AK Parti MYK sonrası flaş HDP açıklaması!
Abone olParti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti yönetim toplantısının sonrasında değerlendirmelerde bulundu. Çelik çözüm süreci ve HDP için kritik mesajlar verdi.
Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AB ilerleme raporunda yer alan "çatışma ortamının bitirilmesi" ifadesine karşı çıktı. Türkiye'nin terörle mücadelesinin "meşru ve güçlü" olduğunu söyleyen Çelik, HDP ile çözüm sürecini götürmeyeceklerini, devletin güvenliği ve çıkarları açısından ihtiyaç duyulursa, Abdullah Öcalan ile görüşme yapılabileceğini öyledi.
AK Parti'deki MYK toplantısını sonrası çözüm süreci ve 1 Kasım
seçim sonuçları üstüne önemli açıklamalar yapan Çelik, HDP'nin
artık muhatap alınmayacağı mesajı verdi. Çelik "Bütün sivil
toplum örgütleri muhattaptır. Siyasilerin İmralı ile görüşmesi
sözkonusu değil. HDP muhataplığı kendine indirgemeye çalışıyor
böyle bir şey yok." dedi.
Çelik'in açıklamasından başlıklar şöyle:
3 ayda bir partinin temel ilkeler etrafında politika yapıp yapmadığı incelenecek ve Genel Başkanımız sayın Ahmet Davutoğlu'na rapor sunulacak. Kurucu değerlerimiz bizim için çok önemli.
7 Haziran ile 1 Kasım'ı tek bir potada eritiyor ve tek bir bakış açısı üretiyoruz. 1 Kasım'da aldığımız oyu esas kabul edip de, memnun olunmayan söylemleri düzeltmekten vazgeçmeyeceğiz. Vatandaşımızın 7 Haziran mesajlarını, zihnimizde diri tutuyoruz.
YEMİN TÖRENİ 17 KASIM'DA
1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar oluşturacak şekilde bir sonuç aldığımız içini, yeni hükümeti kurma noktasında yetki vermemiz öngörülüyor. Ahmet Davutoğlu'na onun Başbakanlığında hükümetin kurulması için yetki verilmiştir. Bu tüzüğümüze göre bir zorunluluktur. Milletvekili yemin töreni 17 Kasım'da yapılacak. Hükümet planının ardından bir yıllık eylem planı vatandaşlarımızla paylaşılacak.
YENİ ANAYASA
Hükümet planının ardından bir yıllık eylem planı birkaç gün içerisinde vatandaşlarımızla paylaşılacak. Yeni anayasa konusu, bizim temel vaadimiz. Yeni anayasa, 2023 için zorunlu. Yeni anayasa, herkesin meselesidir. Bununla ilgili olarak, Başbakanımız hükümeti kurmanın ardından siyasi parti liderleriyle görüşmelerde bulunacak.
"BARIŞ SÜRECİ" LAFI DOĞRU DEĞİL
Türkiye’deki sürecin adın barış süreci değil çözüm süreciydi şimdi milli birlik ve kardeşlik sürecidir siyasi açıdan literatürde doğru kullanmak lazım. Barış süreci lafından PKK ile devlet otoritesi aynı eşit kefeye koymuş oluyorlar bu şekilde barıştan bahsediyorlar meşru devlet otoritesi terör örgütü ile değerlendirilemez sürece barış süreci denilemez. Daha önce yaptığımızdan bir sapma söz konusu değil eski güvenlik politikalarıyla çözülmesinde ısrarcı oldular. Vesayetçi siyasi ortamı istediler. Çözüm sürecini milli birlik ve kardeşlik süreci kamu düzeni güven ortamın ortadan kalkması gibi algılayıp istismar etmeye çalıştılar.
Türkiye’de ret, inkar ve asimilasyon Ak Parti ile bitti. Dilim yasaklandıkça silaha sarıldım gibisinden geçmişte geçerliliği olmayan bir gerekçe üretilememelidir. Sadece Kürtlerle değil bütün vatandaşlarımızla bu sorunu çözeceğiz.
HDP MUHATAP MI? İMRALI'YA HEYET GİDECEK Mİ?
İmralı ile istihbarat örgütleri istediği zaman görüşebilir ama siyasilerin görüşmesi söz konusu değil. HDP’nin yapmaya çalıştığı şey muhataplığı kendilerine indirgemeye çalışıyorlar bu konu ile ilgili söyleyecek sözü olan partiler sosyolojik unsurlar herkes muhataptır başka Kürt unsurları bile dışlayan sadece Kürtler adına konuşma hakkı kendilerindeymiş gibi davranıyorlar Suriye’de PYD’de de öyle davranıyor bu sürece katkı sunmaz belli bir siyasi çıkar üretmeye dönük yaklaşımlardır bizim için bütün kesimler muhataptır Türkiye içerisindeki silahlı unsurlar sınır dışına çıkacak o silahlar gömülecek meşru bir şekilde güvenlik güçleri silahla mücadele edenlere karşılık verecektir. Ülke topraklarını tehdit edenlere karşı mücadele ederken kimse devlet ile terör örgütü PKK’yı eşit statüde göremez. Terörle mücadele konusunda kararlılık devam edecektir devlete silah sıkma ya da ara verme gibi bir durum söz konusu değildir. Belindeki silah devlet için tehditse devlet gerekeni yapacaktır.
DAEŞ'A KARA OPERASYONU BİR SEÇENEK
DAEŞ terör örgütüne yönelik kara operasyonu dahil bütün seçenekler masadadır. Belli siyasi paket içinde operasyona bakmak lazım.
Oradaki meseleye bir bütün onlara bu imkanı veren Esad yönetimidir. DAİŞ’e veYPG’ye Esad rejimine karşı kararlılık sadece Türkiye’nin değil uluslararası bir adımdır uluslararası koalisyondan bağımsız adımlar atamaz
Tek sorun DAİŞ değildir başka örgütler de vardır dolayısıyla belli bir siyasi paketin içerisinde mücadele şeklidir