AK Parti-MHP görüşmesi Ömer Çelik'ten flaş açıklama
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu ile MHP Lideri Devlet Bahçeli arasında gerçekleştirilen görüşme sonrası AK Parti sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Ahmet Davutoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmesinde
yeni anayasa, TBMM İç Tüzüğü ve reformları konuları ele
alındı.
Bahçeli'nin Meclis'teki makamında gerekleşen görüşme, 1 saat 40 dakika sürdü. Görüşmenin ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik önemli açıklamalar yaptı.
"SADECE EYLEME GEÇMEK GEREK"
Ömer Çelik, yeni anayasa hakkında yapılan görüşme hakkında "Sayın Bahçeli de Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu söyledi. Geçmişte olduğu çalışmalara devam edilmesi uzlaşılan maddelerin artırılması yönünde. Bu süre geçmişte çok uzundu. Çok tartışmalar yapıldı. Pek çok taslak var. TBMM sitesinde bunların çoğu yayınlandı. Müktesebat hazır sadece eyleme geçmek gerek. Yeni anayasa gündemiyle çalışmalara başlanması konusunda uzlaşma var. " ifadelerini kullandı.
Çelik'in açıklamalarından satır başları:
Öncelikle sayın Bahçeli ve heyetine sayın genel başkanımız ve kendim adına gösterdikleri nezaket için teşekkür ederiz. Yeni anayasanın siyasetçilere yüklediği sorumluluğun bilincinde bir görüşme olduğu kanaatindeyiz. Anayasa konusunda sayın Bahçeli de Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu ve çalışmalara olumlu baktığını söyledi. Geçmişte görev yapmış Uzlaşm Komisyonu'nun aynı şekilde çalışmalarına, üzerinde mutabakata varılan maddeleri de gözden geçirilerek yeni anayasa yapacak aşamaya gelene kadar müzakerelerin gerçekleşmesi yönünde görüş bildirdi. Geçmişte Türkiye'de pekçok anayasa çalışmaları yapıldı. Vatandaşın ayağına gidilerek oluşturulan büyük bir müktesebat var. Belli bir süre dahilinde Uzlaşma Komisyonu'nun yeniden faaliyete geçmesi uzlaşma noktalarından bir tanesi.
"BAŞKANLIĞI ETİKET ÜZERİNDEN TARTIŞMAK DOĞRU DEĞİL"
Yeni Anayasa gündemiyle TBMM'nin çalışmalarını ele alması konusunda bir çalışma var. Merak edilen konu, bizim başbakanımız 2001'de uzlaşma komisyona verilen teklifteki başkanlık sistemini gündeme getirmiştir. Sayın Bahçeli güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olduğunu söylemişlerdir. Sayın başbakan sistemlerin mekanizmaları tarafından değil değerler üzerinden çizilmesi yönünde görüş bildirmiştir. Türkiye'de temel hak ve hürriyetlerin nasıl garanti altına alınacağı, yargının nasıl bağımsız olacağı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin nasıl gerçekleştirileceği şeklindeki başlıklar ve demokratik değerler üzerinden mekanizmanın tartışılmasını istiyoruz. Sadece etiket üzerinden tartışılması değil. Demokratik değerleri Türkiye'de tahakkuk ettirecek bir çalışmanın ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
"BAHÇELİ'NİN GÖRÜŞLERİNİ SAYGIYLA KARŞILIYORUZ"
Kuvvetler ayrılığının tam tahkim edildiği, yargı bağımsız ve tarafsızlığın garanti altına alındığı bir anayasa çerçevesidir. Başkanlık sistemi üzerinden daha çok garanti altına alınabileceğini düşünüyoruz. Bunun yanısıra parlamenter sistemi savunanların nasıl bir sistem üzerinde düşündüklerini tabii ki merak ediyoruz. Türkiye'nin 140 yıllık bir parlamenter deneyime sahiptir. Biz Türkiye'nin 1876'dan beri yetkin bir parlamenter sistemle yönetildiğini düşünmüyoruz. Parlamenter sistem geleneğimiz vardır diyerek basında bir tartışma yürütülüyor. Sanki bu sistemin karşısında bir sistem olarak Başkanlık konumlandırılıyor. Bu bağlamda sayın Bahçeli'nin parlamenter sistem yaklaşımını saygıyla karşılıyoruz, kendi görüşleridir. O çerçevede faaliyete başlayacak olan komisyon bu demokratik değerlerin hangi sistemde ortaya koyulacağı toplumun önüne koyulacaktır.
"ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU'NDA MUTABAKATA VARILMIŞTIR"
Terörle mücadele konusunda Türkiye'de demokrasi ve hukuk devletini korumak konusunda vazgeçmeyeceğiz alandır. Sayın Bahçeli'ye terörle mücadele konusunda verdikleri destek için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Önümüzde Mart ayında tamamlanması gereken vize muafiyeti başta olmak üzere kendilerinden destek talep ettik, değerlendireceklerini söylediler. İç tüzükle ilgili olarak düzenlemeye ihtiyacımız var. Şu andaki Meclis çalışma modeli eskimiştir. Sinerjiden çok çatışmaya dayalı bir modeldir. Bizde komisyonun geri planda olduğu çalışma modeli mevcut. Bunun sıkıntılara yol açtığı herkesin malumu. Bu konudaki çalışmaların belli çerçeve içinde kaldığı yerden başlaması konusunda mutabakata varıldı. Dış politika konusunda da geniş kapsamlı bir değerlendirme olmuştur.
"KOMİSYONDA HER PARTİDEN EŞİT ÜYE VERİLECEK"
Biz iktidar partisi olarak Uzlaşma Komisyonu'nun eşit sayıdan oluşması yönündeki çalışma için mutabakız. Bu çalışmalar iktidar partisinin insiyatifiyle yürümeyecektir. Takdir Meclis Başkanımıza aittir. Meclis Başkanımızın kendi takdiriyle böyle bir komisyon kurulmasına karar verdiği takdirde komisyon kendi gündemine hakim olacaktır. Oralarda kararların nasıl alınacağı konusunda kendi içinde yöntem tartışmalarına bağlıdır. Sayın Başbakanımız istenildiği takdirde bilgi vermek hususunda 24 saat kapısının açık olduğunu. Liderlerle Türkiye'nin büyük meseleleriyle ilgili görüşebileceğini ifade etmiştir.
"KAMERA KONUSUNDA YAPILMIŞ BİR TEKLİF OLMADI"
Sayın Bahçeli ve heyetinin genel başkanımızı karşılaması siyasi nezaket hususları bakımından teşekkür ettiğimiz bir husus. Yalnız biraz evvel MHP sözcünün yaptığı bir sözün bu görüşmelerinin ruhuna uygun olmadığını düşünüyoruz. Biz kendilerine kamera teklif ettik, onlar kabul etmediğine dair bir söz. Sayın MHP Genel Başkanı'ndan sayın Başbakan'a yapılmış böyle bir teklifi yoktur. Bir MHP yetkilisi böyle bir şey teklif edilmiş de reddedilmiş gibi açıklamasını doğru bulmadığımızı, siyasi nezakete uygun olmadığını söylemek istiyorum, sehven bir ifade gibi kabul etmek istiyoruz.
"TERÖRE DESTEK VERENLERİN BEDELİNİ ÖDEMESİ GEREKİR"
Bahçeli'nin ortaya koyması beklenen kırmızı çizgilerin başında Anayasa değişikliği için kurulacak komisyonda partilerin eşit üye ile temsil edilmesi ve kararların da "oybirliği" ile alınması geliyor. Bu arada Bahçeli'nin görüşmede Davutoğlu'na HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda kritik bir destek vermesi bekleniyor. Dokunulmazlıkları kaldırmak için AK Parti'nin sayısal desteğe ihtiyacı bulunmuyor. Ancak, MHP'nin desteği siyasi açıdan önem taşıyacak.
Biz AK Parti olarak parti kapatmalara karşıyız. Ama demokrasiyi, hukuk devletini tehdit eden teröre destek verenlerin de bir şekilde bu desteklerinin bedelini ödemesi gerektiğini düşünüyoruz