdeki huzur ve barış ortamının da reçetesi haline gelmiştir.
Bölgemizde ‘kanlı süreçlerin’ derinleştiği bir dönemde, ülkemizin
‘barış süreçleriyle’ anılmasını sağladık. Bu yönüyle Çözüm Süreci,
sadece Türkiye’nin demokratikleşmesi ve acıların dinmesi için
değil, bölgemiz için de birlik ve kardeşlik modelidir.
Çözüm Süreci, milletimizin esenlik projesidir. Çözüm Süreci, yüzüncü yılını idrak ettiğimiz, I. Dünya Savaşı’ndaki ve Balkan Harbi’ndeki acılarımızın bir daha yaşanmamasının teminatıdır. Çözüm Süreci, Türkiye’nin normalleşmesinin yol haritasıdır. Çözüm Süreci, eski Türkiye’nin anti-demokratik uygulamalarının bir daha tekerrür etmemesinin garantisidir.
Çözüm Süreci, insan onurunu merkeze alan AK Parti’nin insani
kalkınma ve 2023 hedeflerine ulaşmasının önemli dinamiklerinden
birisidir. Çözüm süreci, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere, tüm
ülkemiz için aynı zamanda bir refah sürecidir. Çözüm Süreci,
milletimizin ve devletimizin ayaklarına pranga vurmak isteyenlerin,
maliyet ödetmek isteyenlerin, oyunlarını bozma hamlesidir. Çözüm
Süreci, adaletin tesisi, kalkınmanın devamlılığı için hayata
geçirilen insan hakları ve demokrasi odaklı yerli bir
girişimdir.
7 HAZİRAN'DAN SONRA...
AK Parti olarak, 7 Haziran’dan sonra da ülkede birlik ve kardeşliği
tesis etmeyi amaçlayan ve dönemsel bir mesele olarak bakmadığımız
Çözüm Sürecini kararlıkla sürdüreceğiz.
Demokratik hak ve özgürlüklerin korunmasını yeni anayasa ile güvence altına alacağız. Özgürlükleri geliştirmeye ve genişletmeye devam edeceğiz.
Demokratikleşme ile eş zamanlı olarak yatırım, üretim ve
istihdam imkânlarının geliştirilmesi başta olmak üzere, terörden
etkilenen yörelerimizin ekonomik ve sosyal rehabilitasyonuna dönük
çalışmaları hızlandırarak devam ettireceğiz.
Çözüm Sürecini güvence altına almak ve nihayete erdirmek, kalıcı
huzuru tesis etmek amacıyla çıkardığımız “6551 Sayılı Terörün Sona
Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair
Kanun” ile silahın tamamen gündemden çıktığı bir noktaya ulaşmak
için gereken tüm tedbirleri alacağız.