'AK Parti, laiklik düşmanıdır!'
Abone olTopuz, bugün yine ekran karşısına çıktı, bu kez AK Parti'nin tüm mensuplarını ayrım yapmadan laiklik düşmanı ilan etti.
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, ''AK Parti laik kelimesinden
rahatsız olduğu için'' dün TBMM Genel Kurulu'nda yapılan genel
görüşmeden sonra ortak bir bildiri yayınlanamadığını bildirdi. CHP
Grup Başkanvekilleri Ali Topuz ve Kemal Anadol ile Genel Başkan
Yardımcısı Onur Öymen Parlamento'da bir basın toplantısı düzenledi.
Genel Kurul'da, CHP Grubu'nun yanı sıra AK Parti Grubu'nun da
verdiği önergelerin birleştirilerek görüşüldüğüne dikkat çeken
Topuz, ancak genel görüşme açılmasının AK Parti Milletvekillerinin
oylarıyla reddedildiğini belirtti. Bunu bir ''Çelişki'' olarak
nitelendiren Topuz, ''Bizim kadar kesin iddialarla ortaya
çıkacaksınız, ondan sonra genel görüşme açılmasına gerek olmadığını
söyleyeceksiniz. Bu, iktidarın her konuda ortaya koyduğu ve
kamuoyunda takiyyeci olarak isimlendirilen yaklaşımın en açık
örneklerinden biridir'' dedi. Türkiye'nin dış ilişkileri ya da
bölge ile ilgili konularda yapılan görüşmelerden sonra ortak bir
bildiri yayınlanmasının gelenek olduğunu ifade eden Topuz,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başlangıçta AKP Grubu'na başvurarak
bildiri yayınlanmasını istediğimizi söyledik. Onlar da (Çok iyi
olur. Mutabık kalırsak yayınlarız) dediler. Onun üzerine biz
mütevazı bir önerge hazırladık. AKP'nin duyarlılıklarını veya
sıkıntılarını dikkate alarak çok özenle hazırlanmış bir bildiri
metniydi. Ne yazık ki bu karar tasarısı üzerinde mutabakata
varamadık, bunu arkadaşlarımız beğenmediler. Beğenmedikleri yer
(Irak'ta bir an önce işgalin ortadan kaldırılarak halkın iradesine
dayalı laik, demokratik bir sistemin kurulmasını beklediğimiz)
ifadesi. Bizim onur, gurur duymamız gereken bir modelin orada
kurulmasını beklememiz. Bundan rahatsız olanlar acaba Türkiye'deki
rejimi savunmaktan mahcubiyet mi duyuyorlar, savunamıyorlar mı,
inanmıyorlar mı, bu rejimin bizim onurumuz, gururumuz olduğunu
idrak etmiyorlar mı? Bunu toplumun takdirine bırakıyorum.''
''DAVRANIŞ BOZUKLUĞU...'' CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da
açıklamasında AK Parti'nin Meclis çalışmalarında ''Davranış
bozuklukları olduğunu, siyasal, psikolojik bir rahatsızlık içinde,
çift kişilikli, çift kimlikli bir politika izlediklerini'' savundu.
Anadol, grup adına konuşan AK Parti Milletvekilinin ''Utangaç,
ılımlı bir Amerikancılık, ılımlı İslam politikası''nı savunduğunu,
kişisel olarak konuşanların ''Irak'ta yapılan insanlık dışı
olaylarla ilgili kamuoyunu etkilemeye çalıştıklarını, partilerinin
ve Dışişleri Bakanlığı'nın söylediklerinin tersine bir konuşma
yaptıklarını'' ifade etti. Anadol, AK Partililerin kürsüde
söyledikleriyle kullandıkları oyun birbiriyle çeliştiğini
kaydederek, ''Laiklik sözcüğünden korkmaları sadece antilaik eski
kimliklerinin, genlerine işleyen bu kimliğin devamından ibaret
değil. Aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın da
Türkiye'ye yakıştırdığı ılımlı İslam şeriat devleti tanımlarının
zımnen kabul edilmesi ve utangaç bir biçimde bu politikanın
benimsenmesinden kaynaklanıyor'' dedi. ''LAİKLİK KELİMESİNE
DİRENDİKLERİ İÇİN...'' CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise
konuşmasında, dün yapılan görüşmelerde dile getirdikleri görüşlerin
yansıtılmamasından dolayı basını eleştirdi. Basın özgürlüğünün
''İstenileni haber yapma istenilmeyeni yapmama'' anlamına
gelmediğini kaydeden Öymen, ''Basın özgürlüğü, halkın haber alma
özgürlüğüdür. Görüşlerimizi yansıtmayan yayın organlarını
ayıplıyoruz'' diye konuştu. AK Parti Grubu'nun dünkü görüşmelerle
ilgili tutumunu anlamanın mümkün olmadığını kaydeden Öymen, bu
sorunun genel görüşme konusu yapılmamasının kimleri rahatsız
ettiğini öğrenmek istediklerini bildirdi. Öymen, ''Acaba bazı
ülkelerin gocunacağından, incineceğinden mi korkuyorlar?'' diye
sordu. Müslüman bir ülkede laiklik olmadan demokrasinin
olamayacağını kaydeden Öymen, ''Bildiriyle ilgili yaptığımız
temaslardan edindiğimiz izlenim, hükümetin görüşünün tam tersi
yönde olduğu, onlar bir Müslüman ülkede laiklik olmadan da
demokrasi olabileceğini bize açıkça ifade ettiler. Bunu hayretle
karşılıyoruz'' dedi. Öymen bildirinin her noktasında
anlaştıklarını, sadece ''Anayasada ifadesini bulan, Türk
demokrasisinin bel kemiğini oluşturan laiklik kelimesine
direndikleri'' için bildirinin çıkmamasından büyük üzüntü
duyduklarını sözlerine ekledi.