Son seçimlerde ve 14-28 Mayıs 2023 seçimlerin de seçmen tüm
siyasi partilere mesaj verdi. "Değişim" dedi.
Milletin, seçmenin sandıktaki mesajı sertti ve netti. Bu duruş
pek çok siyasi partiyi siyaset sahnesinden sildi. Silinenlerin
yanında güçlenerek çıkan tek siyasi parti CHP oldu. 22 yıldır
iktidar olan ve 17 seçim kazanan AK Parti kuruluşundan bu yana ilk
kez ikinci parti oldu.
Bu siyasi başarısızlığın teşhisi ve tedavisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ortaya konuldu. Açık
yüreklilikle ve samimiyetle kibir denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"Buradan başlayarak; il, ilçe, belde
teşkilatlarına, belediye
başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye
uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Oysa milletin
sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük
düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir.
Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin
'layüsel' (sorumsuz) olmadığını
milletimize göstereceğiz."
"Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa,
üzerine gitmek boynumuzun borcudur” dedi.
AK Partide mevcut seçim sonuçlarının hafife
alınmaması,
Teşkilatlardan sandıklara yansıyan olumsuz
sonuçlar,
Bürokrasiye sıçrayan sıkıntılar,
AK Parti ile millet arasına örülen kibir
duvarları,
Kasıtlı bir ihanet ve bulandırma hali,
Tüm bu siyasi çıktılar birbirleriyle
bağlantılı.
Kasıtlı olarak yapılan ihanetlerin gereğinin
yapılacağını biliyoruz. Bunu 15 Temmuz sonrasında gördük. Tavizsiz
bir mücadele verildi, verilmeye devam ediliyor.
"Bürokrasi ve partiyle millet arasına
örülen duvarlar" ifadesi gerçeğin ta kendisidir.
AK Parti'nin doğuşunda böyle bir ifadenin kullanılacağı hayal
bile edilemezdi.
İşte tam da bu çelişki yerel seçimlerin kaybetmesini
sağladı.
Hayat pahalılığı,
Emeklilere verilemeyen zammın yanında;
Şaşalı hayatların devam ettiği,
Tüketim alışkanlıklarının zirve yaptığı,
Gösteriş hastalığına tutulmuş kadın ve erkek kitlesi,
Aday adayları için teşkilatların sağlıklı bilgi vermek yerine
nüfus ticaretine vize vermeleri,
Nüfus ticaretinin sadece siyasette değil toplumsal hayatta da
yaygınlaşması,
Genel seçimlerde liderine Erdoğan’a kıyamayan seçmenin bu defa
31 Mart seçimlerinde çarpan etkisiyle tepki vermesi,
“Milletin hizmetkarı” olmak ifadesinde anlam kayması olması,
teşkilatların millete, seçmene üst perde çekmesi,
Halledilmesi gereken sıradan sorunlar için “kim gönderdi”
ifadesi sorulmadan işin yapılmaması,
Belediyelerin liyakate değil; akraba, eş, dost ve tanıdık
referanslarına göre iş yapması,
Bütün bunlar rahatsız edici.
Ortada bir negatif bakış değil gerçek algı var.
Hissedilen, hissettirilen…
Bu algı kırılmalı
AK Parti içinde ve kadrolarındaki bu olumsuz gidişatı
değiştirmek sadece birkaç adamın değişmesiyle ya da bir iki
teşkilatın lav edilmesiyle mümkün değil. Yeni bir siyasi ruhun
oluşturulmasıyla mümkündür. Bu ruh liderde halen bu kadar diri ve
tazeyken teşkilatlara ulaşmıyor olması da başka bir sorun.
AK Parti layüsel olanları barındırmaz…