AK Parti saldırının asıl hedefini açıkladı!
Abone olDün Çağlayan Adliyesi'nde savcı Selim Kiraz'ın şehit edilmesi ve iki teröristin öldürülmesiyle sonuçlanan operasyon tartışılmaya devam ediyor.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
AK Parti milletvekili Metin Külünk,
dün yaşanan saldırının stratejik hedefinin Erdoğan olduğunu
söyledi. Külünk, saldırıyı gerçekleştirenlerin, geçmişte
Abdülhamit'e suikast düzenleyenler olduğunu ifade etti.
"Dün Abdülhamit'e suikast düzenleyenlerin sosyal
medyada karşılıklarını bugün gördük" diyen Külünk, akşam rakı
sofralarında mutluluklarını mı paylaşacaklar" diye sordu.
Külünk'ün internethaber'den Nesrin Yılmaz'a yapığı açıklama
şöyle:
TEVFİK FİKRET'LERİN BUGÜNKÜ
KARŞILIKLARI
Bu saldırı Türkiye'nin istikrarına yönelik bir saldırıdır, terör
saldırısıdır ve saldırıyı gerçekleştirenler teröristtir. Terör
saldırısını yapan teröristlerin bu süreçteki menfur tutumlarını
tartışırken dün Ermeni suikastçilerin Abdülhamit Han Hazretlerine
düzenlediği suikastte ölmediği için üzülen Tevfik Fikret'lerin
bugünkü karşılıklarını eli kalem tutan adamlar olarak bir kez daha
gördük. Bu da terör saldırısı kadar önemli bir gelişmedir. Dün
sosyal medya üzerinden bu teröristlerin eylemlerini meşrulaştırmak
için pembe tablolar çizen kalem sahiplerinin vicdanları rahat mı?
Akşam rahat rahat gidip, rakı masalarında kadeh tokuşturarak
mutluluklarını mı paylaşacaklar? Dolayısıyla hadisenin bir diğer
boyutu Türkiye'nin coğrafyasında istikrar adası olması, ekonomisi
güçlü, sistemini istikrar içerisinde dönüştürebilen bir güçlü
devlet olması kimleri rahatsız ediyorsa, teröristlerin arkasındaki
akıl ve oyun kurucular onlardır.
SAYIN ERDOĞAN'A KARŞI BİR OPERASYONDUR
Onlar kim, Abdülhamit'e suikast düzenleyenler kimlerse, o
dönemde Filistin'i vermediği, Ermenilerin oyunlarını bozduğu için
Abdülhamit Han Hazretlerine suikasti düzenlettiren kimlerse bugün
de Türkiye'nin sistem değişimini istikrar içerisinde sandık
üzerinden başarmak isteyen ve Türkiye'yi yeryüzünün en güçlü
16'ıncı büyük ekonomisi haline getiren ve 2023'te ilk 10'da olma
hedefini hepimizin önüne koyan Sayın Erdoğan'a karşı bir
operasyondur bu. Bu terör saldırısının stratejik hedefi Sayın
Erdoğan'dır, onun bu ülkenin önüne koyduğu hedeflerdir, onun bu
ülkeyi taşıdığı istikrarlı duruştur, biz bunlara bedeli ne olursa
olsun boyun bükmeyeceğiz.
CHP TERÖRİSTE TERÖRİST DEMEYİ
ÖĞRENSİN
CHP önce teröriste terörist demesini bir öğrensin, korkmasın.
CHP ve onun genel başkanı, teröriste terörist demeyi öğrensin önce.
Sokaktan iktidar çıkarmayı medet dileyeceklerine, sokaktan imdat
dileyeceklerine, sokağı kaşıyarak iktidarı alaşağı etme
düşüncesinden vazgeçsinler. CHP sandığın partisi değildir,
vandalizmin partisidir. CHP'nin bu tutumundan CHP'nin tabanı da
rahatsızdır. CHP'nin yönetimi ciddi anlamda Türkiye'nin
hassasiyetlerini kaşıyarak Türkiye'yi kaosa sürüklemek
istemektedir. CHP'nin bu kaos talebine halk 7 Haziran seçimlerinde
sandıktan tokat atacaktır. Onlar değil yüzde 35'i, seçimden sonra
genel başkanlarının koltuğunu dahi altında tutamayacakladır.
SAVCIMIZIN KILINA ZARAR GELSİN
İSTEMEZDİK
Dolayısıyla Devlet Başkanımızın ifade ettiği, operasyonun
başarısını değerlendirirsek; elbette ki savcımızın kılına dahi
zarar gelmeden başarılmak istenen bir operasyondu bu. Ama dünyadaki
bütün terörist saldırılar da üzgünüm ki insanların canına kast
edebilme noktasındaki gelişmeleri görebiliyoruz. Ama biz Selim
Kiraz savcımızın burnunun bile kanamasını asla istemezdik. Zaten
içerdeki silah sesinden sonra güvenlik güçleri operasyonu başlattı,
ikna çabaları saatlerce sürdü. Muhalefet buradan bile milli bir
duruş sergilemek yerine ayrıştırıcı bir dil, küstah bir dil
kullanarak sürekli bu toplumun huzurunu sabote edecek
davranışlardan iktidar devşirmek istiyor.
***
Tevfik Fikret'in Abdülhamid suikastini öven Bir Lahza-i Taahhur adlı şiiri şöyle:
Bir patlama... bir duman... ve bütün bir şenlik
alayı,
Sahnelediği oyunu seyreden kalabalık; haşin,
azgın
Tırnaklarıyla bir kahredici elin, didik
didik,
Yükseldi havaya bacak, kelle, kan, kemik...
Ey yüce patlama, ey öc alıcı duman,
Kimsin? nesin? bu saldırıya iten ne, sebep ne?
kim?
Arkanda bin meraklı bakış ve sen yoksun,
Görünmeyen bir eli andırıyorsun, kurtarıcı.
Sesinde o öfkenin o korkunç yıldırımı var ki
Her yerde hak ve kurtuluş duygusunu
tetikler.
Vuruşunla kahredici ayağı titrer zorbalığın,
En gururlu, görkemli tâcı sarsar yaklaşışın.
Silkip yüzyılların boyunlarındaki ilmiklerini, en
çetin
Bir uykudan uyandırır milleti dehşetin.
Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna
kurmadın!
Attın... ama yazık ki, yazıklar ki
vuramadın!
Dursaydı bir dakikacık (bu hep) geçen zaman,
Ya da o durmasaydı o tâlihsiz taç,
Kanlarla bir cinâyete pek benzeyen bu iş
Bir iyilik olurdu, benzeri yüzyıllarca
geçmemiş.
Ancak, rastlantı... âh o güçlülerin dostu,
Güçsüzlerin, zavallıların değişmez düşmanı,
Birden yetişti etkisiz kılmaya, bu yakıcı
planı,
Söndürdü bir nefeste bu parlak umudu;
Yazdı, alay etmek için bilinçsiz yazgı,
Zulüm tarihine bir övünme önsözünü.
Kurtuldu; hakkıdır, alacak şimdi öcünü;
Ancak; unutmasın şunu (ki) alçaklığın
tarihi:
Bir milleti çiğnemekle bu gün eğlenen
(alçak)
Bir anlık gecikmeye borçlu bu keyfini