AK Parti milli görüşü siyasete taşıdı
Abone olBalçiçek Pamir'in sunduğu Karşıt Görüş programında 'cemaat ve liberalizm' tartışıldı. Cüneyt Ülsever ve Şahin Alpay karşı karşıya geldi.
Habertürk'te Balçiçek Pamir'in sunduğu Karşıt Görüş'te
bu hafta liberalizm tartışıldı. Kendisini liberal olarak tanımlayan
ancak özellikle AK Parti konusunda farklı bakış açıları olan
Hürriyet Gazetesi Yazarı Cüneyt Ülsever ve Zaman Gazetesi Yazarı
Şahin Alpay karşı karşıya geldi.
Balçiçek Pamir, her iki konuğun da liberalizm tanımlarını
dinledikten sonra her iki isme "liboş"u da sordu.
Liboş kavramının liberalizmden önce siyasi hayatımıza girdiğini
söyleyen Ülsever, Emin Çölaşan'ın, Mehmet Barlas'a yıllar önceki
bir tartışamada liboş dediğini ve sözcüğün bundan sonra
kullanılmaya başladığını vurguladı.
YÜZÜME KARŞI LİBOŞ DENMEDİ
Ülsever, "Yüzüme karşı liboş denmedi. Uzun süre liberal
kelimesini partiler kullanmadı. Ben Özal döneminde liberal ekonomi
savunulurken ANAP programına liberal kelimesini yazdırmadı. Çünkü
liberal, etik değerleri düşük, aile kurumuna saygısı olmayan gibi
anlamlarda kullanılırdı." dedi.
Şahin Alpay da Cüneyt Ülsever'in sözlerine ek olarak "İdeolojik
olarak karalamaya çalışanlar da yaygındır. Sosyalistler,
islamcılar, millliyetçiler asla liberalleri beğenmezler.
Bugün Türkiye'de liberal olmak çok güçtür. Ulusalcılara,
sosyalistlere karşı özgürlüğü savunmak çok zor bir şeydir"
dedi.
CEMAAT İLİŞKİSİ
Programda AK Parti ve cemaat ilişkisi tartışmaları da gündeme
geldi.
Şahin Alpay konuyla ilgili "Türkiye'de cemaatlerin çok
önemli rolü vardır. Milli görüş hareketinin tabii ki tarikatlarla
ilgisi vardır. Nakşibendi Tarikatından bir Turgut Özal'ın da
çıktığını gördük, Erbakan'ın da çıktığını gördük. RP ve
Erbakan'ın başında olduğu milli görüş hareketi ile Gülen hareketi
arasında çok da dostane ilişkiler yoktu. Ama AKP bugün temsil
ettiği çizgilerle Gülen hareketinin sempatisini kazanmış olabilir.
Gülen hareketinin temsilcileri değişik partilere
dağılıyordu şimdi AKP'de toplanıyor." şeklinde
konuştu.
Cüneyt Ülsever de Alpay'ın görüşlerine şu sözlerle itiraz etti:
"Özal kendi inancını ve onun etrafındaki örgütlenmeyi siyasi
arenaya taşımadı. Milli görüş doğrudan siyasetin içine
geçti. Turgut Bey zaten dört eğilim mantığıyla hareket etti. Hiçbir
zaman siyasette dinsel yapının uzantısını kullanmak istemedi. AK
Parti bütün iddiasına rağmen (reforme edilmiş milli görüş,
Erbakan'la çatışan milli görüş diyebiliriz) dinsel yapıdan gelen
tepkileri ister istemez korudu. Özgürlük deyince türban,
eğitim sorunu deyince imam hatip dedi, milli görüşü siyasetine
taşıdı. AK Partililerin tümü için söylemiyorum ama geneline
baktığımız zaman AK Parti, dinsel yansımadan gelen
özgürlüklerin konuşulduğu parti haline geldi."